13 Ekim 2009

SOL VE SOLDA YENİ OLUŞUM

BEKİR ŞAHİN


SOL VE SOLDA YENİ OLUŞUM

Türkiye’deki sol ve sol söylemler, solun halka bakışı ve kopukluğu ve seçimlerde aldıkları oylar, aslında solun halkın gerçeğinde ne kadar ırak politikalar ile uğraştığını gözler önüne sermeye yetiyor..

Sol, halkın içine inse, halkla beraber olsa belki çok şey değişecek. Ama bildik o solun, bir kesimi emekçinin içine kilitlenmiş, bir kesimi slogancılık, bir kesimi de aydın elit tabakada yuvalanmış ya da gizlenmiş, öteye gidemiyor. Sol bunu kaldırır mı, ya da böyle bir ayrışmayı sol düşünce kabul eder mi, durup düşünmek gerek..

Anlaşıldığına göre sol hep kendini bir yere hapsetmiş, onun içinde Türkiye’de bir türlü yol alamıyor, halk ile bütünleşemiyor, ülke gerçekleri ile yüzleşemiyor, buyüzdenden giderek güçlenmek yerine cılız ve zayıflıyor..

Türkiye’de yıllardır devam eden sömürü politikaları, aslında sol için önemli fırsat olsa gerek. Çünkü halk köleleştiriliyor, sömürülüyor, hak gaspları ve ötekileştirmenin giderek derinleştiği bir ülkede, ya da dünyada sol halkın umudu olması gerek. Nitekim dünyanın bir çok ülkesinde de böyle olmuştur. Ama Türkiye’de sol bir türlü o gizlendiği kabuğu kırıp halkın içerisine inemeyince meydan hiçte hak etmeyen kesimlerin elinde bir oyunca gibi gidip geliyor..

Yukarıda da vurguladığım gibi Türkiye’de sol bir rahatlık mı, yoksa yılgınlık mı bilinmez ama tarifi zor bir kabuk içerisinde kendini gizlemiş..

XXX

İşte bu gerçeklerden yola çıkarak olsa gerek şu sıra solda yeni oluşumlar yeni parti hareketleri başladı.

Bunlardan en heyecanlısı yada en hızlısı ise ÖDP’den ayrılan kesim ile 10 Aralık hareketi ve SHP çevrelerinin içerisinde CHP’den de bazı kimlerin yer aldığı Özgürlükçü Sol Haraket (ÖSH) adı altında yeni bir sol-sosyal demokrat hareket canlandırılıyor..

Türkiye genelinde ve Gaziantep’te örgütlenme çalışması yürüten bu hareketin sempatizanları hatta bir fiil içinde olanlar Gaziantep’te ikinci toplantısını Pazar günü Royal Otel’de gerçekleştirdi. Sınırlı sayıdaki katılımcı hareket ile ilgili düşüncesini anlattı. Oturumu yöneten Cengiz Kalfa, Celal Deniz, Av. Bülent Duran ve Emin Nesanır, hem yeni hareketle ilgili düşüncelerini, hem de izleyenlerden gelen soruları yanıtladı. Aslında bu tür toplantılar ile de olsa aynı düşüncedeki insanların bir araya gelmesi sevindirici, fakat bunu sürekli kılmak, birlikteliği sürekli sağlamak, dayanışmayı sürekli yapabilmek bence çok daha önemli. Hele hele sahiplenmek çok önemli, çünkü solun bu anlamda önemli zaafları var. Düzenlenen toplantıya katıldım, ancak gördüğüm eksiklik ilk etapta göze çarptı. Çünkü solda ya da sosyaldemokrat alanda yeni bir parti kuracaksın, kimle yine bu çevredeki insanlar ile o zaman mevcut sol ve sosyaldemokrat partilerde siyaset yapan insanlar, bu toplantıya katarak onların görüşlerini almanın ne sakıncası vardı, onu anlamadım. Çünkü yarın aynı kesimde siyaset yapacağınıza göre şimdiden bu insanlara mikrofon uzatmanın sakıncası nedir? Yoksa soldaki o bildik hastalık devam mı ediyor..

Ayrıca sivil toplum örgütleri önemli bir faktördü. Örneğin, KESK, DİSK, Türk-İş, İHD ve diğer esnaf odası ve benzer sivil toplum kuruluşlarında temsilcileri bu toplantıya katarak, onların düşünceleri alınamaz mıydı? Sanayi kentinde işçiler o salonda olmalıydı, öğrenci kesimi olmalıydı, onlarda bu hareket için düşüncelerini ifade etmeliydi, bir şeyler söylemeliydi ve partinin iskeleti de bu tür toplantılardaki tartışmalarda çıkan görüşler etrafında şekillenmeli diye düşündüm..

Düşünün katılımcılıktan adaletten sosyaldemokrasiden ve soldan bahsedeceksin, ama bilerek bazı gerçekleri yok sayacaksın, bu bana ters geldi. Madem iddianız solda sosyal demokrat kesimde siyasi parti anlamında büyük bir boşluk var, orayı doldurmaya talipsiniz

o zaman yukarda saydığım kesimlerden yoksun kalarak bunu nasıl başaracaksınız.

Ama böyle bir toplantının yapılmasını önemsiyorum.

Sol ve sosyaldemokrat kesim için böyle bir ihtiyacın olduğu gerçek ise o zaman bu solu bölerek mi, yoksa birleştirerek mi giderilecek. Ayrıca böyle toplantılara yeni yüzlerin katılımını sağlamakta çok önemli, hep aynı yüzlerin olması topluma sanki kına getiriyor, böyle hareketlere yeni yüzlerin katılımını sağlamak önemli.Burada şunu da merak ettim kurulacak bu parti Ufuk Uras endekslimi olacak, Ufuk beyin bu partide etkisi ve yetkisi ne olacak, ilerde partinin genel başkanı mı olacak. O zaman şu soru akla gelir sol kişiye endeksli politika yapabilir mi, özgürlükçü sol haraketin genel başkan konusunda olmazsa olmazı var mı, bu düşünceyi size sempatiyle bakan kesim ile samimi olarak paylaşabilir misiniz? Solun veya sosyal demokratların bütününün kabul göreceği bir ismin başta olması bence daha akılcı ve daha toparlayıcı olmaz mı?

Bir başka dikkatimi çeken CHP’ye vurarak yeni parti kurmak, bence yanlış. Hitap edeceğiniz kesime aykırı olmaz mı? Onun yerine asıl ne yapmak istediğinizi farkınız nedir onları halk ile paylaşarak, halkı yanınıza çekmelisiniz.

Bir başka siyasi partiyi hem de aynı kesime hitap eden partiyi karalayarak güçlenmek, hem hayal, hem yanlış olur diye düşünüyorum.

Onun için biraz daha geniş, biraz daha ayağı yere basan politikalar ile halkı yanınıza çekmesini bilmelisiniz..

Eklenme Tarihi :13 Ekim 2009 Salı

Kaynak:http://yenicizgihaber.com/?part=yazar&gorev=oku&id=273

Hiç yorum yok: