3 Temmuz 2009

İŞÇİ SATIŞI DA YASALAŞTI...

İŞÇİ SATIŞI DA YASALAŞTI...
Aziz Çelik
azizcelik@birgun.net / 14:22 02 Temmuz 2009
AKP işçi hakları konusunda pervasız bir uygulamaya daha imza attı. İşçilerin alınıp satılması, kiraya verilmesi yasalaştı.
26 Haziran 2009 gece yarısı TBMM’de kabul edilen bir torba yasa ile (5920 Sayılı Yasa) İş Yasası’na eklenen bir hükümle özel istihdam bürolarına işçileri bir başka işverene kiralama (satma) imkânı tanındı. Yasanın gerekçesindeki ifadeyle “özel istihdam büroları aracılığı ile geçici iş ilişkisi kurulabilmesine” olanak tanındı.
“Mesleki anlamda geçici iş ilişkisi” adını taşıyan yeni düzenlemeye göre özel istihdam büroları iş sözleşmesi yapacağı işçiyi bir başka işverene 18 ay süreyle “geçici işçi” olarak devredebilecek. İşçinin asıl işvereni özel istihdam bürosu olacak. İşçinin devredileceği işverenle geçici iş sözleşmesini özel istihdam bürosu yapacak. Bu yolla güvencesiz düşük ücretli, esnek ve sendikasız kiralık bir işgücü yaratılmış olacaktır.
Özel istihdam büroları “iş sözleşmesi” yaptığı işçileri talep eden herhangi bir işverene devredebilecek, daha doğru bir ifadeyle kiralayabilecek. İşçiler tıpkı amele pazarları ve köle pazarındaymışçasına alınıp satılacak. Özel istihdam büroları bu satış işlemi üzerinden komisyon alacak. Ücretli kölelik düzeninin daniskası ile karşı karşıyayız. Bu yasa ile geçici işçi çalıştırılması (belirli süreli iş sözleşmeleri) hiçbir koşula bağlanmadan 18 aya kadar uzatılmış, yasada geçici işçilikle ilgili var olan bazı sınırlamalar bypass edilmiş ve işverenlere toplamı işçinin dörtte biri kadar geçici-güvencesiz işçi çalıştırma olanağı tanınmıştır.
Yasa ile iş hukukunun temeline dinamit konmuş ve anayasal kurallar yok sayılmıştır. Yeni yasada işçinin özel istihdam bürosu ile iş sözleşmesi yapmasından söz edilmektedir. İş sözleşmesi, işçinin iş yapmayı, işverenin de ücret ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir. Oysa özel istihdam bürolarının amacı işçiyi çalıştırmak değil kiralamaktır. İş hukukunun en temel hükümlerinden olan iş sözleşmesini yok edilmiş ve bunun yerine işçi kiralama sözleşmesi getirilmiştir. İşçi tıpkı bir mal gibi kiralanır hale gelecektir. Öte yandan özel istihdam büroları kiralanmak üzere sözleşme yapan işçilerin sendikalaşmaları da olanaksız hale getirilmiştir. Çünkü her işkolu ve sektör için işçi kiralama ve satma işini yürütecek özel istihdam bürolarının işkolu belirsizdir.
Aslında işçi kiralanması ve satışı halen örtülü biçimde uygulanan bir yöntem; Paravan şirketlerden hizmet alımı adı altında işçi kiralanmakta ve bu şirketlere kiralan işçi başına komisyon ödenmektedir.
Örneğin bu şirketler belediyelere kiraladıkları her işçi için yüzde 30 komisyon almaktadır. Üstelik belediyelerin en “güzide” işlerinde de işçi simsarlığı yapılmaktadır. 700 lira işçiye 300 lira cebe. 100 işçi kirala ayda 30 bin lira kazan! Bu modern köle ticareti AKP’li belediyeciğinin en belirgin özelliklerinden biridir.

Kiralık veya satılık işçi yasası bir yasa tasarısı olarak gündeme gelmedi. Sendikaların Üçlü Danışma Kurulu’nda karşı çıktıkları bu düzenleme AKP’li iki milletvekilinin, İlhan Evcin ve Mustafa Elitaş’ın teklifi ile ve bir oldubitti ile gece yarısı yasalaştı. Her iki vekilin cv’sine baktık. Her ikisi de “iş âleminin”, sermayedar sınıfın mümtaz temsilcileri. Takdir etmek lazım “sınıf bilinci” gelişkin vekiller! Üstelik de güçlü bir “sınıf disiplinine” sahipler. Çünkü bu yasa aslında işveren örgütleri tarafından dikte edildi. İşte ispatı:
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından hazırlanan 3 Kasım 2008 tarihli “Küresel Krize Karşı Alınması Gereken Tedbirler” başlıklı raporun 7. Sayfasında şöyle deniyor: “İş Kanunu’nda değişiklik yapılarak özellikle yeni istihdam imkânı sağlayacak ‘özel istihdam büroları aracılığıyla dönemsel çalışma’ yasalaştırılmalı.” TİSK’in bu talebi iki AKP’li vekil tarafından kâğıda döküldü, AKP hükümetinin ve TBMM’nin AKP’li vekillerinin desteğiyle yasalaştı. Merak ettim AKP’nin sendikacı kökenli vekilleri ne yapmış yasanın müzakereleri sırasında, sesleri çıkmamış.
Torba yasa işçi satışını yasalaştırmakla kalmadı. İşçinin birikimi olan ve işsizlere ödenmesi gereken İşsizlik Sigortası Fonunun bütçeye ödenek kaydedilmesine, bir diğer ifadeyle yağmalanmasına de olanak sağladı. İşsizlik Sigortası Fonu gelirlerinin dörtte üçü yatırımlarda kullanılmak üzere bütçeye gelir kaydedilecek. Sermayeye kaynak olarak aktarılacak.
Hükümet işçi hakları konusunda pervasızlık üstüne pervasızlık yapıyor; kamu işçilerine ve çalışanlarına komik zamlar öneriyor, işsizlik sigortasını yağmalıyor, köle işçiliği yasalaştırıyor, Türk-İş üyesi üç sendikanın altını oymak için elinden geleni yapıyor. Kriz yüz binlerce işçiyi işinden ediyor, işçilerin ücretleri yüzde 8,5 düşüyor ve hükümetten hiçbir sosyal önlem yok. Tersine işçi haklarının son kırıntılarını da yok etmekle uğraşıyor.
Tablo bu! Bu tablonun vebali en az işverenler ve hükümet kadar sessiz ve suskun sendikacıların omuzlarındadır.

Birgün Gazetesi-02.07.2009

Hiç yorum yok: