4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'na Göre Sendikal Haklar
ADALET HUKUK BÜROSU Av.Şeref MALKOÇ Av.İsmail AYDOS Av.Serkan GÜÇLÜ, Av.Abdulhamit GÜL Av.Mücahit KANPOLAT Av.Ahmet GÜNENÇ Av.Yavuz TUNCA Oğuzlar Mah. 48. Sk. 5/4 Balgat / ANKARA Tel : 0312. 2840230 Faks : 0312.2840240 www.adalethb.com
4688'de düzenlenen güvenceler şunlardır: Sendika üyeliği: Sendikaya üye olmak da sendika üyeliğinden ayrılmak da serbesttir. Bunun sonucu olarak hiç kimse bir sendikaya üye olmaya zorlanamayacağı gibi sendikadan ayrılmaya da zorlanamaz. Aksi TCK'ya göre suçtur.
Sendikal faaliyetlere katılma hakkı: 4688 sayılı yasanın ilk fıkrası sendikal faaliyetlere katılma serbestiyetini düzenlemiştir. Buna göre kamu görevlileri iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevlerine son verilemez. Dolayısıyla üyelerin sendikanın yaptığı faaliyetlere katılmaları yasal haklarındandır. Bundan dolayı işyerinde farklı bir işleme tabi tutulması kanuna açıkça aykırı olacaktır.
Nitekim Danıştay sendikal nedenlerle bir gün işe gelmeyen memura disiplin cezası verilemeyeceğine karar vermiştir. Olayda; davacının, üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntıların kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilinen bu sıkıntıları yine kamuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla 11.12.2003 tarihinde 1 gün göreve gelmemek eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden, 657 sayılı kanunun 125/C-b maddesinde öngörülen "özürsüz olarak bir gün göreve gelmemek" fiilinin sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varıldığından, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis edilen aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.? (Danıştay 12. D.)
Sendika yöneticilerinin güvencesi: Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini haklı bir sebep olmadıkça ve sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremeyecektir. Uygulamada kamu işvereni sendikal faaliyetlerden dolayı yer değiştirme, disiplin cezası verme vb. işlemleri görülmektedir. Örneğin Adana'da bir öğretmenin sendika adına yerel televizyona açıklamada bulunduğu için görev yerinin değiştirilmesi üzerine memur işlemin iptali için dava açmış, mahkeme memurların sendikal faaliyette bulunmalarını yasaklayan kanunun bulunmadığı bu faaliyetlerden dolayı hizmetin de aksamadığı gerekçesiyle memurun bir başka yere atanmasını iptal etmiştir. Danıştay 5.Dairesi de mahkeme kararını dört yıl gibi uzun bir süre sonunda (ki bu arada 4688 sayılı yasa çıkmış, kamu görevlilerinin sendikal faaliyetleri iç hukukta da yasallaşmıştır) 25.02.2004 T., 2000/6348 E. ve 2004/731 K. sayılı kararıyla onaylamıştır. Basın açıklamasından dolayı soruşturma açılmaması yönünde Başbakanlık Genelgesi yayınlanmıştır.
Kanun üye olsun yönetici olsun bütün kamu görevlileri için sendika faaliyetlerine katılmaktan dolayı kamu işvereninin farklı işleme tabi tutulması ve görevlerine son verilmesini yasaklamaktadır.
Sendika veya konfederasyonu ilk genel kurula kadar sevk ve idare edecek yönetim kurulu üyeleri, genel kurulda yönetim kuruluna seçilenler ile sendika şube yönetim kurulu üyeleri istedikleri takdirde görevlerine devam edebilecek istedikleri takdirde de aylıksız izne ayrılabileceklerdir. Bu kişiler görevlerine devam ettikleri takdirde haftada bir gün kurumlarından izinli sayılacaklardır. Aylıksız izne ayrılan yöneticilerin sendikadaki görevleri sona erdiği tarihten itibaren bir ay içinde ayrıldığı kamu kurum ve kuruluşa başvurduğu takdirde kurum otuz gün içinde atama yapmak zorundadır. Sosyal haklarla ilgili olarak: Aylıksız izine ayrılan yöneticilerin bu süreleri, emekli kesenekleri ve karşılıklarının yöneticisi oldukları sendikaları tarafından her ay Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına ödenmesini kabul etmeleri koşuluyla kazanılmış hak aylığı ile emeklilik hizmetine sayılacaktır.
Aylıksız izne ayrılan sendika yöneticilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık giderleri eski metinde mevcut değildi. Bu nedenle Sayıştay, sendika yöneticilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi giderlerinin kurumlarınca ödenmesini kabul etmiyordu. Yapılan son yasal düzenlemelerle kurumlarından aylıksız izinli sayılan sendika, konfederasyon ve şube yönetim kurulu üyeleri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderlerinin kurumlarınca karşılanmasına devam edilecektir.
Siyasi haklarla ilgili olarak: Mahalli ve genel seçimlerde aday olanların, sendika ve konfederasyonun herhangi bir organındaki görevi adaylık süresince askıda kalmaktadır. Seçilmeleri halinde sendikadaki görevleri son bulacaktır. Seçilmedikleri takdirde sendikadaki görevlerine dönebilirler.
İşyeri temsilcileri bakımından: Kanunun 23. maddesine göre işyerinde kamu görevlilerinden en çok üye kaydetmiş sendikanın işyeri temsilcisi seçme hakkı vardır. Kanun işyeri sendika temsilcilerinin görevini sendikayla işveren arasında iletişimi sağlamak, üyelerinin işyeri ve işverenle ilgili sorunlarıyla ilgilenmek ve bunları ilgili yerlere iletmek şeklinde sıralamıştır.
Bu görevlerini işyeri temsilcileri haftada iki saat olmak üzere yerine getirirler. Temsilciler bu süre zarfında kanunen izinli sayılırlar. Kanun temsilcilerin çalışma saatleri içinde ve dışında görevlerini yapabilmeleri için gerekli imkanı sağlaması için kamu işverenine sorumluluk yüklemiştir. Bu nedenle işyeri sendika temsilcilerinin sendikal faaliyetlerde bulunmaları kanuni hakları olup, kamu işverenleri bu faaliyetleri kısıtlayamaz, engelleyemez ve bundan dolayı disiplin cezası veremez.
Yine kanunun 22. maddesinde, işyeri temsilcilerinin yılda iki kez toplanan Kurum İdari Kurulları'na sendika adına katılarak kamu görevlilerinin çalışma koşulları ve kanunların kamu görevlilerine eşit uygulanması için görüş bildirebileceği, bu konulardaki aksaklıkları iletebileceği düzenlenmiştir.
Sendikal faaliyetlere katılma hakkı: 4688 sayılı yasanın ilk fıkrası sendikal faaliyetlere katılma serbestiyetini düzenlemiştir. Buna göre kamu görevlileri iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevlerine son verilemez. Dolayısıyla üyelerin sendikanın yaptığı faaliyetlere katılmaları yasal haklarındandır. Bundan dolayı işyerinde farklı bir işleme tabi tutulması kanuna açıkça aykırı olacaktır.
Nitekim Danıştay sendikal nedenlerle bir gün işe gelmeyen memura disiplin cezası verilemeyeceğine karar vermiştir. Olayda; davacının, üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntıların kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilinen bu sıkıntıları yine kamuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla 11.12.2003 tarihinde 1 gün göreve gelmemek eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden, 657 sayılı kanunun 125/C-b maddesinde öngörülen "özürsüz olarak bir gün göreve gelmemek" fiilinin sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varıldığından, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis edilen aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.? (Danıştay 12. D.)
Sendika yöneticilerinin güvencesi: Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini haklı bir sebep olmadıkça ve sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremeyecektir. Uygulamada kamu işvereni sendikal faaliyetlerden dolayı yer değiştirme, disiplin cezası verme vb. işlemleri görülmektedir. Örneğin Adana'da bir öğretmenin sendika adına yerel televizyona açıklamada bulunduğu için görev yerinin değiştirilmesi üzerine memur işlemin iptali için dava açmış, mahkeme memurların sendikal faaliyette bulunmalarını yasaklayan kanunun bulunmadığı bu faaliyetlerden dolayı hizmetin de aksamadığı gerekçesiyle memurun bir başka yere atanmasını iptal etmiştir. Danıştay 5.Dairesi de mahkeme kararını dört yıl gibi uzun bir süre sonunda (ki bu arada 4688 sayılı yasa çıkmış, kamu görevlilerinin sendikal faaliyetleri iç hukukta da yasallaşmıştır) 25.02.2004 T., 2000/6348 E. ve 2004/731 K. sayılı kararıyla onaylamıştır. Basın açıklamasından dolayı soruşturma açılmaması yönünde Başbakanlık Genelgesi yayınlanmıştır.
Kanun üye olsun yönetici olsun bütün kamu görevlileri için sendika faaliyetlerine katılmaktan dolayı kamu işvereninin farklı işleme tabi tutulması ve görevlerine son verilmesini yasaklamaktadır.
Sendika veya konfederasyonu ilk genel kurula kadar sevk ve idare edecek yönetim kurulu üyeleri, genel kurulda yönetim kuruluna seçilenler ile sendika şube yönetim kurulu üyeleri istedikleri takdirde görevlerine devam edebilecek istedikleri takdirde de aylıksız izne ayrılabileceklerdir. Bu kişiler görevlerine devam ettikleri takdirde haftada bir gün kurumlarından izinli sayılacaklardır. Aylıksız izne ayrılan yöneticilerin sendikadaki görevleri sona erdiği tarihten itibaren bir ay içinde ayrıldığı kamu kurum ve kuruluşa başvurduğu takdirde kurum otuz gün içinde atama yapmak zorundadır. Sosyal haklarla ilgili olarak: Aylıksız izine ayrılan yöneticilerin bu süreleri, emekli kesenekleri ve karşılıklarının yöneticisi oldukları sendikaları tarafından her ay Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına ödenmesini kabul etmeleri koşuluyla kazanılmış hak aylığı ile emeklilik hizmetine sayılacaktır.
Aylıksız izne ayrılan sendika yöneticilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık giderleri eski metinde mevcut değildi. Bu nedenle Sayıştay, sendika yöneticilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi giderlerinin kurumlarınca ödenmesini kabul etmiyordu. Yapılan son yasal düzenlemelerle kurumlarından aylıksız izinli sayılan sendika, konfederasyon ve şube yönetim kurulu üyeleri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin sağlık giderlerinin kurumlarınca karşılanmasına devam edilecektir.
Siyasi haklarla ilgili olarak: Mahalli ve genel seçimlerde aday olanların, sendika ve konfederasyonun herhangi bir organındaki görevi adaylık süresince askıda kalmaktadır. Seçilmeleri halinde sendikadaki görevleri son bulacaktır. Seçilmedikleri takdirde sendikadaki görevlerine dönebilirler.
İşyeri temsilcileri bakımından: Kanunun 23. maddesine göre işyerinde kamu görevlilerinden en çok üye kaydetmiş sendikanın işyeri temsilcisi seçme hakkı vardır. Kanun işyeri sendika temsilcilerinin görevini sendikayla işveren arasında iletişimi sağlamak, üyelerinin işyeri ve işverenle ilgili sorunlarıyla ilgilenmek ve bunları ilgili yerlere iletmek şeklinde sıralamıştır.
Bu görevlerini işyeri temsilcileri haftada iki saat olmak üzere yerine getirirler. Temsilciler bu süre zarfında kanunen izinli sayılırlar. Kanun temsilcilerin çalışma saatleri içinde ve dışında görevlerini yapabilmeleri için gerekli imkanı sağlaması için kamu işverenine sorumluluk yüklemiştir. Bu nedenle işyeri sendika temsilcilerinin sendikal faaliyetlerde bulunmaları kanuni hakları olup, kamu işverenleri bu faaliyetleri kısıtlayamaz, engelleyemez ve bundan dolayı disiplin cezası veremez.
Yine kanunun 22. maddesinde, işyeri temsilcilerinin yılda iki kez toplanan Kurum İdari Kurulları'na sendika adına katılarak kamu görevlilerinin çalışma koşulları ve kanunların kamu görevlilerine eşit uygulanması için görüş bildirebileceği, bu konulardaki aksaklıkları iletebileceği düzenlenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder