20 Ağustos 2011

1950 Genel Seçimi, Askerin talebine karşı, İnönü'nün tutumu


1950 Genel Seçimi, Askerin talebine karşı, İnönü'nün tutumu


Aydınlatılmaya muhtaç bir dönemin ilk yılları.!

"Kominüstler seçime hile karıştırmışlar deyip, seçimi iptal ederiz"



Yıl 1950, Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ'nün kabulüyle Türkiye, ilk defa çok partili hayata geçerek demokratik seçimlerle kendini yönetecek hükümeti seçmeye gidiyor.
***
Özellikle İstanbuldaki 10.000'lerce kalabalığa hitap eden İnönü, kalabalığın çokluğunu görünce; "Evet halk yine bizi tercih ediyor. Seçim çantada keklik. Şimdiden seçim galibiyetimizi ilan edebiliriz" der.

Ancak, seçim sonuçları başta askerleri ve CHP'yi memnun etmemiştir.

Adnan MENDERES önderliğindeki DP'yi iktidar koltuğuna oturtmayı sağlamıştır. sonuç oldukça çalkantılı ve sancılı gelişmektedir. İlk defa halkın önüne seçim sandığını kaoan Türkiye, seçimle birlikte yeni bir sürece girmektedir.

Hem hükümeti ve cumhurbaşkanını da yeni hükümet seçecektir. Dolayısı ile, CHP hükümeti devrederken, Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ'de çankaya köşkünü boşaltması gerekmektedir.

Seçim sonucu belirli kesimlerde saşkınlık yaratırken, DP tarafında temkinli de olsa, seçim kazanmanın zaferini yaşıyorlardı. Davullar, zurnalar çalıyor eğlence düzenleniyordu.

Seçim sonuçları Askerleri de saşkına çevirmişti. Hiç kimsenin beklemediği bir sonuçtu; Özellikle üst kademe; Cumhurbaşkanı İnönü'yü ziyaretinde "Paşam, isterseniz Kominüstler seçime hile karıştırmışlar deyip, mudahale ederiz" derler. Yani, darbe yapabileceklerini söylerler. İsmet İNÖNÜ "Bu seçim sonucu halkın teveccüğüdür" diye bir açıklama yapar ve ardından Köşkü boşaltır. Arabasına binip giderken daha önce koruma görevi yapan motorsikletliler yanında olmadan..
İsmet İNÖNÜ'nün bu olgun tutumu, aslında Türkiye tarihinin ilk darbesini de önlemiş olmaktadır.

Ama; işin en garip tarafı da, 1950'li yıllarda bile DP'nin seçim başarısını engellemek için yapacakları darbenin sebebine yine "Kominüstler seçime hile karıştırmış" bahanesi gösterilerek demokratik hayata geçiş engellenecekmiş.. İki ayrı rakibin birbirine yapacağı çalımın bahanesi yine kominizm tehlikesini öne sürmeleri..!
DP nin devamı olduğunu öne süren, Demirel ve diğer sağcı parti ve liderler de hep kominüstleri büyük tehlike olarak göstermedilermi? Bu olaylar sizce de garip değilmi?

12 Mart ve 12 Eylülde darbecilerde aynı bahaneyle gelip; ve Ülkemin milyonlarca güzel insanına zulüm etmedilermi?


Bu kötülükleri yaparken; bizleri, Kominüstler geliyor diye kandırmadılarmı?

Hatırlayın lütfen!



Kaynak; Demirkırat Belgeseli-M.Ali Birand

Açıklama : Bir Demokrasinin Doğuşu. Cumhuriyetin demokrasi denemeleri; ''Serbest Fırka'nın kurulması ve kapatılması'' Belgeselinden ayrıntı.


EvcioğluHaber-20.08.2011-Cumartesi

4 yorum:

Sadık Yılmaz dedi ki...

Sn; İsmet İnönü, tarihte hep çalkantılı dönemin insanı olmuştur. Ama ne yazık ki, demokrasinin hayata geçirilmesinde gösterdiği sanılan olgunluk!, Dersim katliamında masum insanların çığlığına kulak kapatmıştır. Dönemin, Celal Bayar'ı, İsmet İnönüsü, ve askerleri. On binlerce çocuk, kadın ve yaşlı genç insan katledilmiştir.
Dersim katliamı da aydınlatılmaya muhtaçtır. Hem de yakın tarihimizin karanlık günü olduğu için hemen aydınlatılmaya ihtiyacı vardır.

Komünistlere gelince Cumhuriyetle birlikte, özellikle dinciler ve askerler tarafından ( gece çocukları korkutmak için öcü var demek gibi) toplumu her dönem iktidarlar, biz gidersek komünistler gelecek diye korkutmak için kullandılar. Yaratılan bu toplumsal korku, iktidarı elinde bulunduranların iktidarlarının daha sağlam kalmasını sağladı. İktidarlar, yaptıkları hizmetlerle değerlendirilmediler, aksine komünizme ne kadar karşı ise o kadar iktidar oldular. Örnek: Demirel hükümetleri..
O kadar karanlık dönemler varki: bunların hepsi aydınlatılmaya muhtaçtır ne yazıkki! Ama, yukarıdaki konuşma da bir o kadar enteresan. Çünkü; 1950 de bile bahane komünizim olarak topluma kabul ettirilmek istenmiş. Çok yazık bu topluma!

Teşekürler arkadaşlar
Böylesine önemli bir bilgiyi bizlere ulaşma imkanı verdiğiniz için.

Hoşcakalın
Sadık Yılmaz
İzmir

Yönetici dedi ki...

Merhaba değerli Sadık YILMAZ
1950'li yıllara ait olan ve küçük bir ayrıntı olan yukarıdaki yazı bizcede oldukça ilginçtir. Sizin de yazınızda belirttiğiniz gibi, "Çocukları korkutmak için, 'öcü geliyor'derler ya" toplumda komünistler geliyor diye korkuttular.. Sağcı hükümetler ve askeri darbeciler. Malisef toplum da bu aldatmacaya kandılar.. Gerçek düşmanlarını, komünistler sandılar.. Oysa; Komünistler hiç İktidar olmadılarki! Kaldi ki, insanların bu gün karşılaştıkları sorunların sorumlusu da onlar değil. Yani, diktatörler (darbe yapanlar) ve Sağcı iktidarlar halka hizmet yapmak yerine Komünistler gelir diyerek halkı kendilerine yamadılar. Halkta bu oyunun arkasındaki mantığın ne olduğunu sorgulamadı.. Kendilerine anlatıldığı gibi kabul ettiler.. İktidarlar iktidarlarını sağlamlaştırdı...!
Yıllarca Sağ partilere oy vermiş bir arkadaşla sohbet ediyorduk.. "ne olacak bu memleketin hali" derken iyi olacak diyordu! Peki; "bu gün tu kaka dediğiniz Demirel hükümetleri" dedim. Dediki; "Yıllarca ona da oy verdim ben" dedi..
Benzin beş milyona dayandı.

Tarih karanlık değildir.. Ama, üstü örtülmektedir. Örtüyü kaldırmk yeterlidir.!

Serdar dedi ki...

Değerli ve aynı zamanda güzel insanlar. Evet tarih büyük devlet adamları yetiştirir bir zaman. Ama aynı zamanda katillerde. Tarih işte bir zaman yücelttiği büyük büyük adamları, bir zaman gelir yerden yere çalar,,,

hoşcakalın
Seadar

Menderes dedi ki...

Aydınlatılmaya muhtaç bir dönemin ilk yılları.! 1950'li yıllar ve DP (Menderes)

"Kominüstler seçime hile karıştırmışlar deyip, seçimi iptal ederiz" diyen askerler İnönü'nün verdiği tarihi cevap karşısında ne yaptı dersiniz.? İnönü'nün cevabı ne kadar tarihidir.? Varın siz değerlendirin lütfen...