Darbe protestolarına hayır! 17 Eylül 2011 Cumartesi Evet, bundan sonrakiler de geçen pazar gördüğümüz 12 Eylül 1980 darbesinin protesto edildiği mitingler gibi olacaksa bundan sonra darbeyi protesto etmek için artık miting düzenlenmemeli. 15 - 20 kişilik grupların ellerinde boylarından büyük pankartlar, dillerinde yapabildiklerinden ağır sloganlarla boş ve tecrit edilmiş sokaklarda yürüyüş yaptıktan sonra adeta kafese benzetilmiş bir meydana toplanıp -anma desem anma değil, protesto desem neyin protesto edildiği belli değil - etkinlik yapması sizce de anlamsız değil mi? Herkesten ve her şeyden tecrit edilmiş, nüfusun çoğunluğunun takip ettiği ana akım medyada köşenin de köşesinde yer alacak bir mitingin kime ne faydası var? Anlamsızlık ve faydasızlık o kadar büyük boyutlarda ki aralarında siyaseten –siz ona kişisel deyin- husumet olan grupların temsilcileri uygun yerlere mevzilenip birbirlerinin kaç kişi geldiklerini sayar vaziyetteler. Evet, kendi aralarında çay içerken muhabbet çevirmek için bir malzeme veriyor olabilir ama 25 kişi gelen bir grubun, 15 kişi gelen grubu sayısal olarak geçtiğini hesap edip mutlu olduğu bir mitingin içinde bulunmak kimseyi rahatsız etmiyor mu gerçekten merak ediyorum?
Sıradan bir ilçenin ülkü ocağı müdavimlerinin sayısını geçmeyen üyeleriyle “faşizmi döktüğü kanda boğacağız” diye slogan atan 15 kişilik grubun ne gibi bir inandırıcılığı olabilir? Parmakla sayılacak kadar işçinin olduğu bir mitingde “özgürlük işçilerle gelecek” pankartını görmek kimseye tuhaf gelmiyor mu? Ya gelen işçiler Süpermen ve bu kadar az sayıyla toplumu özgürleştirecekler ya da biz sayı saymayı bilmiyoruz (Dayak yeme opsiyonunu göz ardı ediyorum zira o konuda polislerle karşılıklı olarak pek mahiriz). Pos bıyıklı –opsiyonel olarak sakallı- davudi sesli bir abimizin yaptığı, tarihsel olarak haklılığın belirtildiği, elbet bir gün devranın döneceğinin iddia edildiği, hesap sorulacağının haykırıldığı, emperyalizmin kahredildiği, sosyalizmin en güzel bir şey olduğunun bir kere daha teyit edildiği hamaset düzeyi tavan yapmış konuşmayı can kulağıyla dinleyen kimse kaldı mı? Solcuların solculara bildiri dağıttığı, gazete veya dergi satmaya çalıştığı bu etkinlikler giderek bir tür karnaval haline geliyor. Miting alanına yürüyüş esnasında altından geçilen üst geçitlerin verdiği yankı desteği için atılan sloganlarla coşa gelinen, mitingden sonra web sitelerine kendi grubunu en kalabalık açıdan gösteren fotoğrafların yüklenmesiyle moral bulunan bir tuhaf ruh hali içindeyiz. Gündelik hayata dair en ufak bir katkısı olmayan, sahip olduğunu varsaydığımız entelektüel etkinin giderek sıfıra doğru yaklaştığı bir sol siyasetten halkın ne gibi bir beklentisi olabilir? Bu son sorunun yanıtı belli: Hiçbir beklentisi yok… Bunun en basit göstergesi de seçimlere koca koca iddialarla giren sol partilerin aldığı bindeli oy oranları. Peki, çözümü var mı derseniz, onun yanıtını yüz yıl önce yaşayan sakallı vermiş: 'Tarih, hiçbir toplumun önüne çözemeyeceği sorunlar koymaz…'
|
26 Eylül 2011
Darbe protestolarına hayır!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder