Demokrasi güçlerinini çözümü AKP’den beklemek gibi bir tutum takınmamaları gerektiğini belirtren Eğitim Sen Genel Başkanı Kılıç "Demokrasi ve barış güçlerinin sözlerini söylemelerinin her zamankinden daha büyük bir önem” kazandığını belirtti
KESK'e bağlı Eğitim Sen'in Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, Kürt sorununun çözümü amacıyla hükümet tarafından yürütülen demokratik açılım çalışmalarını desteklediklerini açıkladı. Kılıç, “Türkiye'de barışın tesis edilmesi noktasında niyet gösteren her adımın arkasındayız” değerlendirmesinde bulundu.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim Sen) 7'nci Dönem 5'inci Başkanlar Kurulu Ankara'da toplandı. Kılıç, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini, hükümetin demokratik açılım konusunda attığı adımları anlamlı bulduklarını kaydederek, şöyle konuştu:
“Ülkenin çok temel bir probleminin, son 30 yıla acılarla, bedellerle damgasını vurmuş bir problemin tartışıldığının farkındayız. Kardeş kanı dökülmemesini istiyoruz. Bu ülkede barışın tesis edilmesi noktasında niyet gösteren her adımın arkasındayız. Bu ülkede bütün insanların kardeşçe bir arada yaşayacağı bir ortamın tesis edilmesi için elimizden gelen gayreti sonuna kadar göstereceğiz.”
“AKP’NİN AÇILIMINA DİKKAT ETMELİ”
Bu bağlamda AKP'nin Kürt açılımını dikkatle izlemek gerektiğini vurguluyan Kılıç şöyle konuştu: “Kuşkusuz Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devlet yetkililerin ve son olarak İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın Kürt sorununa ilişkin çözümü, telaffuz etmeleri önemlidir. Gelişmeler, bir yönüyle yıllardır beklenen diyalog ortamının oluşturulması açısından umut verici görülmektedir. Bununla birlikte AKP'nin çözüm ya da açılım konseptinin ne olduğuna dair henüz somut bir içerik bulunmaması kaygı vericidir.”
Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:
“AKP'nin şimdiye kadar Kürt sorununun çözümünden anladığı Kürtleri hak sahibi vatandaşlar topluluğu olarak görüp taleplerine karşılık vermek değil, kültürel kimlik haklarına dayalı istemlerini ümmet anlayışı içinde dönüştürmektir. Nitekim Cumhurbaşkanı Gül'ün Kürt sorununun çözümünde güzel şeyler olacak dediği günlerde DTP merkez yöneticileri, tutuklanmış, Başbakan Kürtlerin taleplerini meşru temsilcisi konumundaki milletvekilleriyle görüşmeye yanaşmamıştır.
Geçtiğimiz günlerde Erdoğan'ın bu ayıbına son vererek, DTP'li vekillerle görüşmesini çok gecikmiş de olsa, olumlu bir adım olarak görmekteyiz.
Demokrasi ve barış güçlerinin Kürt sorununda çözümü AKP'den beklemek gibi bir tutumları olamaz. Bugün demokrasi ve barış güçlerinin demokratik bir çözümün olanakları üzerinde sözlerini söylemeleri seslerini yükseltmeleri her zamankinden daha büyük bir önem kazanmıştır.”
Birgün-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder