17 Şubat 2009

100 BİNLİK UYARI "KRİZİN FATURASINI ÖDEMEYECEĞİZ"



100 BİNLİK UYARI

16/02/2009
TÜRK-İŞ, DİSK VE KESK’İN DÜZENLEDİĞİ MİTİNGE KATILAN ON BİNLER, KRİZİN FATURASINI ÖDEMEYECEKLERİNİ KADIKÖY’DEN HAYKIRDI!
İşsizliğe ve yoksulluğa karşı çıkan on binlerce emekçi, Kadıköy İskele Meydanı’nı doldurdu. Krizin faturasını halkın değil patronların ödemesini isteyen emekçiler, alanlarda ve işyerlerinde mücadeleyi büyüteceklerini haykırdılar.
Mitinge katılmak için 09.00’dan itibaren Numune Hastanesi, Tepe Nautilus ve Haydarpaşa Garı önünde toplanan işçi ve emekçiler, sloganlarla İskele Meydanı’na yürüdüler. Kortejin ön kısmı miting alanına girdiğinde, arka bölümlerde hâlâ yürüyüş sürüyordu. Siyasi partilerin de katıldığı mitingde, TMMOB ve TTB gibi meslek örgütleri de yerlerini aldı.
Türk-İş korteji Numune Hastanesi tarafından yürüdü. Türk Metal, Harb-İş, Kristal-İş, Tes-İş ve Petrol-İş kitlesellikleriyle dikkat çektiler. “Emeklilik yaşı 65, doğal gaz zammı 85, doğal gaz sayacı 250 dolar; bu halk seni sandıkta boğar”, “Kıdem tazminatıma dokunma”, “Anamı getiremedim öldü”, “Krizin bedelini ödemeyeceğim”, “İşten atmalar yasaklansın” yazılı dövizler taşıyan işçiler, “Ayaklar baş olsun kıyamet kopsun”, “İşçilerin birliği sermayeye yenecek”, “Genel grev genel direniş” sloganlarını attılar. Türk-İş kortejinin arkasında EMEP yürüdü.

TALEPLER PANKARTLARDA
DİSK ve KESK kortejinin bulunduğu Tepe Nautilus’ta ise Birleşik Metal-İş, Lastik-İş, Genel-İş, Eğitim Sen kitleselliği ile dikkat çekti. DİSK’in 3 metre uzunluğunda hazırladığı pankartları, tulum giyen işçiler taşıdı.
Eğitim Sen üyesi eğitim emekçileri de taleplerini taşıdıkları dövizlere ve pankartlara yansıttılar. Eğitim ve bilim emekçileri, “Güvenli iş, güvenli gelecek istiyoruz; 4/b, 4/c, 50/d, uzman istemiyoruz” pankartıyla kadro taleplerini dile getirdiler. Tüm Bel-Sen üyeleri “TİS hakkımız uygulansın”, Limter-İş “İş cinayetlerine son”, Sine-Sen “Setlerde ölmek istemiyoruz” pankartlarıyla alanda yerlerini aldılar.
DİSK ve KESK kortejinin arkasında ÖDP, TKP, Halk Cephesi, Feministler ve dergi çevreleri vardı.
Haydarpaşa Gar kolundanun en önünde yer alan Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu pankartının arkasında TMMOB, TTB ve Halkevleri yürüdü.
Hak-İş’e bağlı Çelik-İş Gebze Şube üyesi işçilerin kendi pankartlarıyla mitinge katılması dikkat çekti. Miting alanına pankartlarıyla birlikte girmelerine izin verilmeyen Çelik-İş üyeleri, tartışmaların ardından zorla da olsa alana girmeyi başardılar.
DİRENİŞÇİLER ALANDAYDI
Sendikal hakları için grevde ve direnişte olan işçi ve emekçiler de mitinge katılarak taleplerini dile getirdiler. Birleşik Metal-İş’e üye oldukları için işten atılan ve 60 gündür fabrika önünde direnen Sinter Metal ve Gürsaş işçileri mitingde yerlerini aldılar.
29 yıl aradan sonra basın sektöründeki ilk grevi gerçekleştiren TGS üyesi Sabah ve atv çalışanları, grev önlükleriyle yürüdüler. Grevciler “Medyada işçi kıyımına son” dövizlerini taşıdılar.Grevde olan Basın-İş üyesi E-Kart işçileri de mitinge katıldılar. Deri-İş üyesi Desa, Belediye-İş üyesi Çapa, Liman-İş üyesi Arkas, Tez Koop-İş üyesi IBM Türk işçileri sendikal direnişlerini alana taşıdılar.
Diğer kortejlerdeki işçiler de attıkları sloganlarla, direnişçi işçilerle dayanışma içinde olacaklarını bildirdiler. (İstanbul/EVRENSEL)

KRİZE KARŞI MÜCADELE SÜRECEK

MİTİNG alanında ilk konuşmayı yapan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, kriz fırsatçılığı yapanlara, krizin emekçileri yüreğinden vurmasına sebep olanlara karşı birleştiklerini ifade etti. Patronların daha fazla kâr etmek için çocukların, gençlerin geleceğini kararttıklarını kaydeden Kumlu, hükümete seslendi: “Bugün hükmediyor olabilirsiniz ama güç bizde. Güç, emeği ile milyonlarca kadın ve erkekte; yani emekçi halkta, yani meydanlarda. Bunu unutmayın ve emekçilerin ekmeklerini kaybetmesine yol açan politikalardan vazgeçin!”

AKP’NİN CEHENNEMİ
“İşten çıkartacaklar, işyerlerini kapatacaklar, en temel ihtiyaçlara zam yapacaklar, TİS’leri ya imzalamaktan kaçacaklar ya da askıya alacaklar, ücretsiz toplu izinler verecekler, işten atmama karşılığında çalışanları daha az ücretle çalıştırmaya razı edecekler. Peki öyleyse, nedir yaptıkları bu işin adı? Bu işin adı cehennemdir” diyen DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, iktidara gelirken cennet vaat eden AKP’nin cehennemden başka bir şey yaratmadığını söyledi. Çelebi taleplerini şöyle sıraladı: “İşten atmalara, işsizliğe ve yoksulluğa, ücretlerin düşürülmesine hayır diyoruz; çalışma süreleri kısaltılmadır, sadaka değil tüm yoksullara eşit sosyal paket istiyoruz; sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını, demokrasi ve barış istiyoruz.”

ASOSYAL BAŞBAKAN!
KESK Genel Başkanı Sami Evren ise kriz bahane edilerek kayıt dışı ekonominin teşvik edildiğini, kıdem tazminatını kaldırmanın yollarının arandığını, toplusözleşmelerde sıfır zam dayatıldığını, sendikasızlaştırmanın yayıldığını, örgütlenen işçilerin işten atıldığını kaydetti. Evren, “Binlerce işçi işten atılırsa, sağlık ve eğitim paralı olursa, yardımlar sadaka gibi dağıtılırsa, işkence olursa, farklı kimliklere tahammül edilmezse, o ülke sosyal olmaz. Başbakanı da asosyal olur” diye konuştu. “Bizi uslu sanmayın öfkemizi bilin, bizi korkak sanmayın cesaretimizi görün diye buradayız” diyen Evren, alanlarda olmaya devam edeceklerini kaydetti.

ERGENEKON GERGİNLİĞİ

MİTİNG alanında konuşmaların beklendiği sırada Türk Metal ve Birleşik Metal-İş arasında sözlü sataşmalar yaşandı. Birleşik Metal-İş Sendikası’nın, “Hain Mustafa Özbek işçilere hesap verecek” pankartı açmasının ardından Türk Metal yöneticileri bariyerleri aşarak pankartı yırtmak istediler. Artan gerginlik, platformdan yapılan uyarılara rağmen dindirilemedi. Medyanın ilgisini fırsat bilen Türk Metal yöneticileri, kavgayı daha da büyüttüler. Platformun önünde “Özbek nerede biz oradayız” ve “Özbek seninle ölüme de gideriz” sloganları atarak Birleşik Metal-İş’in üzerine yürüyen Türk Metal yöneticileri, miting görevlileri tarafından bariyerlerin dışına çıkartılmak istendi. Türk Metal yöneticisinin kürsüye çıkma isteği ise görevliler tarafından engellendi. Saldırgan tutumlarını sürdüren Türk Metal’e diğer sendika ve partilerden de tepki geldi. “Türk Metal dışarı!” sloganlarının atılmaya başlanması üzerine kitleye dönerek küfürlü sözler savuran Türk Metal yöneticileri, daha büyük bir arbedenin yaşanmasına sebep oldu. Pankart sopalarının kullanıldığı arbede güçlükle yatıştırıldı. Olayların ardından Türk Metal miting alanını terk etti.

Kadıköy miting alanından notlar...

* Miting nedeni ile Kadıköy’e çıkan tüm yollar trafiğe kapatılırken, polis yoğun güvenlik önlemi aldı. Arama noktalarında kısa süreli gerginlikler yaşandı.
* TEKSİF kortejinin en önünde, Uşak’ta sendikalarına üye olduktan sonra işten atılan ve bu nedenle intihar eden Yüksek Yalabık’ın resmi, kefen giyen işçiler tarafından taşındı.
* Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi aydın ve yazarlar da mitingdeki yerlerini aldılar.
* Kitleselliğiyle dikkat çeken Emek Partisi ‘Emperyalizme, kapitalime ve krize karşı mücadelede birleşelim’ pankartı arkasında yürüdü.
* Çağlayan Tekstil işçileri ile Kıraç İşçi Komitesi mitingdeki yerlerini aldılar.
* Bazı işçiler mitinge çocuklarıyla beraber katıldılar.
* Mitinge kendi pankartlarıyla katılan Eğitim-İş üyelerinin pankartlarıyla alana girmesi görevliler tarafından engellendi.
* Coşkularıyla mitinge renk katan Tuzla deri işçileri kortejinin en önünde Desa direnişçisi Emine Arslan yürüdü.
* Yürüyüş boyunca kortejlere giren davul ve zurnacıların çaldığı parçalar eşliğinden halay çeken, oyun oynayan işçi ve emekçiler mitinge ayrı bir renk kattılar.
* Tersane işçileri ‘Tersanelerde iş cinayetleri ve işçi kıyımına son’ pankartıyla mitinge katıldılar.
* Şemsiye, atkı, bere, eldiven ve yağmurluk satan seyyar satıcılar rağbet gördü.

Evrensel-

Hiç yorum yok: