19/05/2008
BAŞYAZI 19 Mayıs ve gözden çıkarılan gençlik
Bugün 19 Mayıs. Gençlik ve Spor Bayramı.
Bugün törenlere katılacak olan devlet yetkilileri Atatürk’ün gençliğe verdiği önemden dem vuracaklar ve cumhuriyetin gençliğe emanet edildiğini dile getirecekler. Peki, şu an Türkiye’de gençlik ne durumdadır? Hamasi nutuklar bir yana bu konuda nasıl bir gerçek söz konusudur?
Sadece son dönemin birkaç gelişmesine değinmek bile bu soruyu yanıtlama yeter. Önceki gün Tuzla’dan iki işçinin ölüm haberi geldi. Biri tersane işçisi Deniz Kaşıkeman, diğeri de Tuzla Deri Sanayii’nde çalışan Mehmet Alkan’dı. Her ikisi de 26 yaşındaydılar. Yani henüz gençliklerinin tam ortasında sayılabilecek yaşta. Bugün gazetemizde Tuzla’dan bir işçi ölümü haberi daha yer alıyor. Bu işçi de genç sayılabilecek bir yaşta yaşamını yitirdi.
Öte yandan, eğitim sistemimizde yaşanan “model enflasyonu” sonucunda milyonlarca genç gözden çıkarılıyor. Eğitimciler sınav sistemine ilişkin yapılacak değişikliğin amacının yoksul ve dar gelirli öğrencileri yükseköğretimden uzak tutmak olduğunu açıkladı.
Ancak zenginlerin çocuklarının iyi bir eğitim alabilme imkanı buldukları bir Türkiye, yoksullarının çocuklarının amele, zenginlerin çocuklarının da amir olmaya koşullandığı bir Türkiye’dir. Bugün resmi kutlamalarda atılan nutuklar, resmi açıklamalarda art arda dizilen klişe cümleler bu gerçeği örtemez.
Türkiye’deki eğitim sistemi, üniversiteyi bitirmeyi bir biçimde başarmış olduğu halde, iş bulma imkanı bulamayan gençlik kitlesine daha kötülerini ekleme hazırlanmaktadır. Artık yükseköğretim yapma imkanı bile bulamayan bir gençlik.
Bir taraftan bu gerçekler yaşanırken, diğer taraftan da, “Başbakan’ın oğlu gemi aldı” ya da “Başbakan oğluna gemi aldı” gibi haberlerin gündeme geldiği bir cumhuriyetimiz var. Ve Başbakan Erdoğan, bugün bu büyük çelişki ortada dururken, “gençliğe ne kadar önem verdiklerini” anlatıp duracak.
Başbakan’ın oğlu gemi alırken, yoksul gençlerin gözden çıkarılması konusunda hükümetin de “gemi azıya aldığı” bir Türkiye olmaktan biran önce kurtulmak gerektiğine olan inancımızla, gençlerin bayramını kutluyor ve onlara bayram gibi bayramlar diliyoruz.!
Bugün törenlere katılacak olan devlet yetkilileri Atatürk’ün gençliğe verdiği önemden dem vuracaklar ve cumhuriyetin gençliğe emanet edildiğini dile getirecekler. Peki, şu an Türkiye’de gençlik ne durumdadır? Hamasi nutuklar bir yana bu konuda nasıl bir gerçek söz konusudur?
Sadece son dönemin birkaç gelişmesine değinmek bile bu soruyu yanıtlama yeter. Önceki gün Tuzla’dan iki işçinin ölüm haberi geldi. Biri tersane işçisi Deniz Kaşıkeman, diğeri de Tuzla Deri Sanayii’nde çalışan Mehmet Alkan’dı. Her ikisi de 26 yaşındaydılar. Yani henüz gençliklerinin tam ortasında sayılabilecek yaşta. Bugün gazetemizde Tuzla’dan bir işçi ölümü haberi daha yer alıyor. Bu işçi de genç sayılabilecek bir yaşta yaşamını yitirdi.
Öte yandan, eğitim sistemimizde yaşanan “model enflasyonu” sonucunda milyonlarca genç gözden çıkarılıyor. Eğitimciler sınav sistemine ilişkin yapılacak değişikliğin amacının yoksul ve dar gelirli öğrencileri yükseköğretimden uzak tutmak olduğunu açıkladı.
Ancak zenginlerin çocuklarının iyi bir eğitim alabilme imkanı buldukları bir Türkiye, yoksullarının çocuklarının amele, zenginlerin çocuklarının da amir olmaya koşullandığı bir Türkiye’dir. Bugün resmi kutlamalarda atılan nutuklar, resmi açıklamalarda art arda dizilen klişe cümleler bu gerçeği örtemez.
Türkiye’deki eğitim sistemi, üniversiteyi bitirmeyi bir biçimde başarmış olduğu halde, iş bulma imkanı bulamayan gençlik kitlesine daha kötülerini ekleme hazırlanmaktadır. Artık yükseköğretim yapma imkanı bile bulamayan bir gençlik.
Bir taraftan bu gerçekler yaşanırken, diğer taraftan da, “Başbakan’ın oğlu gemi aldı” ya da “Başbakan oğluna gemi aldı” gibi haberlerin gündeme geldiği bir cumhuriyetimiz var. Ve Başbakan Erdoğan, bugün bu büyük çelişki ortada dururken, “gençliğe ne kadar önem verdiklerini” anlatıp duracak.
Başbakan’ın oğlu gemi alırken, yoksul gençlerin gözden çıkarılması konusunda hükümetin de “gemi azıya aldığı” bir Türkiye olmaktan biran önce kurtulmak gerektiğine olan inancımızla, gençlerin bayramını kutluyor ve onlara bayram gibi bayramlar diliyoruz.!
Evrensel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder