4 Mart 2013

Kadına şiddeti protesto eylemi, yine şiddetle son buldu


     Kadına şiddeti protesto eylemi, yine şiddetle son buldu  


HaberEvci-   Kadına şiddeti protesto etmek isteyen kadınlar şiddet mağduru oldular.
Bir grup üniversiteli genç kadın; istanbul da bulunan Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığına ait binaya geldikleri ve devlet kormasındaki kadınları dahi koruyamadığını ileri sürerek bir süre oturma eylemi yaparak sloğan attıları bildirildi.
"Kadına yönelik şiddete hayır" diye sloğan atan kadınlar, bakana seslerini duyuramadan bina içinde güvenliklerle aralarında arbede yaşandığı ve bunun üzerine genç kadınlar, binaya çağrılan polislerce önce kameraya çekildikleri ve daha sonra saçlarından tutularak yaka paça dışarı atıldıkları bildirildi.
Belki seslerini bakana iletmeye fırsat verilmeden dışarı atıldılar ama; kendileri de şiddet mağduru olarak, şiddet haberine konu oldular.
Ülkemizde, gün geçmiyorki kadın cinayetleri olmasın. 
Hergün haberlerde yeni cinayet haberleri gelmeye devam etmesin.!
Güvenlik ayağı yetersiz kalıyor. 
Tüm çalışmalara rağmen önüne geçilemeyen bir cinnet halidir sürmektedir. 
Tek başına polisiye tedbirlerle önlenecek bir konuda değildir. 
Üstelik polislerde bu toplumun içinden yetişip gelmektedir. Dolayısı ile bu bir eğitim süreci ile ilgilidir ve buradan ele alınmalıdır.
Erkeklerin, kadını yaşamın bir yarısı ve toplumsal alanda da eşit kabul etmeleri sağlanmalıdır..

"Yaşam kültürlü olmalı, kültür yaşamsal olmaldır."
 
Öyle bir şey ki bu; töre diye, örf diye, adet diye namus diye, ahlak diye.. diye, diye... insanlar birbirini boğazlıyorlar.. 
 Ne biçim bir namustur ahlaktır..
Hangi din, hangi kültür şiddeti hoş görüyor. 
Neden önüne geçilemiyor.
Bu soruyu herkes, ama herkes kendisine sormalı ve kendilerini kim, ne adına olursa olsun mecbur ediyorsa, şiddete ve katilliğe onu içinden söküp atmalıdır.
  
 Tabiki, bir toplumsal bilinçlenme ve sürekli bir eğitimle mümkündür..
 Aksi taktirde kendilerini her şeyin üzerinde konumlandıran erkek egemen zihniyet toplumsal dokunun her yanına sinmişliğinden vaz geçmeyecektir.
Kesinlikle eğitim şart.
Toplumda, çocuk yetiştirecek kadınıda, erkeği de evlenmeden önce eğitime tabi tutup imtihandan geçirmek gerek olduğuna inanıyorum. İmtihanı geçemeyene çocuk doğurtturma izni verilmemeldir. Başta evlenme izni verilmemelidir. Şöyleki; otomobil kullanmak için nasıl ehliyet gerekli ise; anne baba olmak için de ehliyete sahip olmak gerek olmalıdır. 
Fiziksel yaşları çok büyük olup; zeke yaşları çocuk olan (aklı 5 yaşında çocuk aklından daha aşağı olan) kişilerin evlilik yapmaları yasaklanmasa bile çocuk dünyaya getirmemeleri sağlıklı bir toplum yapısı açısından  önemli olduğu aşikardır.
    
Tv. haberlerinde kadın cinayetleri sonrasında yakalanan katil, polislerin arasında bir kahraman edasıyla götürülmektedir. Bu türden görüntüler, diğer kişileri cesaretlendirmek gibi kötü bir misyon yükledikleri kanaatindeyim.

Bu durum övünülecek bir durum olmayıp; tam tersine küçültücü ve aşağılayıcı bir görüntü olmalıdır. Nefsi müdafa değilde, savunmasız bir kimseyi öldümekse ağırlaştırılmış bir cezayı hak etmelidir.

Tv.ler de bu konu başda olmak üzere, insanları çıldırtıncaya kadar götüren proğramlar ve bitmek bilmeyen dizilerin saatlerinin yarısı kadar da çocuk eğitimi ve anne ve babaları eğitecek proğramlar kesinlikle zorunlu olarak yaptırılmalıdır. 

Kadın sığınma evleri çoğaltılmalı ve gerçek görevlerini yapmalarına destek ve bütçeden imkan sağlanmalıdır. 
Korunaksız olana kim varsa, kadın yada erkek, tehdid edilen etksiz hale gelinceye kadar koruma altına alınmalıdır. Her gün kadın cinayetleri veya şiddet haberlerinden artık kurtulmalıdır bu toplum..  

Kamu görevlileride, güvenlik memurlarıda insan hak ve özgürlüklerin korunup yaşatılması konusunda eğitilmeli ve kanunlarda kayıtsız şartsız demokratik hakların sınırsız bir şekilde kullandırılmasını teminat altına alınmalıdır. 
Kadına şiddeti protesto edenlerinde protesto etme hakları vardır. Haklarının kullandırılmasının ne suretle olursa olsun önüne geçilmemelidir. Polis onların can güvenliğini korumakla görevli olmalıdır.
İnsanların insanca yaşayıp, yaşattığı bir ülke de kan ve göz yaşının dökülmediği bir dünyada yaşama dileği ile.  
  

Evcioğlu
    04 Mart 2013    

Hiç yorum yok: