30 Mart 2009

SOSYALİZM ÜSTÜN GELECEK "KRİZ"

SOSYALİZM ÜSTÜN GELECEK
15:10 29 Mart 2009

Ernesto Gómez Abascal*

Bana sosyalist bir ülke olan Küba’nın, tüm dünyayı alt üst eden mevcut mali ve ekonomik krizden etkilenip etkilenmediği sık sık soruluyor.
Ben ekonomist değilim, bu yüzden de yanıtım, krizin neden ve etkilerinin ayrıntılı bir incelemesini içeremez, ama günümüz dünyasında, küreselleşmenin üstünlüğü olarak adlandırılan, ülkeler arasındaki mevcut bağlantıların derecesinde, hiç kimse bu denli geniş bir krizin etkilerinden sakınamaz.
Küba’nın da, özellikle sanayileşme itibariyle az gelişmiş, ayrıca hizmet ve hammadde ihracatına bağımlı diğer ülkeler gibi, bu ürünlerin fiyatlarının düşmesinden ötürü ekonomisi etkilenmektedir. Bir örnek vermek gerekirse; nikel en önemli ihracat ürünümüzdür ve şu an resesyondaki mekanik ve otomotiv endüstrisinde çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. 2007’de ton fiyatı, 50 bin BD dolarına kadar çıkmıştı ve şimdi ise 10 bin dolar civarında seyretmekte, başka bir deyişle beşte bir oranında düşmüştür.
2008’de 2,5 milyon civarındaki yabancı ziyaretçiyle, en fazla gelir getiren sektör konumundaki turizmde henüz bir azalma olmadı, ama özellikle Batı Avrupa ve Kanada gibi çok sayıda turistin geldiği ülkelerdeki krizin etkilerine bağlı olarak bu yıl içerisinde etkilenmesi mümkün.
Buna karşın, Küba’nın ekonomik krize bağlı olarak başetmesi gereken sorunlar, gelişmiş ülkelerden farklı olarak, ülke içerisindeki nedenler değil aksine günümüz dünyasına egemen olan ekonomik ilişkilerden etkilenmesi, diğer ülkelerden kaynaklanan zorluklardan ortaya çıkmaktadır.
Bu, sosyalist sistemden kaynaklanan bir kriz değildir ama bugün tüm dünyadan izole yaşamak da mümkün değildir.

Mevcut kriz, kapitalist sistemin kendi çelişkileri ve zaafları ortaya çıkarmıştır ve reel ekonomiyi etkileyen, BD’nin bankacılık ve finans sisteminde başlamasına rağmen, BD sınırlarının çok ötesinde, küresel bir boyuta ulaşmış bulunuyor. Kontrolsüz pazarın hâkimiyeti, ‘vahşi ekonomik liberalizmin’ başarısız olduğu artık aşikârdır ve şimdi yeniden ekonominin önemli sektörlerinin ve bankaların kamulaştırılması lehine söylemler duyuluyor.
Pazarın kendi kendini otomatikman regüle ettiği söylemi güncelliğini yitirmiştir.


Mevcut kriz, bilinen en büyük krizdir ve çözümü için gerekli formüller ise henüz ekonomistler ve devlet adamlarınca bulunamadı.
2008’de 190 milyon civarında seyreden, dünyadaki işsizlerin sayısı, 2009 yılında 50 milyon daha artabilir ve yoksulluk düzeyi ölçülemez sınırlara ulaşabilir. Latin Amerika ve Karayipler, sadece ihraç ettikleri hammadde fiyatlarının düşüşünden değil aynı zamanda da bazı ülkeler için en önemli gelir kaynağını oluşturan, BD, Kanada ve bazı Avrupa ülkelerinde çalışan göçmenlerin gönderdikleri paranın kuvvetli bir şekilde azalmasından ötürü de etkileneceklerdir.
Ne yazık ki, hemen hemen tüm ülkelerde (en gelişmiş ülkeler de dahil) krizin başlıca etkileri, işçilere ve toplumun en yoksul kesimlerine yüklenmekte.
Bankalar, büyük uluslararası şirketler ve firmalar için, yüz milyarlarca doları aşan ekonomik kurtarma planları hazırlanıyor. Büyük işadamları ve yöneticilerin gelirleri de azalıyor ama hâlâ birer milyoner olarak yaşamlarını sürdürüyorlar.


Buna karşın, Küba krize başka bir şekilde karşı gelebilir. Küba’nın sosyalist, insani ve dayanışmacı sistemi, halkın çıkarlarına yanıt veriyor ve hiç kimse kendi kaderine terk edilmiyor.
Bizde işsizlik yok ve eğer herhangi bir fabrika veya maden kapatılmak zorunda kalırsa, işçileri başka işyerlerinde çalışılmaya göndermek mümkün veya okumaları ve kendilerini yetiştirmeleri için maaş ödenebilecek.
Hiçbir öğrenci okulsuz kalmayacak; hiç bir genç üniversite eğitimini bırakmak zorunda olmayacak; hiçbir yaşlı ücretsiz verilen sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılmayacaktır ve elbette hiçbir aile evinden edilmeyecektir.

Ekonomik krizin bu vahim durumunda bile sosyalizm, daha üstün olduğunu göstermektedir.

• Küba’nın Türkiye Büyükelçisi

Birgün Gazetesi

Hiç yorum yok: