3 Ocak 2011

SİZİN ALANINIZ

SİZİN ALANINIZ

Yayınlanmasını istediğinizi Konu başlığını Siz seçin..

Bu bölüm siz değerli okuyucularımız için ayrılmış olup; sizin görüş ve önerileriniz doğrultusun da düzenlenecektir..
Konusuna ilişkin düşüncelerinizi; bu açıklamanın altındaki YORUM GÖNDER seçeneği ile yazabilirsiniz..


Şimdiden teşekürler

Değerli arkadaşımızdan bir konu başlığı geldi.

-AİLEDE VE OKULDA ÇOCUK EĞİTİMİ




EvcioğluHaber-03.01.2011- Pazartesi

4 yorum:

Serap Şengül dedi ki...

Haber blogunuz da hemen hemen her konu da bir başlık var. Bir çok konuya eğilmişsiniz. Yeterince çok ciddi bir haber sitesi olmuş. Bence eksik olan biraz mizah, hayata biraz mizah katın lütfen. Bu kadar ciddiyet insanı yorar be arkadaşlar.. Biraz güldürü katın içine..

Ama iyi de bir blog olmuş elinize sağlık.
Hoşcakalın
Serap Şengül
İst.

Yönetici dedi ki...

Değerli okuyucumuz..!
Öncelikle sitemizi ziyaret edip, ayrıca da demokratik bir cesaretle görüşünüzü belirttiğiniz için size çok teşekür ediyoruz..
Evet.! Sizin de belirttiğiniz gibi; çok ciddi görüntü sergiliyoruz.. Çeşitli konular içerisinde, konu ile bağlantılı mizahı anlatımlar olsa da ayrı bir konu olarak ele almadığımızı belirtmek istiyoruz..
Değerli katkınızı önemseyip dikkate alacağımızı bilmenizi istiyoruz..
Teşekür ediyoruz.
Sevgiyle kalın
Yönetici

şahin sağdıç dedi ki...

Ne bu zırhlılardan,ne bu ordudan,ne sokak başlarındaki bu makineli tüfeklerden korkuyorum.Beni korkudan şey,kendi aramızdaki anlaşmazlıklar,kendi aramızdakinifaklardır.Bizi asıl bu mahvedecek.Anadolu taşı arkadaş,toprağı dost derlerdi;şimdi ne görüyorum,Anadolu Düşmana akıl öğreten müftülerin,düşmana yol gösteren köy ağalarının,her gelen gasıpla bir olup,komşusunun malını talan eden kasaba eşrafının,asker kaçağını koynunda saklayan zinacı kadınların,frengiden burnu çökmüş sahte sofuların,cami avlusunda oğlan kovalayan softaların türediği yer;burada bıyıklarını makasla kırptı diye nice fikir ve ümit dolu Türk gencinin kafası taş altında ezildi.Burada yüzü düşmana dönük nice vatan mücahitleri savundukları kimselerin eliyle arkalarından vuruldu,
Bunun nedeni Türk aydını gene sensin bu viran ülke ve bu yoksul insan kitlesi için ne yaptın?Yıllarca yüzyıllarca onun kanını emdikten ve onu bir posa halinde katı toprak üstüne attıktan sonra şimdi gelip ondan tiksinmek hakkını kendinde buluyorsun.
Anadolu halkının bir ruhu vardı,nüfuz edemedinbir kafası vardı aydınlatamadın bir vücudu vardı besleyemedin üstünde yaşadığı bir toprak vardı işletemedin.Onu hayvani duyguların cehaletin yoksulluğun ve kıtlığın elinde bıraktın.Okatı toprakla kuru göğün arasında yapani ot gibi bitti.Şimdi elinde orak buraya hasada gelmişsin.Ne ektin ki ne biçeceksin? Bu ısırganlar bu kuru dikenlerimi? Tabii ayaklarına batacak.İşte her yanın yarılmış bir halde kanıyor ve sen,acıdan yüzünü buruşturuyorsun.Öfkeden yumruklarını sıkıyorsun.Sana ıstırap veren bu şey,senin kendi eserindir,senin kendi eserindir.

şahin sağdıç dedi ki...

MAKARENKO AİLEDE VE OKULDA ÇOCUK EĞİTİMİ

Çalışma,bir insanın toplumsal üretime ya da o üretimin yani maddi ve kültürel ya da o üretimin yani maddi ve kültürel ya da başka sözçüklerel söylersek toplumsal değerlerin yaratılmasının denetimine katılmasıdır.Oyun aynı sonuçlara yönelmez,aynı toplumsal amaca hizmer etmez ya da ancak dolaylı yoldan hizmet eder:Oyun bireyin ilerideki çalışmasında temel olan kol ve kafa çabasını eğitir.
Bu açıdan ana babaların çocuklarının oyunlarını yönlendirmede neyin esas olduğu açıktır.İlk yapılacak şey oyunun,çocuğun herşeyi ve herşeyin üstünde bir şey haline gelip dikkatinin tamamen diğer toplumsal konulardan ayıracak şekle gelmesini önlemektir.İkinci olarak oyunda çocuğun ilerideki çalışmalarına temel olacak olan kafa ve kol alışkanlıklarıyla hünerlerinin geliştirmesini sağlamaktır.
Çok sık olarak ana babaların oyunu yanlış şekilde denetlediklerini gördüm.Bazı ana babalar çocuklarının oyun etkinlikleriyle hiç ilgilenmezler,çocukların en iyi şekilde oynamayı kendilerinin bileceğini iddia ederler.Böyle ana babaların çocukları istedikleri gibi ve istedikleri zaman oynarlar,oyuncaklarını kendileri seçerlerve oyunlarını kendileri düzenlerler.Diğer ana babalar göstererek,açıklayarak,oyun gereçlerini kurarak bunları sık sık çocukların önünde yaparak ve onları eğlendirerek dikkatlerinin büyük bir bölümünü çocuklarının oyununa ayırırlar.Çocuklarına dinlemek ve yinelemekten başka yapacak bir şey kalmaz;bu durumda sanki oynayan çocuklar değil ,ana babalardır.Eğer böyle ana babanın çocuğu bir şey kuruyorsa ve şu ya da bu sorunu çözmesi gerekiyorsa,babası ya da anası onun yanına oturup şöyle diyecektir:"bunu doğru yapmıyorsun,bak,bunun yapılması işte böyledir"
Eğer bir çocuk kağıttan bir şey kesmeye başlarsa,baba ya da ana bir zaman onun girişimlerini seyredecek ve sonra makası onun elinden alıp,"senin için ben keseyim.Bak nası güzel kesildi"diyecektir.
Böyle ana babaların çocukları sadece onları takit eder,zorlukları yenmek ya da "ürünlerinin"niteliğini bağımsızca yükseltmek için hiç deneyime gereksinimleri yoktur ve çok geçmeden sadece yetişkinlerin iyi şeyler yapabileceğini düşünmeye başlarlar.Bu çocuklar genellikle kendine güvenden yoksundurlar ve başarırsızlığa uğramaktan çok korkarlar.
Oyuna yanlış yönden yaklaşımları olan ana babalar oyuncaklar için çok fazla para harcarlar çocuklarını oyuncak yağmuruna tutarlar ve böyle yapmaktan gurur duyarlar.Bu çocukların oyuncak köşeleri muntazam bir oyuncak dükkanına benzer ve böyle yapmaktan gurur duyarlar.Bu türden ana babalar çocuklarını her şeyden yoksub bırakıp yaşamlarını oyuncaklarla hayali olarak doldurarak onları oyuncaklara emanet ederler.Bu tür ailelerdeki çocuklar sadece en iyi oyuncak kolleksiyoncusu olurlar ya da en kötüsü daha çok olduğu gibi oyuncaktan oyuncağa amaçsızça koşarlar,
Oyunun doğru denetimi daha düşünceli bir yaklaşım ve ana babalarca oyuna karşı daha dikkatli bir tavır gerektirir.Bir çocuğunçok küçükken kendi başına oyun oynaması ne kadar iyiyse gelecekte arkadaş edinmesinin o kadar iyi olduğundan hiç şüphe yoktur.Eğer bir çocuk kendi kendine oynarsa hayal gücü,kurucu ve düzenleyici hünerler vb.gibi hepside yararlı olan potansiyelini geliştirir.Eğer çocuğu onun istememesine rağmen bir oyun grubu içerisine yerleştirirseniz bu onun saldırgan ve bencil eğilimlerini azaltacak yol değildir.
Tek başına oynanan oyunların tercih edildiği yaş,oyun arkadaşlarına karşı ilgilenmeye yol açar ve grup oyunu çocuktan çocuğa başkalık gösterir.Çocuğa bu oldukça zor geçişi başarması için en uygun zamanda ve uygun şekilde yardım edilmelidir.Çocuğun akran çevresi ve oyun arkadaşlarının en uygun şekilde genişletilmesi önemlidir. Çocuklara zorluklarla cesurca uğraşmayı teşvik etmek ve hayl kurmaya fikirlere yer vermek önemlidir."devam edecek"