23 Nisan 2009

Zülfü Livaneli "Teksatır Üzerine"

Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli

Teksatır Üzerine
12.06.2008

Düşünce adamlarını en çok uğraştıran konuların başında "gerçek" kavramı gelir. Nedir gerçek? Gerçeğe nasıl ulaşılır? Gerçek nerededir?

Bütün bunların yanına bir de "Hangi gerçek?" sorusunu eklemek gerekiyor. Çünkü Bertrand Russel'a göre: "Yağmurun yağışı da gerçektir, masanın dört ayak üzerinde duruşu da!"

Bu durumda gerçeği seçmek, elemek, sınıflandırmak gibi bir işlevin gerekliliği ortaya çıkar.

Günümüzde gerçek, büyük ölçüde internet ve medya aracılığıyla iletilen bilgilerden oluşuyor.
İnternet veya medyadaki bilgilerin tümünün güvenilir olduğu varsayılamaz, ama bir an böyle bir ütopyanın gerçekleştiğini düşünelim; bu durumda bile gerçeğe ulaşmak zordur. Çünkü medya ve internet ortamı, bilgileri parçalı biçimde sunarlar.

Bir ülkeyi anlayabilmek için, gazetenin birinci sayfasındaki siyasi konuşmayla, ekonomi sayfasındaki küçük bilgiyi ya da sosyal yaşamı anlatan bir haberi kendi kafanızda bir bütün haline getirmeniz gerekir.

Parçalı gerçek, gerçeğin tümü yerine geçemez hiçbir zaman. Bu yüzden dünyayı ve ülkeyi doğru anlamak için, "bilgi"yi sınıflandırmak, arındırmak, kaynağını denetlemek ve bir bütün içine yerleştirmek son derece önemli bir görev olarak duruyor karşımızda.

İşte TEKSATIR bu ihtiyaçtan doğan bir kuruluş. Sonsuz sayıda karmaşık bilginin aslında bilgisizlik demek olduğunu bilen bir kadro tarafından, emekle, göz nuruyla, titizlikle, özenle hazırlanıyor.

Kendimizi, deyim yerindeyse "kırk katırla, kırk satır" arasında tercih yapmak zorunda hissettiğimiz bu kritik dönemde benim tercihim: "TEKSATIR"...

Teksatır.com.tr

Hiç yorum yok: