Aranan kanıtın 13.7 milyar yıl önce evrenin ve zamanın başlangıcından kalan mikroskobik yoğunluktaki dalgaların ölçümlenebilmesi ile bulunacağı tahmin ediliyor. Bu aynı zamanda, evrenin oluştuğu ilk anın da anlaşılabilmesi ve gözlemlenebilmesini sağlayacak.
AJANDADAKİ EN ZOR TEST
Chicago Üniversitesi’nden John Carlstrom, dokuz farklı üniversiteden gelen bilim insanlarıyla birlikte, dünya üzerindeki en güçlü teleskoplardan biri olan Güney Kutbu Teleskopu ile evrenin başlangıcına ve evrimine ait kanıt arıyor.
Takımın ajandasında, genişleyen evren teorisinin tabii tutulacağı en zor test var. Bunun için, Einstein’ın genel görelilik teorisinin öngördüğü üzere, evrenin genişlemesi sonucu oluşması gereken çok zayıf çekim dalgalarının bulunması gerekiyor. Bu aynı zamanda genişleyen evren teorisinin çeşitli versiyonlarının da doğru olarak yeniden kurgulanmasını sağlayacak.
‘ÇEKİM DALGALARI’ ÇÖZECEK
Carlstrom bunu şöyle açıklıyor: “Eğer çekim dalgalarını bulabilirsek bu bize genişleyen evren hakkındaki her şeyi anlatacak. Şu anda bununla ilgili geçmişe oranla az olsa da farklı açıklamalar var. Ama bunların hiçbir bu kadar olağanüstü ve sıcak ‘Big Bang’in kuantum ölçeğindeki bir dalgalanma ile başladığını öngörmüyor.”
***
Karanlık enerjinin sırrı çözülebilecek
Güney Kutbu Teleskobu, ayrıca evrenin bir başka sırrı olan karanlık enerjiyi çözmek için de kullanılıyor. Karanlık enerji, evreni öteye itiyor ve çekim gücünü alt ediyor. Karanlık enerji esasında görünmez ama gökbilimciler etkilerini son birkaç milyar yılda şekil alan galaksi demetlerinde görüyor. Uzmanlar, “Büyük resmin parçalarına sahibiz ama hangi fizik yasalarının bunları oluşturduğunu henüz bilmiyoruz. Amacımız bu fizik yasalarını bulmak” diyor.
Birgün Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder