5 Kasım 2010

ADİL YARGILANMA HAKKI



ADİL YARGILANMA HAKKI



EvcioğluHaber- Adil yargılanma hakkı AİHS 6.MaddeSİ;
1. Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık oturumda verilir; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde, veya davanın açık oturumda görülmesinin adaletin selametine zarar verebileceği bazı özel durumlarda, mahkemenin zorunlu göreceği ölçüde, duruşmalar dava süresince tamamen veya kısmen basına ve dinleyicilere kapalı olarak sürdürülebilir.
2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır.
3. Her sanık en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
a) Kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak;
c) Kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir savunmacının yardımından yararlanmak ve eğer savunmacı tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilmek;
d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağırılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek;
e) Duruşmada kullanılan dili anlama dışı veya konuşma dışı takdirde bir tercümanın yardımından para ödemeksizin yararlanmak.


03.11.2010


..................................................................

SİLAHLARDA EŞİTLİK İLKESİ NEDİR?


Fair Trial (Adil Yargılanma) Hakkı, (Fr; Equitablement) ; adil yargılanma hakkı ve ilkesinin temel unsurlarından biridir.
Adil Yargılanma Hakkı hem Ceza Mahkemelerinde, hem Medeni Muhakemede geçerli olduğu için,
"Silahlarda Eşitlik ilkesi, hem Ceza Muhakemesi ve hem de Medeni Muhakeme alanında geçerlidir. Bu nedenle söz konusu ilke Anglo-Amerikan Hukukunda geçerli taraf muhakemesini yansıtan nitelik taşımaktadır. AİHS 6/3. madde ve fıkrasının (d) bendindeki düzenleme "silahlarda eşitlik" ilkesine dayanmaktadır.

Adil yargılanma hakkı, AİHM içtihatlarında "bir davaya taraf olan herkesin karşı taraf karşısında kendisini önemli bir dezavantajlı konumda bırakmayacak şartlarda,iddialarını mahkemeye sunabilmesi için makul bir fırsata sahip olabilmesidir."

Adil yargılanma hakkı nizalı dava hakkını da içerir ; bir ceza ya da hukuk davasında tarafların gösterilen tüm delillerden ve sunulan tüm mütalaalardan haberdar olması ve görüş bildirebilme olanağının tanınmasıdır.
Savcılık tarafından dava dosyasına avukatın erişmesinin engellenmesi, savunma tarafından çağrılan bir uzman tanığa savcılık ya da mahkeme tarafından çağrılan tanıklarla aynı imkanların tanınmaması, gizlenen bilginin öneminin savcılık tarafından tespit edilmesinin gerek nizalı davaya gerekse silahların eşitliği ile bağdaşmaması, hukuk mahkemelerinde çapraz sorgu hakkı tanınmaması gibi;

Ancak dikkat edilmesi gereken nokta Kara Avrupa Hukuku'nda Savcılık makamının güçlü konumudur, ayrıca yine belirtmek gerekir ki ; sanık avukatı ile savcının her bakımdan eşit duruma getirilmesi de çok mümkün gözükmemektedir zira realitede tam bir eşitlik, suç ve suçluyla mücadele gayesi ve devletin/devletlerin suç ve ceza politikası ile bağdaşmayacağı da açıktır.

Bu ilke uyarınca önemli olan şüphelinin/sanığın isnadı ve isnadın içeriğini haklarını ana hatları ve ayrıntısıyla öğrenmesi, bu konuda kendisine bir hile ve aldatmaca yapılmaması, haksız şekilde, hile-kandırma/aldatma yoluyla olumsuz bir pozisyona düşürülmeden kendini bizzat veya bir müdafi aracılığıyla savunabilmesi ve bu konuda kendisine yeterli imkan, zaman ve fırsat tanınması, keza savunmasıyla ilgili delil gösterme-sunma, gösterdiği delillerin toplanmasını talep etme hak, imkan, zaman ve fırsatından mahrum edilmemesidir.

Göç / Türkiye'ye karşı davasında; AİHM, Yargıtay Başsavcılığı tebliğnamesinin başvurucuya tebliğ edilmemesinin silahların eşitliği ve çekişmeli dava hakkını ihlal edip etmediğini tartışmıştır. Bu davada başvuran iki gün haksız olarak gözaltında kalması sebebiyle 466 sayılı Yasa uyarınca Hazine aleyhine tazminat davası açmış, ulusal mahkemece tazminata hükmedildikten sonra karar taraflarca temyiz edilmiştir. Yargıtay Başsavcısı her iki tarafın temyiz taleplerinin reddi ile kararın onanmasını talep eden tebliğnamesini ilgili daireye sunmuş ancak bu tebliğname başvurana tebliğ edilmemiştir. Mahkeme Başsavcının tebliğnamesinin başvurana tebliğ edilmemesinin çekişmeli dava hakkının ve silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğuna, somut olay gibi duruşmasız olarak yapılan davalar da bu hakların çok daha dikkatle uygulanması gerektiğini bildirmiştir.

Bu karardan sonra Türk hukukunda mevzuat değişikliğine gidilerek 19.03.2003 tarih ve 4829 sayılı Yasa ile CMUK.nun 316/3.maddesi değiştirilerek bu tür tebliğnamelerin ilgililere tebliği sağlanmıştır. Ancak yine de bazı durumlarda savcılık tarafından sunulan belgeler, bilirkişi raporları, raportör üye tarafından hazırlanan raporlar ile sanığın bulunmadığı duruşmada savcılık makamı tarafından sunulan esas hakkındaki mütalaalar taraflara tebliğ edilmemektedir.
Örneğin 466 sayılı Yasa uyarınca istenilen tazminat taleplerinin karara bağlanmasında savcılık tarafından davanın esası ile ilgili olarak sunulan mütalaa ile mahkeme üyesi olan raportör üyenin sunduğu raporlar davanın tarafı olan davacı ile Hazine'ye tebliğ edilmemektedir. Aynı şekilde ceza davalarında bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan raporlarda taraflara tebliğ edilmemektedir.Bir diğer husus ise sanığın bulunmadığı bir duruşmada savcılık makamı tarafından sanığın suçluluğuna veya beraatine hükmedilmesini talep eden esas hakkındaki mütalaaların da taraflara tebliğ edilmeyerek tarafların görüş bildirme olanakları kısıtlanabilmektedir.
Bu durumlar silahların eşitliği ve çekişmeli dava hakkının ihlali sonucunu doğurabilecektir.

http://www.aihm.info/

EvcioğluHaber-



Hiç yorum yok: