19 Haziran 2010

HAYAT BAZEN KİMİLERİNİ BİR ADIM ÖNE ÇIKMAYA DAVET EDER!





HAYAT BAZEN KİMİLERİNİ
BİR ADIM ÖNE ÇIKMAYA DAVET EDER !

" Elindeki yiyeceği haksız yere alan komşusuna itiraz eden ilk insanla başladı yürüyüşümüz.

İnsanlığın adaletsizliğe, eşitsizliğe, haksızlığa karşı çıktığı bütün uğraklarda var olduk:

Spartaküs’ü de, Pir Sultan’ı da sevmekten geri durmadık.. Paris Komünü’ne de Fatsa’ya da sahip çıktık." diyen
"
Kamu Emekçileri Mücadelesinde Yeni Bir Yürüyüş Koluna Doğru, Ankara İl çalıştayı" bu gün Petrol-iş Sendikası toplantı salonunda yapıldı.

19.06.2010
*Haber / Fotoğraf: Evcioğlu*****************

Bazen her yer karanlık oldu: 12 Eylül gibi…
Bir an olsun vazgeçmedik inanmaktan... Bir araya geldik, konuştuk, tartıştık, dernekler kurduk, örgütlendik. Sonra bütün çabalarımız, tarihsel birikimimiz,inancımız aktı, yolunu buldu ve KESK oldu… KESK, tüm dünyada herkesin her şeyden vazgeçtiği o zorlu dönemde, 90’ların başında karanlığa isyan eden kamu emekçilerinin onurlu mücadelesi ile kuruldu. KESK’in varlığı, Türkiyeli kamu emekçilerinin insanlık adına tarihe kayıt düştükleri bir başarıdır. Şimdi tekrar başarmamız gereken şeyler var.

2000’li yıllarda Türkiye, çok hızlı bir değişim geçirdi. Her şey değişirken bizler de çok büyük işler yaptık. Ancak yaptıklarımız, değişimi kendi lehimize çevirmeye yetmedi. Şimdi, yeni bir Türkiye kurulurken, kamu emekçilerinin de kendi mücadelelerini yeniden tarif etmeleri gerekiyor.

KESK, bizim alınterimiz, emeğimiz. KESK, Türkiye’de eşitlik ve özgürlük mücadelesinin en önemli ayaklarından. Biriktirdiğimiz tüm olumlu mücadele değerleriyle birlikte KESK’i önümüzdeki döneme hazırlamak da bizim görevimiz. KESK, kurulduğu süreçten bugüne, her dönemde kendisini aşan muhalefet görevlerini nasıl yerine getirdiyse, bundan sonra da yeni görevlere talip olmalı. O halde çok yönlü ve her düzeyde özeleştirel bir bakışa da ihtiyaç var.

Ben yaptım oldu demeyen bir bakışa ihtiyaç var; kaygı duyan, sorun gören, çözüm üretmek isteyen herkesin konuşmasına ihtiyaç var; aşağıdan yukarıya, doğrudan katılımlı tartışma süreçlerine ihtiyaç var; ortaya çıkan yeni fikirleri hayata geçirecek yeni bir yapılanmaya ihtiyaç var.

Anlamaya ihtiyaç duyan; anlamamız gereken şeyler olduğunu düşünen; mevcut bilgimizin, değişimin ortaya çıkardığı yeni ihtiyaçları açıklamadığını gören tüm kamu emekçilerini birlikte düşünmeye, tartışmaya ve yürümeye davet ediyoruz. Önyargısız, haklı çıktığını ispatlama kaygısından uzak, “üstün fikir” tayin etme amacında olmayan, açık, doğrudan katılımlı, şeffaf tartışma süreçlerine ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Anlamak ve değiştirmek için…

Bu çağrı, yalnızca birlikte bir tartışma yapma çağrısı değildir; bu çağrı, aynı zamanda çocuklarımızın daha aydınlık bir ülkede yaşamaları için bizim de yapabileceklerimiz olduğunu hatırlatma çağrısıdır. Bu çağrı, 2010 Türkiye’sinde kamu emekçilerine, gelecek kuşakların ve doğrudan hayatın yaptığı bir çağrıdır.



"Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiç birşey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir."

Albert Einstein


Hiç yorum yok: