18 Ocak 2011

BİR DİKTADÖRLÜK DAHA DEVRİLDİ; TUNUS'A BAKMAK GEREK

BİR DİKTADÖRLÜK DAHA DEVRİLDİ; TUNUS'A BAKMAK GEREK..

EvcioğluHaber- Tunus diktatörü kaçtı.. 1956 da Fransız işgalinden bağımsızlığını kazanan tunus'da, devrik diktatör 1987 de yine darbe ile iktidar olmuştu..
Başta, İslami muhalefet olmak üzere diğer toplumsal muhalefete de sert tutumuyla tanınan, Zeynel Abidin bin Ali'nin ülkeyi terk etmesine yol açan isyanın başlamasına 26 yaşındaki bilgisayar mühendisi Muhammed Boazizi sebep olduğu ileri sürülmektedir..




İşsizliğe, hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon eklenince çaresiz kalan genç, Sidi Bouzid kasabasında bir arabaya doldurduğu sebze meyveyi satarken 17 Aralık'ta zabıtalara yakalandı. Buazizi'nin arabasına ve mallarına el koyan zabıta, gence şiddetli bir tokat attı. Öfkeden deliye dönen Buazizi, bir bidon benzini üzerine boca ettikten sonra valiliğin önünde kendini yaktı, 4 Ocak'ta da kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Gencin cenaze törenine katılan binlerce yoksul ve işsiz insanların 'intikam' yemini ettikleri belirtilmekteydi..
Tunus'ta bir aydır süren protesto olayları sonucunda diktadör kaçtı..
Ordu yönetime el koydu..!
Tunus'un arap ülkelerine kaçan Cumhurbaşkanı'da ordundan olup; 25 yıl önce bir darbe sonucu yönetime el koymuştu.. 25 yıl boyunca kendilerinden başka hiç bir kimsenin konuşmabına bile izin verilmedi.. Halk açlık ve soksulluk içinde yaşamaya mahkum edildi..
Bu gün de ordu yönetime elkoydu.?

Bu güne kadar, Fransa tarafından desteklenen Zeynel Abidin Bin Ali'ye Fransa Dışişleri Bakanı tarafından "eğer isterseniz Fransız polislerini gönderelim" dendiği iddia edilmişti.. Ancak; Sarkozy tarafından Fransaya girişine izin vermediği belirtildi..

Devrik diktatörün Arap ülkelerinden birine sığınması da işin ilginç bir diğer yanı.. Çünkü; arap ülkeleri diktatörü yargılanması için Uluslararası Mahkemeye vermeyebilirler.. İkincisi ise; Tunus'ta yaşanan olaylar diğer arap ülkele halklarına sıçramasından ve despotiz yönetimlere karşı ayaklanması tehlikesini de getirmekte ve böylece, demokratik olmayan emirlikler ve krallıkların tahtlarını ve saltanatlarını sallamaktadır..
Tunus'tan korkan dikta rejimlerin sahipleri, önümüzdeki günlerde en ufak bir talebi bile şiddetle bastırma eğiliminde olacakları ve halkı daha acımasız günler beklidiğini bilmek gerekir....
Ancak; artık bundan sonra ne olursa olsun; "hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.. "

*****
dünyabülteni.net tarafından Türkçeye çevrilen,
Bir arap gazetesinde; yayınlanan Abdurrahman el Raşid makalesinde şöyle diyor..

-----

Tunus’ta toplumsal patlamaya yol açan ekonomik durum kötüdür. Ama düşünebileceğimizin en kötüsü değildir.
Sürpriz bir şekilde şunu görüyoruz ki; Tunus %13 işsizlik oranıyla neredeyse Arap ülkelerinin en iyilerinden biri. Yani fiili olarak bir çok Arap kardeşinden daha iyi durumda. Mesela Yemen’de işsizlik oranı %30!

Tunus vatandaşlarının alım gücü Libya, Bahreyn ve Sudan’dan daha iyi.
Doğal kaynakları zayıf bu ülke, büyüme oranlarında doğalgaz ve petrol zengini komşusu Cezayir’i geçmiş durumda.

Tunuslular Arapların en tahsillileri. Tunus eğitime kaynak akıtma bakımından Araplar arasında birinci, dünyada 18. sırada. Vatandaşları gelirlerinin zayıflığına rağmen Ürdün, Lübnan, Suriye ve Yemen'deki insanlardan daha çok mobil telefona sahipler.

Bütün bunlar gösteri yapan insanların hatalı, hükümetin haklı olduğunu mu gösteriyor? Hayır. Asla. İki şeyi vurgulamak istiyorum:

Birincisi: Problem sadece Tunus’un problemi değildir.
İkincisi: Bu problemin çözümü sadece iktisadi değildir.

Tunus halkı durumundan razı değilse, iktisaden Tunus’tan daha kötü olan Arap halkları ne durumdadır? Bu durum endişeli olmayı gerektiriyor. Çünkü işsizlik, Arap rejimleri ve istikrarı için en büyük ve hakiki tehlikedir. Tehlikeyi hissetmeksizin işsizlikle sorunuyla birlikte yaşamaya devam eden devletler bir gün çökebilir.
Bu ılık suya konmuş kurbağanın pişirilmesi örneğine benzer. İlk zamanlar kurbağa farkına varamaz. Ama farkına vardığında da tencerenin dışına atacak gücü kendisinde bulamaz.

"Güven yokluğu; geçek düşüncenin ifade edilmesinin engellenmesinden doğar. Eleştiri engellendiğinde söylentiler ortalığı kaplar ve gerçekçilik ortadan kalkar."

EvcioğluHaber-18.01.2011- Pazartesi

Hiç yorum yok: