Gezi Parkı: İsyanı !

Gezi Parkı: İsyanı !   HaberEvci-  İstanbul Gezi parkına sahip çıkyoruz diye başlayan ve ülkenin onlarca şehrine yayılan  halkın isyanı beşinci gününü doldurdu. Yakılan isyan ateşi büyüdü. Özellikle gençlerin isyan ediyor olması işin ciddiyetini de artırmaktadır.  İşin en güzel yanı da ; Eylem tüm toplumsal kesimlerini de yan yana getirmiş olduğudur.  CHP'sinden,TKP'ye, Sosyalist'lerden Türk bayrağı elinde Milliyetçilere ve Müslüman gençler kadar tüm toplumsal unsurların temsil edildiği bir ortamın parti kaygısı olmadan herkesin içinde yer aldığı bir görüntüydü bu günkü resim.  EVET; OTURUP BİR DEĞİL İKİ KERE "AKLISELİM" BİR ŞEKİLDE DÜŞÜNMEK GEREK..  Yoksa herkes aklına geleni söyleye bilir. Ama sorunu çözermi o belli değil..  Ağrı kesici belki biraz yatıştırır, ama; toplumsal sorunların bir değil bir den çok sorunlu yanları vardır. Sosyolojik. psikolojik, ekonomik, kimlik, inanç özgürlüğü gibi. Çağımız ne 100 yıl öncesi, ne de padişahlık dönemi..  Yani, mahallesinde bir değişiklik bile yapılacaksa, halkın görüşü alınarak yapılyor.. Bir mahalleye ad konulacaksa ona mahalleli karara katılarak onay veriyor..  Beyler sizler bunları göremiyormusunuz.? Lütfen ama..!  Aşağıda verilen fotoğraflar: olayların tanımına yardımcı olacak diye düşünüyorum. Çünkü: Eylemin bir parktaki ağaçların sökülüp sökülmemesi meselesi olmadığı ve olsa bile artık ben yaptım oldu, ben yönetiyorsam kimsenin söz söylemeye hakkı yok demenin kabul görmediğinin resmi olduğu açıktır. Kendini yöneten iktidardan hoşnut olmadıklarını ve yarına dair umutlarının tükendiğini, toz pembe anlatılmaya çalışılan ortamın aslında ne kadar hassas olduğunu ve umutsuzluğun bir bahaneyle yaşamı nasıl etkileyeceğinin bir göstergesidir. Aslında ilk başta çevreci bir bakışla ve çevrene ve yaşam alanına sahip çık. Ağacını ve yeşil doğanı koru mentığıyla başlayan ve Güven parkın içinde su fiskiyelerinin fışkırtığı suyun oluşturduğu su dansı gösterisi eşliğinde  ve şenlik, bayram havasında devam eden eylem havası tahamülsüz tutum yüzünden hüsrana dönüştü. Gelinen nokta da beşinci gün polisi çekiyoruz dediler. Ama; gerçek öylemi? Özellikle dikkat edilmeli ki: Eylemcilerin yaş ortalaması 18-30 yaş arası. Yani çoğunluğu AKP iktidar olduğunda 11 yıl önce , çoğu 10'lu yaşlarda idi. Ne söylerseniz söyleyin . Kimi nasıl ikna edeceksiniz peki. İkna olmayana gaz bombası, sıvı gaz gözlere, boyalı sular tazyikiyle insanlar travma geçirecekler ve zehirli gazlarla kalıcı hasarlara maruz kalacaklar. Bunu o kadar sırsla göremiyor olabilirsiniz.! Ama bu çocuklar bizim ve bunlardan başka geleceğimizi emanet edecek başkaları da yok..  Duyun bunların isyanını. Yarına dair kalmayan umutlarını.. Girdikleri her imtihanda başarılı olsalar ve hatta birinci olsalar bile işe yerleştirilmeyen gençlerin isyanı dır bu. Sırf bir park isyanı olarak algılamayınız.. Ülkenin kaymağını götürenler; artık bu gençlerin yaşayacağı alanlardan biraz kenara çekilin.  Nefes alacak hava bırakın .. Nasıl gelindi bu güne biraz geriye bakıp düşünün. Kim nerede yanlış yaptı.. Nereye kadar sürecek. Bu çocuklara iş aç ve gelecek lazım..  Görmezden gelmeyelim. Bu ülkenin barışa ve kardeşliğe ihtiyacı var.. Huzura ve güvene de..  Korkutularak yürünen yoldan bir gün sapılır. Korkuyu atarlar bir gün.. O nokta bu olabilir belki..                                              Bu ülke bizim: Yazık olur beyler ... Gençlerde...    EvcioğluHaber     - 01.06.2013-Cumartesi