Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil, Türkiye’de 20 milyon Alevi’nin siyasetçilerin iştahını kabarttığını ve oy deposu olarak görüldüklerini belirterek, “Türkiye’yi yöneten ve yönetmeye soyunan partilere sesleniyoruz, Alevilerin şeriata, ırkçılığa, gericiliğe vereceği tek bir oyu yoktur” dedi....
MEHTAP HALICI İZMİR
İzmir’de, Alevi Bektaşi ve Yöre Dernekleri Platformu’nun düzenlediği, bu yıl ikincisi yapılan Aşure Etkinliği yaklaşık on bin kişinin katılımıyla yapıldı. Etkinlikte konuşma yapan, Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, “Yok sayıldık, öldürüldük, hakaretlere uğradık, işkenceler gördük, ama asla ve asla davamızdan ödün vermedik. Biz insanları dilleri, dinleri için değil insan oldukları için seviyoruz. Bu topraklar zenginliklerle, çeşitliliklerle var oldu. Bugüne dek süren sorunların temelinde bu çeşitliliğin yok sayılması vardır. Bu ülkenin insan haklarına ihtiyacı var” diye konuştu. Alevilerin kendi sorunlarını başkalarının sorunlarının önünde görmediklerini ifade eden Geçmez, bundan ötürü tüm katliamlara ve tek tipleştirmeye çalışan, farklılıkları yok sayan anlayışlara, yönetimlere karşı olduklarını vurguladı.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu adına konuşma yapan Servet Demir, Avrupa’daki Alevi hareketinin son 20 yılda önemli adımlar attığını kaydetti. Demir, “İnsanlık davasında yer alabilecek tutumlar sergilemeli ve birlikte hareket etmeliyiz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımlarına sırtını dönen, evrensel kazanımlarının önünde engel teşkil eden AKP’nin samimi olmayan tutum ve kararlarını kınamalıyız” diye konuştu. Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil ise Kerbela’da Hz. Hüseyin’in ve yakınlarının katledilmesinin ardından uzun zaman geçtiğini belirterek şunları söyledi: “Hz. Hüseyin Kerbela’da demiştir ki; ‘Ben öldükten sonra başımı toprağa dik gömün, asırlar sonrada bir dik başa rastladığınızda beni hatırlayın’ Biz bu duruşu yüz yıllardan beri ilke edindik. Bunun ağır bedelini de Osmanlı’dan bu yana ödeyerek geldik. Günümüzde de Kerbela devam ediyor, o gün kıyım yapanlar dün Maraş’ta, Sivas’ta bugün kıyımlarına Gazze’de devam ediyorlar.”
Türkiye’deki 20 milyon Alevi’nin siyasetçilerin iştahını kabarttığını ve oy deposu olarak görüldüklerini vurgulayan Özdil, “Türkiye’yi yöneten ve yönetmeye soyunan partilere sesleniyoruz, Alevilerin şeriata, ırkçılığa, gericiliğe vereceği tek bir oyu yoktur” dedi.
“Ne yazık ki, öz eleştiri yapmak gerekirse; biz de Aleviler olarak bu noktada siyaseten sağlam bir duruş sergileyemedik” diyen Özdil, “Bu nedenle de siyasi partiler, Alevilere oy deposu gibi yaklaştılar. Burada şunu çok açıklıkla ortaya koymak gerekir. İzmir"deki il ve ilçe belediye başkanlarının, Alevilerle olan ilişkileri bir yerel yönetimde olması gerektiği ölçüde ve doğrultudadır ama Türkiye"nin genelinde bu böyle değildir.” diye konuştu.” Yönetime talip olma zamanlarının geldiğini söyleyen Özdil, 29 Mart seçimlerinin Alevilerin kerhen bazı partilere oy verdiği son seçim olabileceğini açıkladı. 2010 yılının çok farklı bir yıl olabileceğini ve siyasilerin Alevilerin duruşunu, örgütlü yapısını dikkate almasının, ona göre hareket etmelerinin zamanının olduğunu söyleyen Özdil, Alevi toplumunun birliğini henüz tam olarak gösteremediğini, bunu ancak kendi inanç önderlerinin yolundan gitmekle sağlayabileceğini kaydetti.
ASİMİLASYON DAYATIYORLAR
“Yüzyıllardır iktidarların vazgeçmediği asimilasyon girişimleri günümüzde de sürmekte ve adına Alevi açılımı denen modelle ve bize dayatılmaktadır” diyen Özdil şöyle dedi:
“Devletin bize biçeceği bize uymaz. Alevilerin kendi, inanç, cem, musahiplik, kültürleri kendilerine yeterlidir. AKP’nin Abdal Musa’da kurduğu Alevi Enstitüsü ya da Diyanet İşleri aracılığı ile öğreteceği bir Alevilik yoktur. Artık Alevi köylerine cami yapmaktan vazgeçmelidirler. Bütün Sünnileri tersten düşünmeye ve bize dayatılanları görmeye çağırıyorum. Sünnilerin de bu inkar ve asimilasyon politikalarını reddetmelerinin tam zamanıdır. Cemevleri inanç merkezleridir. İnancımızı yaşattığımız yere cümbüş evi diyenler iktidardadır. Alevilik Türkiye Cumhuriyeti devletinde yasaktır. Bizler hala Serçeşmemizi ziyarete para ödeyerek gidebiliyoruz. Devletin Alevilerin öğretisinden elini çekmesi gerekir. Dünyanın her yerinde örgütlüyüz, bu örgütlülüğü net bir enerjiye dönüştürerek mücadelemize devam etmeliyiz.”
BİZİM KIBLEMİZ İNSANDIR
Etkinlikte konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, “İnanıyoruz ki, sizlerin 3.5 milyon İzmirli"nin desteği olduğu müddetçe, burada, sosyal demokratların, cumhuriyetçilerin, laik Türkiye"den, demokrasiden, insan haklarından yana olanların, "benim kıblem insandır" diyenlerin iktidarı devam edecektir” dedi.
Kocaoğlu şöyle konuştu: “Aleviler, Anadolu’daki köyünde de kentteki yerinde de inancını, gelenek ve göreneklerini sürdürmede devlet bütçesinden, yerel yönetim bütçesinden minimum pay almaktadır, hatta hiç almamaktadır. O zaman biz, madem ki adiliz, madem ki eşit hizmetten yanayız, madem ki hiç bir insanımızı ayırmadan 3.5 milyon insanımızın belediye başkanıyız; Biz, Alevi insanımıza da inancını, geleneğini göreneğini sürdürecek mekanları, olanakları sağlamak, onların hizmetine sunmak zorundayız. Bunu yaptık, bunu yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz.” Aşure etkinliğinde Sabahat Akkiraz, Hüseyin- Ali Rıza Albayrak, Ali Ekber Eren gibi isimler katıldı.
Birgün Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder