18 Haziran 2010

Cinsel aktivite kalbi ne kadar zorluyor?


Cinsel aktivite kalbi ne kadar zorluyor?

Hareketsiz yaşam ve evlilik dışı ilişkilerin yanısıra cinsel birleşme pozisyonu da kalp krizi riskini tetikliyor

18 Haziran 2010 Cuma,

Cinsel ilişkinin az da olsa kalp krizi riskini artırdığı belirlenirken, sağlıklı bir kişide cinsel aktivitenin orta dereceli bir egzersize eşdeğer olduğu ortaya çıktı. Bunun için uzmanlar, kalp hastalarının, ideal pozisyonda cinsel ilişkide bulunmasını, ilişki öncesi yeterince istirahat etmesini, seks öncesi yeterince ön sevişme yapmasını ve yemekten en az 1-3 saat sonra cinsel ilişkiye girmelerini öneriyor.

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği'nden Doç. Dr. Ali Atan ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği'nden Dr. Tuncay Delibaşı, "Cinsel aktivite kalbi ne kadar zorluyor?" konulu bir araştırma yaptı.

Modern yaşamda stres ve beslenme alışkanlıklarının kalp hastalığı riskini arttırdığını ve kalp hastalığı yaşının azaldığını vurgulayan araştırmada, kalp krizi sonrasında hem hastalar hem de partnerlerinin cinsel aktivitede dahil olmak üzere tamamen normal yaşamlarına geri dönmeleri konusunda oldukça endişeli ve çekimser kaldıklarının altı çizildi.

Pek çok çiftin hatalı olarak cinsel aktiviteyi riskli ve tehlikeli bulduklarını ifade eden araştırmada, kalp hastalarının temel korkularının cinsel yetersizlik veya cinsel aktiviteye bağlı kardiyovasküler hastalığın tetiklenmesi olduğu kaydedildi.

Araştırmada, bu durumun gerginlik oluşturduğunu, kişiyi cinsel aktiviteden uzaklaştırdığını, özellikle hastalarda depresyona ve öz güven kaybına neden olduğu gibi çiftler arası ilişkileri ciddi derece bozduğu belirtildi.

Cinsel aktivite esnasında kalp hızında, kan basıncında ve oksijen tüketiminde bazı değişiklikler meydana geldiğini belirten araştırmada şu tespitlere yer verildi: "Genelde sağlıklı bir kişide cinsel aktivite hafif-orta dereceli bir egzersize eşdeğerdir. Bir süre öncesine kadar 2 katlı bir merdiven çıkan kişinin rahatça cinsel aktivitede bulunabileceği kabul edilirdi. Ancak merdiven çıkma ile cinsel aktivite birebir aynı değildir. Cinsel aktivite esnasında emosyonel faktörlerde söz konusudur ve dolayısı ile harcanan enerji miktarı daha fazla olabilir. Sağlıklı bir kişide maksimum egzersiz kapasitesi 15.5 MET'dir. Cinsel aktivitenin preorgazmik fazında 2-3 MET, orgazmik fazında ise 3-4 MET'lik bir harcama olmaktadır. Genç çiftlerde bu harcama 5-6 MET e kadar artabilir.

Cinsel ilişki esnasında kardiak nabız (KN) 120-130/dk, arteriyal kan basıncı (TA) 150-180 mmHg arasında bulunmuştur. Standart bir cinsel ilişkide bu piklerin ortalama 3-5 dakika sürdüğü ve MET değeri 5-6 olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmanın sonucuna göre cinsel ilişkiye bağlı TA ve KN egzersizin herhangi bir formunda olduğu gibi arttığı, düzenli egzersiz yapan kişilerde MI riskinin azaldığı belirtilmiştir. Laboratuar ortamında cinsel aktiviteye bağlı meydana gelen hemodinamik ve metabolik cevaplar 10 sağlıklı erkekte araştırılmıştır. Bu amaçla kalp hızı ve oksijen tüketimi, self stimülasyon, partner stimülasyonu, kadın üstte iken cinsel ilişki ve erkek üstte iken cinsel ilişki sonrasında değerlendirildi.

Self veya partner stimülasyonu ile pik kalp hızı artışı 102 /dk, orgazm durumunda pik kalp hızı artışı erkeğin üstte olduğu koitus (cinsel birleşme) esnasında 127 /dk, kadının üstte olduğu koitus esnasında 110/dk bulundu. Koital aktiviteler, yürüme bandı esnasındaki egzersiz testiyle karşılaştırıldığında oksijen tüketimi non-coital cinsel aktiviteler için yüzde 11-12, erkeğin üstte olduğu koitus esnasında yüzde 22, kadının üstte olduğu koitus esnasında yüzde 16 artmıştır. Erkeğin üstte olduğu koitusta 3.3 MET, kadının üstte olduğu koitusta 2.5 MET, non-koital cinsel aktiviteler için 1.7 MET harcama saptanmıştır.

Sonuç olarak, kalp hızı artışı ve oksijen tüketimi non-koital aktiviteler ile kadının üstte olduğu koitus esnasında benzerdir, ancak erkeğin üstte olduğu koitus esnasında daha fazladır. Sağlıklı, 50 yaşındaki bir erkekte yıllık MI riski yüzde 1'dir. Haftada bir yapılan cinsel ilişki ile bu risk sadece yüzde 1.01' e artar. Kalp hastalığı olan ve MI için yüksek riskli kişilerde MI görülme oranı yüzde 10'dur ve cinsel ilişki ile bu oran yüzde 10.1' e çıkar. Bu riskin geçerli olduğu süre cinsel ilişki sonrası 2 saattir. Bu sürenin bitiminde risk ortadan kalkar.
Sonuç olarak risk geçici bir sürede vardır ve düzenli egzersiz ile bu geçici risk daha da azaltılabilir veya ortadan kaldırılabilir."


Araştırmada, kalp krizi geçiren bin 700 hasta üzerinde yapılan araştırmada, hastaların yüzde 60'ının bilinen bir maruziyeti olmadığı, yüzde19'u uyurken, yüzde 11.6'sı psikolojik strese maruz kaldığı dönemde, yüzde 4.9'u ağır egzersiz yaparken, yüzde 2.4 kızgınken ve sadece yüzde1.5'u ise cinsel ilişki sırasında kalp krizi geçirdiği belirlendi.

Cinsel aktivite esnasında kalp krizinin nasıl meydana geldiğinin tam olarak bilinmediğinin altı çizildiği araştırmada, en çok kabul gören şu teori ortaya atıldı: "Öncelikle hemodinamik stres artışı olur. Buna bağlı kan basıncı, kalp hızı ve sonuçta da miyokardın oksijen tüketimi artar ve vazokonstrüksiyon olur. Takiben trombositlerin agregasyonu da artar ve koroner arterlerde bulunan aterom plaklarında rüptür ve kopma meydana gelir. Bu teoriye dayanarak, kalp hızını ve kan basıncını azaltan ve trombosit agregasyonunu inhibe eden ilaçlar MI'a bağlı oluşan riski azaltacaklardır. Ayrıca kalp hastalığı sonrası cinsel rehabilitasyon da çok önemlidir. Bu amaçla, hasta ve partneri rahatlatılmalı, cinsel yaşamın yeniden kurulması yavaş yavaş olmalı ve performans anksiyetesi önlenmelidir. Ayrıca iyi istirahat, ön sevişme ve yemekten en az 1-3 saat sonra cinsel ilişkide bulunma da riski azaltmada faydalıdır.

Sonuç olarak; standart partner, alışık ortam ve düzenli periyotlarla yapılan cinsel ilişki hafif-orta dereceli bir kalp sorunu oluşturur.

Bu yük ciddi bir risk oluşturmaz ve orta dereceli bir egzersize karşılık gelir. Cinsel ilişkiye bağlı MI riskini azaltmak için düzenli egzersiz ile egzersiz kapasitesini arttırmak çok önemlidir. Hareketsiz yaşam, evlilik dışı ilişkiler, koitus (cinsel birleşme) pozisyonu MI riskini arttırır. Uzun süreli fiziksel ve cinsel olarak aktif olmayan kişilerde cinsel aktivitenin yeniden başlatılmasından önce dikkatli bir medikal değerlendirme ve takip yapılmalıdır. Koroner anjioplasti veya bypass cerrahisi sonrası nitrat almayan, yeterli egzersiz kapasitesine sahip, asemptomatik erkekler sildenafil kullanabilirler ve cinsel ilişki yasağı yoktur. Seks esnasında ağrı olursa seks sonlandırılmalı ve hasta hemen hekime başvurmalıdır. Bilinen koroner hastalığı veya MI öyküsü olan kişilerde yeni MI geçirme riski, düzenli egzersiz, antikoagulan ve B bloker kullanımı ile azaltılabilir. Ayrıca alkol ve sigaranın kesilmesi ve obesitenin tedavisi de fayda sağlar. Bu hastalar hala endişeli iseler bunu gidermek için egzersiz testi yapılarak ikna edilebilirler."

http://www.haberturk.com/saglik

Hiç yorum yok: