27 Ağustos 2009

'İmam Hatiplilerin yönettiği bu ülkeyi biz de yönetebiliriz'

'İmam Hatiplilerin yönettiği bu ülkeyi biz de yönetebiliriz'

'İmam Hatiplilerin yönettiği bu ülkeyi biz de yönetebiliriz'


Ören'de yapılan 'Nasıl bir Türkiye istiyoruz?' panelinde konuşulanlar sadece Renkhaber'de


26 Ağustos 2009 01:22

"Nasıl bir Türkiye İstiyoruz Çalışma Grubu"nun organize ettiği toplantılardan üçüncüsü Burhaniye Ören'de yapıldı. Ören DİSK tesislerinde yapılan, sol ve sosyal demokrat çevrelerden geniş bir katılımın olduğu toplantıyı Pir Sultan Abdal Derneği Ayvalık Şube Başkanı Erdal İrfan yönetti.

"Nasıl bir Türkiye İstiyoruz Çalışma Grubu" adına Necdet Saraç'ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıya, Burhaniye, Ayvalık, Zeytinli, Dikili, Altınoluk ilçelerinden Alevi kuruluşlarının, ÖDP, ÖSH, EMEP gibi partilerin temsilcilerinin yanısıra, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Sekreteri Servet Demir, SHP kurucularından ve eski Avrupa Temsilcisi Niyazi Şahin de katıldılar.

Toplantıyı yöneten Erdal İrfan'ın bölgede yapılan çalışmaları özetlemesinden sonra konuşan Necdet Saraç, "Nasıl bir Türkiye İstiyoruz Çalışma Grubu"nun yaptığı çalışmaları anlatarak, bu çalışmanın Alevi bektaşi Federasyonu'nun 29 Mart seçimleri sonrası yaptığı toplantılar ve tartışmalarla şekillendiğini anlattı. Saraç, Hacıbektaş ve Didim'den sonra Ören'de yapılan çalışmanın üçüncü toplantı olduğunu söyledikten sonra, toplam 15 bin kişinin katılmasının hedeflendiği bu toplantıların Erzincan, Kars, Diyarbakır, Eskişehir, Amasya, Çorum, Adana, Antalya gibi bir çok şehirde yapıldıktan sonra İzmir, İstanbul ve Ankara'yla birlikte 11 Ekim'de sonuçlanacağını vurguladı.

Necdet Saraç, sağcı ve muhafazakar iktidarlardan kurtulmak için, sol bir alternatife ihtiyaç duyulduğunu, bu çerçevede de karar mekanizmalarına ve dolayısıyla siyasal iktidara talip bir hareketin yaratılabileceğini belirterek, laik ve demokratik bir Türkiye mümkündür dedi.

Mevcudu değerlendiren, analiz eden, iktidar persepektifi yerine yalnızca muhalefet kurugusu yapan bir anlayışın yerini, iktidar hedefi olan, çözüm ve alternatif sunan yeni bir siyasal kültüre bırakması gerektiğini vurgulayan Saraç, böyle bir kültürü yaratmak için yalnızca yeni bir başlangıç yapıldığını vurgulayarak, tarihi kendileriyle başlatmadıklarını, Şeyh Bedrettin'den Pir Sultan'a, Nazım Hikmet'ten Hrant Dink'e kadar uzanan geniş ve engin bir birikimin devamı olduklarını da belirtti.

Çok kültürlü ve çok kimlikli laik ve demokratik bir Türkiye yaratmak için Alevilerin çok önemli bir dinamik olduğunu da belirten Saraç, kitlesel ve sol bir çalışmanın esas olduğunu, bu çalışmanın mezhep eksenine sıkıştırılamayacak kadar büyük olduğunu, Alevi hareketinin de bu süreçte cidid bir aktör olabileceğini söyledi.
„AKP'nin, siyasal İslamın belirlediği gündemler yerine kendi gündemimizi, kendi söylediklerimizi tartıştırabilrsek başarılı oluruz" diyen Saraç, „imam hatiplilerin yönettiği bu ülkeyi Alevi kökenliler, solcular niye yönetmesin" dedi. „Kendimizi bir başkasının gölgesinde görmeden bu tartışmayı büyütebilirsek, Türkiye'nin en temel sorunlarını, yani Kürt meselesini, Alevi taleplerini, demokratikleşmeyi korkusuzca tartışabilirsek, net çözümlerle kitlelerle buluşmak mümkün olur" diyen Saraç eşitlik, özgürlük, adalet gibi kavramları yeniden ayakları üzerine oturtmak gerekir dedi. „Bu kavramların demode olduğunu söyleyenleri demode yapabilmek bizim elimizde. Bunun için de masa başı birliktelikleri zorlamak, enerjimizi buralarda harcamak yerine, ortak demokratik talepler ekseninde ara adım atmayı becerebilecek bütün güçlerle sokakta birleşmek gerekir" diyen Saraç bu anlamda da Aleviler böyle bir birlikteliğin olabileceğini 30 Aralık'ta Köln'de, 2 Temmuz'da Madımak önünde ve 9 Kasım'da Sıhhiye'de hem de onbinlerin katılımıyla gösterdiğinin söyledi.

Daha sonra, toplantıya katılan çok sayıda kişi ve kurum temsilcisi de söz alarak sorular sordu, değerlendirmeler yaptı. „Bu girişimin motoru Aleviler olmalıdır, diyenlerin de,aman Alevi partisi olmasın diyenlerin de, sorun kimlikler değil, sınıf ve emek sorunudur" diyenlerin de birleştikleri ortak nokta, mevcut siyasal iktidar karşısında büyük, kitlesel, ses getiren, milyonları heyecanlandıran bir yapının yaratılmasının gerekliliği oldu.


26.08.2009 01:22:17 Renkhaber

Hiç yorum yok: