6 Ekim 2008

Umuda yolculuk katliama dönüştü

Umuda yolculuk katliama dönüştü
Ceren Saran
Ülkelerindeki çatışmalı ortamdan ve açlıktan kurtulmak için göç eden mültecilere, balık istifi bindirildikleri kamyonet mezar oldu

Burma ve Pakistan uyruklu 43 mültecinin çıktığı umut yolculuğu yarım kaldı. Tekirdağ-Malkara karayolunda balık istifi bindikleri kamyonetin devrilmesi üzerine sürücü 43 mülteciyi bırakıp kaçtı. 4 saat fark edilmeyi bekleyen mültecilerden 18’i havasızlıktan yaşamını yitirdi. Kamyoneti çevre halkı fark etti.
Dün sabah 07.30 sıralarında Malkara’ya 3 kilometre kala yaşanan kazadan yaralı olarak kurtulan 25 mülteci Malkara Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Sürücünün kimliği belirlenemezken 34 UZS 54 plakalı kamyonetin aşırı hız nedeniyle virajda direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve şarampole yuvarlandığı anlaşıldı. Sürücünün üstü tenteyle kapatılan kamyonet kasasındaki mültecileri bırakıp kaçması 18 kişinin canına mal oldu.
Ölüm nedeni havasızlık
Aralarında küçük çocukların da bulunduğu 43 kişinin ölüm nedeninin kaza değil havasızlık olduğu tespit edilirken, Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan olay yerinde incelemelerde bulundu. Yaşamını yitiren mültecilerin kimliklerinin belirlenmeye çalışıldığını belirten Doğan, kamyonetin insan kaçakçılığı yapmak üzere tasarlandığını dile getirdi. 43 mültecinin tamamının Yunanistan’a götürülmek istendiğini belirten Doğan, yaralıların ifadesinin alınmasının ardından olayın aydınlatılacağını savundu.
İyi bir hayat için…
Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği Türkiye Sözcüsü Metin Çorabatır, mültecilerin tek suçlarının ‘sadece daha iyi bir hayat temin etmek’ olduğunu dile getirdi. Çorabatır, mültecilerin denetimsiz, eski, insan taşımak için düzenlenmemiş araçlarla geldiklerini ve saklandıkları bölmelerde egzoz, havasızlık gibi nedenlerle yaşamlarını yitirdiklerini söyledi. Mültecilerin, deniz yoluyla geldiklerinde ise teknelerin çürük olması, yüzme bilmemeleri, tehlike anında kaptanlar tarafından terk edilmeleri gibi durumlarda hayati tehlikede olduklarını belirten Çorabatır, insan kaçakçıları aracılığıyla göçün, hiçbir ülkede durdurulamadığını dile getirdi.
Kapıları açık tutmak zorunluluk
Hayatları tehlikede olan mültecilere kapıları açık tutmanın ülkeler için bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken Çorabatır, mültecilere insan haklarına uygun şekilde muamele yapmak gerektiğini vurguladı. Türkiye’de mültecilerin yakalandıklarında gözaltı koşullarının da oldukça kötü olduğuna değinen Çorabatır, 50 kişilik yerlerde 300 kişi tutulduğunu, tuvalet, beslenme, barınma koşullarının kötü olduğunu ve gözaltı süresinin uluslararası sürenin üstünde olduğunu vurguladı.
Çorabatır, Türkiye’de sığınma yasasının olmadığını, kabul merkezlerinin kurulmasının, kadro yetiştirilmesinin ve coğrafi çekincelerin ortadan kaldırılmasının gerekli olduğunu sözlerine ekledi.
Nedenleri ortadan kaldırılmalı
Kazayı ‘dram’ olarak nitelendiren Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Önen, “Göç böyle bir şey. Savaş ortamı, ekonomik sıkıntılar, insanları doğdukları, büyüdükleri topraklardan söküp iş umuduyla Batıya doğru sürüklüyor” dedi. Göçe neden olan etkenlerin bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Önen, göçün dünyanın en temel sorunlarından biri olduğunu vurguladı.
Mültecilerin gitmek istedikleri ülkelerde de çok ağır şartlarda ve kabul edilemez koşullarda karşılandığını ve reddedildiklerini söyleyen Önen, ölümle burun buruna olan mültecilere ‘kaçak’ muamelesi yapılmasına tepki gösterdi. AB’nin her seferinde mülteciler için ciddi önlemleri gündeme getirdiğini hatırlatan Önen, Türkiye’nin ‘kaçak işçi ticareti’ adı altında bir strateji geliştirdiğini dile getirdi.
Mültecilerin Türkiye’de en gayriinsani koşullarda taşındıklarını ve barındırıldıklarını belirten Önen, ‘insan ticaretinin’ çözülmesi gerektiğine dikkat çekti. (İstanbul/EVRENSEL)

Her yıl bir facia

* Ağustos 2003’te 19 Sudan ve Moritanyalının Avrupa hayali, Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk açıklarında sulara gömüldü. Mülteciler boğularak can verdi.
* Kasım 2004’te 20 kişinin bulunduğu tekne İzmir Seferihisar açıklarında battı. 11 ceset bulundu, 5 kişi kayboldu.
* Kasım 2005’te İzmir Çeşme açıklarında mültecilerin bindiği tekne batınca 10 kişi boğuldu.
* Ağustos 2007’de İzmir’de tekneleri alabora olan mültecilerden 6’sı boğularak can verdi, 5’i kayboldu.
* Hemen ardından Türkiye İnsan Hakları haftasını büyük bir trajediyle karşıladı. Avrupa’ya gitmek isteyen 85 mülteciyi taşıyan derme çatma tekne İzmir’in Seferihisar ilçesi yakınlarında battı. 46 ceset karaya vururken yalnızca 6 kişi karaya sağ olarak çıkabildi. Kalanlar sulara gömüldü.
* 30 Temmuz 2008’de Küçükçekmece’de 138 Pakistanlı ve Burmalı mültecinin 13’ü TIR dorsesinde açlık, susuzluk ve havasızlık nedeniyle yaşamını yitirdi.
Evrensel-06.10.2008

Hiç yorum yok: