6 Ekim 2008

FARELER VE İNSANLAR "Sunay AKIN"

Fareler ve İnsanlar!..
Sunay Akın - Kule Cambazı
Okurum haklı!..
Karşıma çıkıp da bana “Arabistan’da farelerin şeytanın askeri olduğu ve bu yüzden Mickey Mouse’un öldürülmesi gerektiği haberi üzerine yazdığınız yazıyı okudum. Siz ki, Cahit Külebi’nin ‘Farenin Ölümü’ adlı şiirini çok iyi bilir ve seversiniz. Yazınızda neden o şiire yer vermediniz?” demez mi!?.
İki hafta önce bu köşede, okurumun sözünü ettiği yazı yer almıştı. Yazının altında da koca bir ilan. İşte o ilan girebilsin diye yazının içinden söz konusu şiir çıkarılmış. Olsun… Darılmaca yok. Biz de, Walt Disney’in sevimli çizgi roman ve film kahramanı Mickey Mouse’a savunma hakkı vermek için Cahit Külebi ustamızı bir kez daha çağırırız.
Evet, söz savunmanın.
İşte şiir:
Umutsuzdu, yalnızdı, hali yoktu,
Canı çok yanıyordu günlerden beri.
Ne alnında dolaşan bir dost eli
Ne yardım isteyecek kimsesi vardı,
Ne Tanrısı, ne de peygamberi.
Günlerdir karanlık deliklerde
Yanıp sönüyordu gözleri.
Sevinç değil ki paylaşılsın
Kendi kendinindi kaderi.
Sürüne sürüne dışarı çıktı.
Kıvrıldı ateşte pençeleri.
Kurtuldu rahat etti farecik,
Rahat etti dişleri.
Kibardı, incecikti kuyruğu,
Vücudu, küçücük pençeleri,
Bir makara gibi çözüldü,
Unuttu kedileri.
Farecik! Nazlıcık! Garipçik!
Canı çok yanıyordu günlerden beri.
Kibardı, incecikti kuyruğu;
Boş koydu delikleri.
Bir varken bir yok oldu,
İşte dünyamızın işleri.

Ne dersiniz, bir farenin ölümü bundan daha güzel anlatılabilir mi?..
Hüznü şu dizeyle ne de ustaca veriyor şair: “Boş koydu delikleri”…
Haydi bakalım, işin yoksa otur ağla!
Efendim, Mickey Mouse’a savaş açan Suudi Arabistan’da bir din adamı. Adı da, Şeyh Muhammed Munacid…
Bu zat, bilgisayarın yanındaki “Mouse”a ne diyor bilmem ama, Mickey Mouse’un savunmasına katılan bir şairimiz daha var. O da, sevgili Oktay Rifat’tır. Ustamızın “Farelerle İnsanlar” adlı şiirine kulak veriyoruz:

Şükret fare / Bu kapana şükret/ Yüzüme bakma öyle acı acı / Gözünü mü oydum/ Derini mi yüzdüm/ Hayanı mı burdum/ Şişlemek elimdeydi/ Gazlamak elimde/ Diri diri yakmak elimde/ Diri diri gömmek elimde/ Elini kalbine koyda söyle/ Karını mı astım/ Kızını mı kestim/ Yuvanı mı bozdum/ Yooo fare/ Olmaz fare/ Şunun şurasında minnacık bir kapan bu/ Ne tank/ Ne top/ Ne tayyare

Şeytanın askerleri...
Şeyhin haklı olduğu bir konu var… Şeytanın askerleri vardır gerçekten... Dünyaya, doğaya, insanlığa kötülük hep şeytanın ordusundan gelmektedir. Uygarlık tarihi boyunca bu böyledir… Ama, şeytanın askerleri ne zavallı farelerdir, ne de bir başka hayvan. Onların kimliği ve ipliği Oktay Rifat’ın şiirinde pazara çıkmıştır.
Bu iki şiir de fareleri şeyhin gazabından kurtarmaya yetmediyse, farelerin yapacağı tek şey, Avusturyalı şair Erich Fried’in şu dizelerini ezberlemektir: Fare / fare kapanında / ölü bir kedi / gördüğünden bu yana/ devrim planları yapmakta!

6 Ekim 2008 - Cumhuriyet

Hiç yorum yok: