13 Temmuz 2009

Çelik-çomak solculuğuyla bir yere varılamaz!

Çelik-çomak solculuğuyla bir yere varılamaz!

Çelik-çomak solculuğuyla bir yere varılamaz!
ÖDP'den istifa eden Ufuk Uras çarpıcı açıklamalarda bulundu


28 Haziran 2009 09:39

Bağımsız milletvekili olmak nasıl bir duygu?

Çok iyi bir duygu... Gruba veya genel başkana bağımlı olmamak iyi. Tek tabanca olunca zaten bir emir-komuta zinciri olmuyor. Var olmanın dayanılmaz hafifliği. Kendinizi daha hafiflemiş hissediyorsunuz. Benim normal çalışma rutinim hiç değişmedi. Özgürlükçü sosyalizmin yegane milletvekili olunca sesini duyuramayan mağdurları ifade etmek için çalışıyoruz. Bağımsız kategorisiyle Meclis içindeki çalışma gruplarında daha fazla yer alma şansınız oluyor. Nüfus ve Kalkınma Grubu'na dahil oldum.

ÖDP'den ayrıldıktan sonra nasıl tepkiler aldınız?

Geç kaldığımı ve bir an önce yeni bir şeyler inşa edilmesi gerektiğini söyleyen çok oldu. Türkiye'de sol bütünü itibarıyla siyaset dışı. AKP'ye karşı güçlü bir iktidar seçeneği oluşturmak lazım. O da tarihsel bir buluşmayı gerekli kılıyor. Bir şey yapıp birilerini çağırmak yerine, baştan bir şeyleri birlikte oluşturmak gerekiyor. 'AKP pragmatizmi mi?', 'CHP tutuculuğu mu?' Bu tartışmalar artık fenalık getirdi insanlara. Bütün yaz boyunca temaslarımız sürecek. Sonbaharda bir sonuca ulaşır diye düşünüyorum.

SOLDAKİ YENİLENMEYE BİREYSEL KATILIM ŞART
Bu oluşumu niye yıllarca emek verdiğiniz partiyle birlikte gerçekleştirmeye çalışmadınız?


Dar grup solculuğundan bir yere varılamayacağını gördük. Hiçbir cemaat kendi içinden dönüşmüyor. Grupların yan yana gelmesi de ahali açısından bir şey ifade etmiyor. Tek tek bireylerin katıldığı bir siyasi yenilenmeyle sorunu çözmemiz lazım. Çelik-çomak solculuğu ile 'küçük olsun, benim olsun' anlayışı ile bir yere varamıyorsunuz. Varılsaydı 25 yılda olurdu zaten...

ÖDP, 'Aşkın ve devrimin partisi'ydi, yeni oluşum için bu iki kelimenin yerine düşündüğünüz kavramlar var mı?

Bu tür siyasi hareketler yürürken kendisini adlandırmalı. Adını kendisi koymalı hareket. En kritik kelimeler demokrasi ve adalet. Demokrasi ve adaletten yana olduğumuzu anlatan bir cümle bulmalıyız. Bunun adı gökkuşağı mı olur; birlikte başarabiliriz mi olur; daha farklı bir şey mi olur; bilemiyorum... Aşkın ve devrimin hareketi zaten kaldığı yerden devam ediyor. Onun rüçhan hakkı devam ediyor.

Bu oluşum çabaları sürerken merkez soldaki CHP faktörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP seçmenine seslenmemiz lazım. Biz İstanbul 1. Bölge'de Deniz Baykal'a muhaliflerden oy almasaydık kazanamazdık; 2 bin 500 oy farkla kazandık. Bizim açımızdan sosyal demokrasinin yüzünü sola dönmesi çok önemli.

KONTRGERİLLAYA KARŞI DURMAK LAZIM
CHP lideri Baykal'ın 12 Eylül'le ilgili çıkışını nasıl karşılıyorsunuz?


Çok olumlu. Biz araştırma önergesi verdiğimizde bunları da içeriyordu. Hiçbiri desteklemedi. Bize 'şimdi mi aklınıza geldi' dediler. Biz de 'şimdi aklımıza gelmedi, şimdi Meclis'e geldik' dedik. Geçici 15. maddeyi değiştirme önerisi çok önemli. Baykal, fikrini değiştirmeden hemen bu konuda bir mutabakat sağlanması gerekiyor. Biz bütün açılımları destekleriz. Yeter ki spot açılımlar olmasın.

ÖDP ile sizin Ergenekon Soruşturması'na ilişkin farklı yaklaşımlarınız üzerinden başlayan tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu memlekette sol, siyaset dışı kaldı. Konu sadece Ergenekon meselesi değil. Kontrgerillanın bütün faaliyetlerine karşı durmak lazım. Hadi Ergenekon'a mazeret bulduk. Geçenlerde Mehmet Ağar davası vardı. Bir gittim; sadece biz varız, bir de Pervin Hanım (Buldan) vardı. Peki, Mehmet Ağar davasını takip etmemenin mazereti ne? Sol, kış uykusunda, bitkisel hayatta. Ben içe dönük bir şey söylemiyorum. Solun genel haletiruhiyesi bu. Bunu aşmak gerekli. Devrimcilik dediğiniz bu değil mi? Kapitalizm, emperyalizm diye çok büyük laflar ediliyor. Masa başı solculuk, salon solculuğundan çıkıp biraz hayatın nabzını yakalamak lazım. Ataletin olduğu yerde hamaset oluyor. Bizde metin solculuğu var. Ama sokaklarda da bir hareket yaratmamız lazım.

Ergenekon davasının siyasi bir arka planı olduğunu düşünmüyor musunuz?

Hiç şüphem yok. Olmaz olur mu? Mutlaka var. Zaten AKP iktidarda diye insanlar biraz temkinli davranıyor. Ancak bu bizi ilgilendirmiyor. Biz niye Ergenekon'u AKP'nin fıtratına bırakalım? Bu bizim işimiz.

Milletvekili olunca maddi durumum düzeldi ama...

Çok klasik olacak ama milletvekilleri, maaşlarıyla geçinemediklerinden yakınırlar hep. Sizde durum nasıl?

Ben öğretim görevlisi döneminde o kadar mağdur durumdaydım ki milletvekili olunca maddi durumum daha iyi oldu ama harcamalar da kendiliğinden arttığı için haliyle ara sıra kravat taksam da iki yakam bir araya gelmiyor. Yine de en büyük övünç kaynağım mal bildirimimin boş bir kağıt olması. 25 yılımı doldurdum, emekliyim. Ama mal bildirimim yine boş kağıt; bisikletim ve pazar arabamı saymazsanız... Hala da üniversitede ders vermeye devam ediyorum. Dersin adı; Türkiye'de Sol Hareketler. Öğrenciler, 'Olmayan solun dersi mi olur' diye takılıyor. Zaten ben de Osmanlı'daki sosyalist hareketlerden bugüne gelemedim.


28.06.2009 09:39:25 Akşam

Hiç yorum yok: