22 Aralık 2010

YUNANİSTAN'DA KEMER SIKMA GREVLERİ DEVAM EDİYOR

YUNANİSTAN'DA KEMER SIKMA GREVLERİ DEVAM EDİYOR

EvcioğluHaber- Yunanistan'ın ekonomik kriz yaşamaya başlamasından bu yana, emekçiler genel grev dahil mücadelelerinden vaz geçmeden sürdürüyorlar.. Geçen yıl, polisin eylem sırasında bir öğrenciyi vurarak öldürmesiyle başlayan ve etkinliklerini her geçen gün artırarak sürdüren emekçilerin grevleri, toplu taşımdan enerji sektörüne kadar; tüm yaşam alanlarında aksamalara yol açıyor..

Edinilen bilgiye göre; Yunanistan'da kamu ve özel sektör çalışanları, hükümetin bütçe açığının daraltılması yolunda yapmayı kararlaştırdığı, çalışanların ücretlerinden kesintiye gitmesiyönündeki reformları protesto etmek amacıyla 22 Aralık günü, (bugün) 3 saatlik iş durdurma eylemi gerçekleştirdiler...

Emekçiler, Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY) ile İşçi Sendikaları Federasyonu'nun (GSEE) çağrısıyla 12.00-15.00 saatleri arasında iş bıraktıkları ve katılımın oldukça yoğun olduğu gözlendi.. .

Mecliste yarın oylanacak bütçe tasarısını da protesto eden çalışanlar, Yunan Parlamentosu'nun bulunduğu ''Sindagma'' meydanında bir gösteri düzenlemeyi de planlıyor.

Mücadeleci İşçi Sendikaları Birliği (PAME)nin, de saat 14.00'de Omonya meydanında bir toplantı düzenlediği bildirildi..

Tüm toplu taşıma araçları çalışanları da 24 saat süreyle sefere çıkmama kararı almışlardı. Toplu taşıma araçlarındaki grevin ise, ulaşımda büyük aksamalara neden olduğu yönündeydi..

*******

HABER / YORUM

Emperyalist ülkelerin, uluslararası tekellerin, yağ bağlamış bankalarınca; Yunanistan’ın boğazına geçirilen borç ilmeği, şimdi Portekiz ve İrlanda’nın boğazında.
Sırada duran; "İspanya’nın boynu da bu ilmeğe doğru çekiliyor.
Bu ilmek, ön gördükleri-dayattıkları yapılandırmadan "kemer sıkma politikalarından" elde edilenle, “yardım” ettikleri ülkeleri değil, öncelikle faizleriyle birlikte kendi sermayelerini kurtarmak ve büyütmek içindir." Emekçilerin ürettikleri "ARTI" değerlere el koyarak, kendi egemenliklerinin devamı ve emperyalist çıkarlarının, o ülkelerin yoksul halkları ve emekçilerinin soyulması ve sömrülmesinden geçmekte olduğunu bildiklerinden, kargaşa ve kaos ortamının devam etmesi ve yarına dair umutsuzluk duygusunun giderek bireyleri etkisi altına alınması yöntemi ile sömürü düzeni çarkı dönmeye devam ediyor..

Yaratılan kaos ve çatışma ortamı ise; eğitimden sağlığa, çalışma yaşamından, insanca ve kaliteli bir yaşam olanağının ortadan kaldırılmasını getirecektir.. Halkın yükselen taleplerine karşı; her türlü techizatla güçlendirilen ve güç kullanmada sınır tanımayan yetkiler verilerek, oluşan toplumsal muhalefet bastırılmaya çalışılacaktır..

Emperlalist düzenin devamı için, halkların birbirine düşman edilmesi ve bireysel silahlanmanın önü açılarak herkesi silah sahibi yapmaktan geçtiği bilinen en iyi yollardandır..
Silah ticareti ile başlayıp; korku ortamı yaratmaktan ve insanlara yaşam da karşılaştığı bunca olumsuzlukların sebebinin kendisi gibi mazlum halkları görmesini sağlayıp; emekçiler arasında yapay ayrılıklar yaratılarak
iç çatışmadan, dünya üzerinde emperyalist çıkarlarını yaygılaştırmak için: üretilen kapitalist kriz ortamında bulduğu işbirlikçiler sayesinde, yaratılan tüm zenginliklere el koymayı başarmaktadırlar.. Hemde yardım ediyor gibi görünerek.. İnsanların kanını çekiyorlar..

Ancak; her şey bu kadar umutsuz da değil..

Yunanistan emekçileri ve İtalya öğrenci ve emekçileri, ingilterede öğrenciler umut verici eylemler gerçekleştirmektedirler..
Eğer, kölelik ortadan kalkacaksa? Bu yine, sınıf bilinci gelişmiş emekçilerin, endüstüriyel gelişimini tamamlamış insanların mücadelesiyle olacaktır..
Yoksa; köleler kölelikten kurtulmak istemiyorlar.. Tarihte bu durum kanıtlanmıştır..

"Kölelik tamamen dünyadan yasaklanıyor..
Kölenin birine soruyorlar..
Siz artık efendileriniz gibi özgürsünüz..!
En büyük isteğiniz nedir?
Köle de ceap veriyor..!
"Benim de bir kölem olsun isterim.." diyor.. Bakarmısınız? Durum bu kadar açık ve net...! -SORUN İNSANDA..!


EvcioğluHaber-22.12.2010

Hiç yorum yok: