Zor müşterilerle iletişim kurarken, '' Kendini haklı çıkartmak için değil, sorun çözmek için'' yaklaşımda bulunmak çok önemlidir.
Günümüzde insanlarla ilişkilerde başarılı olmanın önkoşulu her türlü insanla geçinebilme becerisine sahip olmaktır.
Fakat öyle insanlar vardır ki onlarla bir çok kişi anlaşamaz. Geçinilmesi zor insanlar olarak nitelenen bu insanlar çevrelerindeki insanların çoğu ile geçinemezler; herkes de çoğu zaman bu insanlardan uzak durmaya çalışır.
Fakat bu kimi zaman mümkün değildir.
Evde, iş yerinde, çarşıda, pazarda, sokakta, kısaca yaşamın sürdüğü her yerde geçinilmesi zor insanlarla karşılaşmak mümkündür.
Bazı durumlarda bu insanlarla ilişkiyi sürdürme zorunluluğu vardır ve o insanlarla geçinmenin yolunu bulmaktan başka çare yoktur. Böyle durumlarda ilişkilerin mümkün olduğunca daha az çatışma yaşanacak şekilde sürdürülebilmesi için kişinin hem kendini hem karşısındaki insanı tanıması ve kişilik özelliklerine göre nasıl davranması gerektiğini bilmesi gerekmektedir.
Her an bir anlaşmazlık ya da çatışma yaşanma olasılığı nedeniyle geçinilmesi zor insanlarla ilişkilerde ise ilişkinin yönlendirilmesi ve yönetilmesi gerekmektedir.
Çok bilinen masallardan birisinde tilki ile leylek arkadaş olurlar. “İlk olarak tilki leyleği evine yemeğe davet eder. Daveti büyük bir sevinçle kabul eden leylek, davet günü büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Tilki sofraya düz bir tabak koyduğu için, leylek tabağına konan yemeği yiyemez. Bunu en baştan düşünen kurnaz tilki, planladığı gibi bütün yemeği tek başına yer. Leylek ise aç kaldığını hiç belli etmeden yemeğe davet ettiği için tilkiye teşekkür eder ve o da tilkiyi yemeğe davet eder. Bu kez aç kalma sırası tilkidedir. Leyleğin yemeklerini koyduğu kap leyleğin gagasına göredir; ağzı dar ve derin. Aç kalma sırası tilkidedir. Tilki de ne kadar uğraşırsa uğraşsın böyle bir kaptan hiç yemek yiyemez. Hem kendi evinde, hem leyleğin evinde tüm yiyecekleri yemeyi planlayan tilkinin planları suya düşer. Leyleğin kurnazlığını anladığını gören tilki, leylekten özür diler.” Masallar kuşkusuz çok değişik biçimde yorumlanabilir.
İnsanlarla geçinmek açısından bakınca “Tilki ile Leylek” masalının iletisi basit ve açıktır: Birileriyle iyi geçinmek istiyorsanız, onun fiziksel, sosyal ve psikolojik özelliklerini dikkate almalısınız.
Çok bilinen başka bir masalda ise; “iki keçi bir köprüde karşılaşırlar. Köprü keçilerin yan yana geçemeyeceği kadar dardır. Her ikisi de öncelikle kendisinin geçmesi gerektiğini düşünür. birbirine yol vermezler. İki keçi inatlaşarak köprünün ortasında toslaşmaya başlarlar. Fakat ikisi de kaybeder. Her ikisi de suya düşer ve boğulurlar.” “İki İnatçı Keçi” masalının da iletisi çok açık ve basittir. Yüzeysel olarak bakıldığında herkesin bunun farkında olacağı ve benzer biçimde davranmayacağı düşünülebilir. Fakat günlük yaşamda benzer biçimde inatlaştıkları için iki tarafın da kaybettiği çatışmalar düşünüldüğünden çok daha fazla yaşanmaktadır. İnatlaşmanın aşılabilmesi ve inatçı iki kişinin birbiri ile iyi geçinebilmesi için insanların “inatlaştığının farkında olması”, “gerektiğinde inatlaşmayı bırakabilmesi”, “karşı tarafın inadını arttıracak şekilde davranmaması”, “inatlaşmadan kaynaklanan duygularla baş edebilmesi”, “iki tarafta da kaybettiği duygusu yaratmadan uzlaşma yolunun bulunması” gerekmektedir.
“Herkesle iyi geçinmek mümkün müdür?” sorusuna dönecek olursak dost ya da iyi bir arkadaş olarak geçinmeyi hedeflemiyorsanız bu sorunun yanıtı evettir.
Çevrenize baktığınızda herkesle geçinebilen insanlar olduğunu görürsünüz. Onların sahip oldukları iyi geçinme becerilerini herkes kazanılabilir. Fakat bunun bugünden yarına kazanılamayacağı uzun süren uğraş ve çaba gerektirdiği unutulmamalıdır.
Bu konuda ilk adım öncelikle istekli olmak ve bu isteğini uygulamaya geçirmektir.
İş hayatı önde olmak koşuluyla, yaşamın birçok alanında tahammül etmekte zorlanılan kişiler vardır. Genellikle bu zor kişilerin istenmeyen davranışlar sergilediğine tanık olunur yada beklediğimiz davranışları onlardan göremeyiz.
Ama onlarla birlikteyizdir.
Bu mecburiyet duygusu zaman zaman insan enerjisini sömürür.
Zor insanları tanımak Onlara ulaşabilmek için iletişim kanalları bulmak ve kullanmak “Zor durumlarla nasıl baş edeceğimizi bilmek.”
Bu kriterler zor insanlarla başa çıkma adına çok önemlidir. Amacımız zor insanlarla beraberliğimizi stress kaynağı olmaktan çıkarmak, ılımlı bir iletişim zeminine taşımaktır.
“Bazı insanlar karşılarındakinin performansını düşürmek ve onların şevkini kırmak için bilerek ‘zor’ tavırlar sergiler. En kötüsü de, bu tavırlarını değiştirmeleri için onlara teklif edilen tüm yardımlara ve iletişim yollarına karşı bağışıklık kazanmış olmalarıdır. Tüm bu çabalar sonuçsuz kalır.”
Hayatın pek çok alanında farklı farklı insanlarla, farklı nedenlerle ve farklı durumlarda bir araya geliriz, kimileri ile sorunsuz beraberlikler yaşarken kimileri ile yan yana gelmek dahi istemeyiz. Çünkü onlar bizim gözümüzde iletişim kurulması zor hatta imkansız olan insanlardır. İletişim tarzı açısından karşısındakini zorlayan insanlar olabileceği gerçektir. Bu bazen bizim bakış açımızla da ilgilidir, ancak her durumda bir iletişim platformunda buluşmak söz konusu olduğu için zor insanlarla iletişim amacı ile yapılacak ilk şey kendi bakış açımızı sorgulamaktır.
Zor insanlarla makul bir iletişim kurabilmek için temel iletişim becerilerine ihtiyaç vardır; dinlemek, anlamak, geri bildirimde bulunmak gibi; ama hepsinin başında kendi bakış açımızı sorgulamak gelir.
Zor insan tipleri: Zor insanlarla baş edebilmek için onları yakından tanımak ve zor anlarda neler yapılabileceğini bilmek gerekir.
En belirgin 4 “Zor İnsan” çeşidini şöyle tanımlayabiliriz:
-Agresif İnsanlar Bu insanlar karşılarındakinin ya kendilerinden kaçmalarını ya da öfkeyle kendilerine saldırmalarını beklerler. Bu davranışlara karşı hazırlıklıdırlar.
Saldırgan bir tavırla karşılık verip sizi rencide edebilirler. Bu yüzden onlara karşı durun ama savaşmayın. Amacınız fikirlerinizi kendinizden emin bir şekilde savunmak olsun, polemik yaratmak değil. Sakin bir şekilde kendinizi ifade edin ve size yönelik saldırgan tavırlara kendinizden emin bir şekilde karşılık verin.
-Pusuda bekleyenler: Bu insanlar, en uygun zamanı bekleyip kurnaz bir şekilde saldırma konusunda ustadırlar. Mizahi yöntemlerin arkasına sığınarak ve alaycı ses tonlarıyla sizi küçük düşürmeyi hedeflerler. Polemiğe girmek istemediğiniz için bu insanlarla mücadele etmekten kaçınıyor olabilirsiniz. Ama unutmayın ki ne kadar geri çekilirseniz o kadar üstünüze gelirler. Bu yüzden karşınızdaki zor insana soruyla cevap verin. “Galiba şaka yapıyorsun, yoksa yanılıyor muyum?” diye bir soru karşısında o da geri adım atacak ve büyük ihtimalle sadece şaka yaptığını söyleyecektir. Dahası, bir daha kolay kolay size sinsi şakalar ya da küçük düşürücü oyunlar yapamayacaktır.
-Sürekli şikâyet edenler: Bu insanlar; düşmanlık dolu bir dünyada yaşadıklarına inanırlar, bu yüzden karşılarındakine güvenmezler. Kendilerine olan güvenleri de azdır. Eksik olan özgüvenlerini saklamak için memnuniyetsiz, her şeyden ve herkesten şikâyet eden bir tavır içine girerler. Bu insanlarla mücadele ederken negatif bir tavır sergilemektense onlara iyimser bir şekilde yaklaşın. Olayların, onlara görünmeyen iyi yönlerini göstermeye çalışın.
-Sessiz insanlar: Sorularınıza kısa cevaplar veren ya da sizi duymazlıktan gelen, sürekli somurtan insanlarla anlaşmak zordur, çünkü bu insanlar çekingendirler. Mümkün olduğunca az konuşur, çevrelerindekilerle diyaloga girmezler. İnsan ilişkilerinde de ilk adımı kolay kolay atamazlar. Bu yüzden onlarla anlaşmaya çalışırken “evet-hayır” cevaplı sorulardan çok, uzun cevaplı soruları tercih edin. Cevap vermeleri için onlara zaman verin ve sabırla bekleyin. Cevaplarını dikkatlice dinleyin ve ilgili tavrınızı yitirmeden sohbeti uzatmaya çalışın. Her zor insan birbiriyle aynı davranışları sergilememekte, karakterler nasıl çeşitlilik gösteriyor ise kötü ve zor davranışlar da aynı şekilde çeşitlilik göstermektedir.
Kimileri genel olarak “zor”dur, yani herkesi aynı şekilde terslerler. Diğerlerinin kötü davranışları ise sadece size yöneliktir.
-Bazı zor insanlar sürekli konuşup hiç dinlemezken diğerleri de hep son sözü söylemek isterler.
-Kimisi verilen görevleri yerine getirmezken diğeri sürekli sizi eleştirir.
-Bir başkası sürekli kendinden bahsederken diğeri bütün gün konuşmadan oturabilir.
En zor 10 tip Yaşamın değişik alanlarında en çok karşılaşılan zor insan tiplerini en belirgin özelliklerinden yola çıkarak gruplamak ve belli başlıklar altında toplamak mümkündür.
SALDIRGAN Genellikle tehditkar ve öfkelidirler,karşısındakini kırmaya odaklı, iletişiminde ezici,yüksek sesle ve hakaret içeren sözlerle konuşmak genel tarzlarıdır.
ALAYCI Kaba yorumları, iğneleyici sözleri,rahatsız edici yüz mimikleri, kinayeli ifadelerle bezenmiş tarzları vardır
HERŞEYE KADİR Her konuda fikri olan, bilgisinden hiç şüpheye düşmeyen insanlardır,farklı ve karşı fikirlere kapalı, düzeltilmeye tahammülsüzdürler.Otoriter tavır,çevreyi suçlama genel tarzlarıdır
HERŞEYİ BİLDİĞİNİ SANAN Herkesi yarım bilgisiyle etkilemeye çalışan bu nedenle de zaman çalan,hatta zaman çalmaklada yetinmeyip bilgi ve fikir çalan tiplerdir
OLUMSUZLUK ABİDESİ Sürekli eleştiri, bağırma , küçük meselelerin dev olduğu bakış açısı, durumu olduğundan zor duruma sokma gayreti öne çıkan özellikleridir
EVETÇİ İnsanları mutlu etmek isterler,mücadele edecek ortamlardan kaçınırlar.Kötü kişi olmamak için her duruma evet diyen ve bunun bedelini ödeyen tiplerdir Kutup Yıldızı Danışmanlık Sayfa no:31
BELKİCİ Herhangi bir karar anında belki daha iyi bir seçenek ortaya çıkar diye mevcut durumu veya seçeneği erteleyen tiplerdir.Zor durumlarda yardımları gerektiğinde kendisi ile çalışılamaz.
TEPKİSİZ Sözlü veya sözsüz bir geri bildirim vermeyen, karşısındakinin motivasyonunu olumsuz etkileyen,durgun bir tarzları vardır.
HAYIRCI Moral bozma konusunda uzmandırlar.Kendilerinden bir konu üzerinde yorum yapılması istendiğinde tüm umutları söndürürler. Umutsuzluk, bunalım ve sonuçsuzluk en belirgin özellikleridir.
KRONİK MUHALEFET Sürekli kendilerini haksızlığa uğradıklarını düşünen,hiç kimsenin erişemeyeceği mükemmeliyet standartları olan, sunulan çözüm önerilerine kulak tıkayan bir tarzları vardır.
Zor insanlar karşında 4 farklı seçim: Zor insanlar karşısında neler yapılabilir ?
Kişiler arası ilişkilerde problemlerin oluşma nedenleri aşağıdaki gibidir:
-Olaylardan değil, olaylara bakış açımızdan problemler oluşur.
-Tüm ruhsal problemler katılık, esnek olamamak, hoş görüsüzlükten kaynaklanmaktadır
Kişiler zor insanlarla karşılaştıklarında 4 farklı tutum izleyebilirler :
-Tepkisiz kalmak.
-Bırakıp gitmek
-Tarz değiştirmek
-Bakış açısını değiştirmek
TEPKİSİZ KALMAK Tehlikeli bir seçimdir, sıkıntıyı ortadan kaldırmaz.Moral bozukluğu,verim düşüklüğü sürer. Etkin bir tavır edinmek geciktiği için sorunda giderek büyür,üstelik tepkisiz kalan kişi sonrasında kendini eleştirecek ve çizdiği bu profilden rahatsız olacaktır.
BIRAKIP GİTMEK Sadece çok uç durumlar için tercih edilecek bir yol olabilir.Çoğunlukla verilen tepkiler o tekiyi veren kişiyi daha çok üzer,çekip gitmek bunlardan biri olabilir.Üstelik çözüm getiren bir tercih değildir. Ayrıca yeniden aynı yere dönmek söz konusu ise bu çok daha zor durumlara yol açacaktır.
TARZ DEĞİŞTİRMEK Tarz,kullandığımız sözcükler ve bedenemizin o sözleri destekleyen hareketleridir.Tarz bir sonuçtur ve gerek kendimizin kendimizden, gerek başkalarının bizden hoşnut kaldığı ortamlar yaratmak için uzun bir süreç sonrası ortaya çıkan davranış değişikliklerinin izlenebilir halidir.Zor insanlara farklı açıdan bakabilmeyi ve dinlemeyi,farklı hissedebilmeyi öğrenmeyi bilmek gerekir.Böylesi bir yaklaşımı benimsemek, zor insanlara istenmeyen nitelikte tepki verme durumunu ortadan kaldıracaktır. Tarz değiştirmek, zor insanlar karşısında herzamanki tavırımızı sorgulamak ve gerektiğinde bu tavrı radikal bir biçimde değiştirmektir.
BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRMEK “Düşünsel bir süreçtir. Davranışlarımızın temelini hayatı nasıl algıladığımız, nasıl yorumladığımız belirler”
Bu anlama ve yorumlama eylemleri ise bakış açısı ile ilgilidir, dolayısıyla sürecin açık bir biçimde işlemesi gerekir ki; sonuçta tarzımızda da değişiklik olsun. Kişi, zor insanlar karşısında çaresiz değildir ancak karşısındaki zor insanı hemen değiştirmek gibi bir yaklaşım hem gerçekçi hem de kolay değildir.
Zor insanların yarattığı zor durumlardan çıkabilmenin yollarından belki de en etkilisi önce bakış açımızı değiştirmek,düşünsel süreci yaşamak, ardından buna bağlı olarak tarzımız da değişiklikler sergilemektir.
Zor İnsanlarla Mücadele Ederken Bunları Yapmayın: “Zor insanların davranışlarını hemen kişisel olarak almayın.” Bu zor insanların davranışları karakterlerinin bir parçası olabilir. Bu yüzden çevrelerindeki herkese kötü davranışlar sergiliyor olabilirler. Zor insanların tavırlarının sadece size yönelik olduğundan emin olduğunuzda harekete geçin.
Zor insanlarla mücadele etmekten ve onlarla sorunlarınızı çözmekten kaçmayın. Çünkü çözülmemiş sorunlar birikir ve daha büyük problemlere yol açar.
Ayrıca kaçmak sizi zayıf gösterir ve zayıf insanlar daha çok saldırıya maruz kalırlar. İçinde olduğunuz durumdan ya da zor kişilerden sürekli şikâyet etmeyin. Bu kişilere onların silahıyla yani saldırganlıkla karşılık vermeye çalışmayın. Çünkü siz bir amatörsünüz, onlarsa bir yaşam boyu böyle davranıp buna alışmışlar. Alışık olmadığınız bir tavırla başarıya ulaşamazsınız. Kendiniz olmayı deneyin.
-Taviz vermeyin; çünkü ne kadar taviz verirseniz verin, zor insanlar her zaman daha çok isterler.
Aşağıda geçinilmesi zor insanlarla geçinmeyi başarmak isteyenler için çeşitli öneriler bulunmaktadır.
“Fakat bunların akla gelince kolayca başarılan davranış biçimleri olmadığı ve ancak uzun dönemli çabalar sonucunda kazanılabileceği unutulmamalıdır”.
İnsanlarla ilişkiyi ve iletişimi yönlendirmek ve yönetmek için insanın öncelikle konuyu önemsemesi, sahiplenmesi ve sabırlı biçimde çaba harcaması gerekmektedir.
-Kendinizi yeterince tanıyıp tanımadığınızı gözden geçirin
-İletişim ve ilişki kurma becerilerinizi / tarzınızı gözden geçirin
-Kendi bakış açınızdan sıyrılın
-Özgüveninizi, özdeğerlilik duygunuzu gözden geçirin
-Yaşadığınız duygularınızın sizi yönlendirmesini önleyin
-Onlara onların uyumsuz davranışlarını arttırmayacak biçimde davranın
-Onlara bekledikleri gibi davranın
-Onun gereksinimlerini karşılamaya çalışın
-“Mantıklı” davranmasını beklemeyin
-Değişmesini beklemeyin / değişeceğini ya da değişebileceğini düşünmeyin
-Sizi anlamasını ya da hak vermesini beklemeyin
-Doğruyu gösterme konusunda ısrarcı olmayın
-Alınganlık göstermeyin, karşıdakinin tutum ve davranışlarını üstünüze almayın
-Olup bitenden yalnız karşınızdakini sorumlu tutmayın, kendi sorumluluklarınızı da araştırın
-Her kişilik yapısının kendisine özgü düşünce, tutum ve davranış özellikleri olduğunu unutmayın
-Onun bakış açısına saygı gösterin
-İlişkinizin sınırlarını kafanızda net olarak çizin
-Sonuç elde etmeye odaklanın Karşı tarafın istek, amaç ve gereksinimlerini anlamaya çalışın
-Onun uyumlu davranışlarını takdir edin
-Eş duyum ile karşıdakini anlamaya çalışın
-Kendinizin de geçimsiz bir insan olabileceğinizi unutmayın
-Geçinilmesi zor insanların davranışlarının altta yatan nedenlerini görmeye çalışın
-Onları değiştirmeye çalışmayın, başaramazsınız. Sadece onlara karşı davranışlarınızı gözden geçirip biraz değiştirerek huzuru ve başarıyı yakalayabilirsiniz.
-Problemlerin çözümü sizin elinizde…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder