Dersim'de 12 bin kişi göç ettirilmiş
Hürriyet Ankara ekinde 23 Mayıs 2009 tarihinde yayınlanan, Dersim 1938’de yaşatılan “Zorunlu Göç” uygulanmasının belgeleri.
Tarihe ’1938 Dersim İsyanı’ olarak geçen olayların ardından İsmet İnönü Hükümeti’nce başlatılan ’zorunlu iskán’ uygulamasının tarihi belgeleri ilk kez yayımlandı.
Yazar Hüseyin Aygün’ün kaleme aldığı "Dersim 1938 ve Zorunlu İskán" adlı kitapta yayımlanan ve dönemin İskan Müdürü Dr. Reşat Tanyeri’nin kişisel arşivinden alınan belgelere göre Batı’ya yaklaşık 12 bin kişinin göç ettirildiği görülüyor.
BUGÜNE kadar tarihi belgeleri bulunamayan ’1938 Dersim İsyanı’ ile ilgili bir kitap, dönemin İsmet İnönü Hükümeti’nin aldığı ’zorunlu iskán’ uygulamasıyla ilgili bilgileri günışığına çıkardı. Kitap, İsmet İnönü, Celal Bayar, 1938 Dersim Askeri Harekátı’nın Komutanı General Abdullah Alpdoğan’ın yanı sıra, diğer tüm Dersim raporlarına da yer veriyor. Kitapta yer verilen, dönemin İskan Müdürü Dr. Reşat Tanyeri’nin kişisel arşivinden çıkan 80 ayrı belge, ’zorunlu iskán’ uygulamasının nasıl yaşama geçirildiğini gözler önüne seriyor.
Sürgünden sayılar
Belgelere göre, 1935 yılında adı Tunceli olarak değiştirilen Dersim’den ilk etapta 5 bin kişi, Denizli, Aydın, Bilecik, Bursa, Balıkesir, Isparta, Zonguldak, Kütahya, Burdur, Muğla, Eskişehir, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ illerine gönderilerek iskánları sağlandı. Sürgün cetveline göre, Elazığ Tren İstasyonu’nda Dersimli bin 246 evden, adı geçen illerin 50 kazasına bağlı 922 köye yerleştirme yapıldı.
Seydo kurtuldu mu
Belgeler arasında yer alan ve Tanyeri imzasıyla Şişli Çocuk Hastanesi Başhekimliği’ne yollanan bir yazı ise, yürek burkan bir akıbeti gözler önüne seriyor. Tanyeri’nin, 3 yaşındaki Mehmet oğlu Seydo, 8 yaşındaki Ali oğlu Veli ve 5 yaşındaki İsmail oğlu Kamerin’in hastanede tedavisini talep eden yazısına, bir gün sonra, "Veli ve Kamerin vefat etmiş; Mehmet oğlu Seydo hastaneye yatırılmıştır" yanıtı geliyor.
Şükrü’nün yalvarışı
Yine kitapta, ’İsmail oğlu Şükrü’nün İstanbul Valiliği’ne yazdığı bir arzu hale de yer veriliyor. Şükrü, bu dilekçesinde, ’terhisinin ardından yol inşaatlarında çalışa çalışa Pülümür’e geldiğini, ancak ailesinin sürgün edildiğini, kendisinin de Tekirdağ’a sürgün kararının çıkarıldığını’ vurguluyor. Dilekçe, "Ailem Araca’da. Bu fakir halimle aile yuvama hasret kalarak mahvolacağımdan, kardeşimin bulunduğu Araca’ya benim de gönderilmekliğim hususuna yüksek müsaade ve delaletinizi derin saygı ile yalvararak dilerim. 4/10/938. Sirkeci’de iskán misafirhanesinde. İsmail oğlu Şükrü" cümleleriyle son buluyor.
Cemal Süreya ve sürgün
YAZAR, Hüseyin Aygün’ün kaleme aldığı "Dersim 1938 ve Zorunlu İskán" adlı kitapta, 1931 Tunceli- Pülümür doğumlu ünlü şair Cemal Süreya’nın ailesinin sürgününü anlattığı, "Bizi kamyona doldurdular/Tüfekli iki erin nezaretinde/Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular/Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar/Tarih öncesi köpekler havlıyordu..." dizeleri de epigraf olarak yer alıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder