Joseph ( jose) Bove 1953 yılında Bordeaux’ya bağlı Talence’ de bir çiftçi çocuğu olarak doğmuştur.Literatürde küreselleşme karşıtı bir köylü ve sendikacı olarak geçer. Ona göre küreselleşmenin başlıca amacı ekonomik, sosyal ve çevre sağlığı konusunda korkunç boyutlarda dampinge gitmesidir.
En önemli hedeflerinden biri de, son derece küçük bir azınlık olan çokuluslu şirketlerin kâr ve rantını arttırmaktır. Bu da milyonlarca insanın aleyhine bir gelişmedir.
Jose Bove’nin hayatındaki mücadeleleri çok çeşitli zeminlerde ve değişik eylem biçimleriyle şekillenmiştir.
Katıldığı ilk eylemlerden biri, onun anti-militarist kişiliğine örnek oluşturacak bir eylemdir.
1976 da ,koyunculuk yapılan ve rokfor peynirleriyle ünlü Larzak yaylasındaki askeri kamp alanlarının genişletilmesine karşı yapılan harekette görev alan Bove, askeri kamplar yerine koyun ağıllarını savunmuş, köylülerle birlikte bu alanda yasal olmayan koyun ağılları inşa etmişlerdir. Eylem ses getirmiş,askeri kamp projesi iptal edilmiş ve o günden sonra Bove, rokfor peynir yapımcısı ve koyun çiftçisi olmuştur.
Jose Bove eylemci çiftçi özelliği yanı sıra aynı zamanda tarımsal birlik savunucusudur. Organik tarım başta olmak üzere, çevre ve insanlığın çıkarlarını savunan, kar odaklı şirketlerin endüstriyel tarımını red eden tarımsal politikasını, 1987 de kurucularından olduğu Köylüler Konfederasyonu (Confederation Paysanne) ile hayata geçirmiştir.
Bove, konuyla ilgili bir roportajda şöyle diyordu; “Bugünkü Dünya Ticaret Örgütü’nün bir önceki yapılanması olan GAT, 1986 yılında tarım ürünlerini ve tarımcılığa ilişkin faaliyetleri örgütün bünyesine sokmak için karar aldığında Fransız çiftçilerinin de mücadelesi başlamış oldu. O dönemde GAT toplantılarıyla çok az insan ilgileniyordu, oysa ki köylüler kendi sorunlarının kendileri dışındaki bir örgüt tarafından ele alındığını görünce kaçınılmaz olarak çıkarlarının zedelendiğinin farkına vardılar. GAT’a karşı köylü hareketi böylece başlamış oldu. 1992 yılında Cenevre’de çok büyük bir köylü gösterisi yapıldı. Cenevre’deki gösteri o güne kadar yürütülen mücadelenin kitleselleşmesi için atılan ilk büyük adımdı.
Dünya Ticaret Örgütü’nün 1995 ila 2000 yılı arasındaki beş yıllık süreçte aldığı kararlar, iki olumsuz gelişmeye yol açtı. Bunlardan biri zengin ülkelerle fakir ülkeler arasındaki uçurumun daha da büyümesi noktasında yaşandı. Oysa ki küreselleşme bunun aksini iddia ediyordu. Keza aynı ülkenin içinde yine küreselleşmenin neden olduğu ekonomik ayrımlar ortaya çıktı. Yani zenginlerle fakirler arasındaki farklılıklar büyüdü. 1999 yılında insanlar, dört yıllık uygulamanın ne kadar olumsuz olduğunu bizzat gördüler. Özellikle Avrupa’da küreselleşmenin günlük yaşamı bile etkilediği ortaya çıktı.”
Jose Bove nükleer karşıtı mücadelelerde de yer aldi. 1995 de Pasifik okyanusunda yapılmakta olan nükleer denemeleri protesto eden Greenpeace’in Gökkuşağı Savaşçısı gemisindeydi.
Jose Bove , hormonlar, tarım kimyasalları ve genetiği değiştirilmiş organizmalar , GDOlu materyallerle ilgili mücadelede de her zaman en önlerde yer aldı.
1999 da küresel gıda imparatorluğunun önde gelen firmalarından Mc Donald’s ın Millau’da açılacak olan dükkanının tahrip edilmesi olayı nedeniyle tutuklandı.
1999 daki Seattle’da Dünya Ticaret Örgütünün protesto eyleminde yer aldı.
2001 de Brezilyada GDO’lu ürünlerin tahrip edildiği çiftçi eyleminde Brezilyalı köylülere destek verdi.
2002 de İsrailin evinde gözaltı hapsinde tuttuğu Yaser Arafatı ziyaret etti. İsrail polisi tarafından tutuklanıp sınır dışı edildi.
2003 de Fransa’da yine GDOlu ürünlerin imhasında “Tırpancılar”la birlikteydi. Tutuklanıp hapise giren Bove, dönemin başkanı Jacques Chirac’tan özür dilemesi halinde serbest kalacağı olasılığına karşılık “ben onun önünde eğilmem” diyerek hapis yattı.
2005 de yine GDOlu ürün tahribatından dolayı hapise girdi.
2006 da Amerika’da Cornell Üniversitesinde düzenlenen bir etkinliğe katılmak üzere gitiği havaalanında göz altına alınarak Paris’e geri yollandı.
Katıldığı yüzlerce eylemden birkaç örnek sunduğumuz J.Bove, 2007 deki Fransa başkanlık seçimlerine de girdi.Yarım milyona yaklaşan oy ile seçime katılan adaylar içinde 10 uncu oldu , % 1,3 lük bir oran elde etti.
Bove’nin Türkçeye çevrilen 2 adet kitabı mevcuttur.
“Sivil itaatsizliğe çağrı” adlı kitapta Bove, Gilles Luneau’yla birlikte sivil itaatsizliğin dünya tarihinde geçirdiği aşamaları ve bugünkü önemini anlatıyorlar.Bove’ye göre kanunların ruhu; herkesin eşitliğini, kanun önünde kamu çıkarının esas olduğunu kabul ederek varolur. Eğer kamunun çıkarları yerine şahsi çıkarlar veya şirket çıkarları esas kabul edilmeye başlanırsa hukukun yeniden kamu yararını koruyan bir araç haline gelmesi için çalışılmalı barışçıl bir yöntemle örgütlenilmeli. Bove’ye göre sivil itaatsizlik, yasal olana karşı toplumsal vicdanın meşru kabul ettiği talepler için şiddete başvurmadan harekete geçmenin adıdır.
“Dünya Satılık Değildir” adlı kitap Gilles Luneau’nun Jose Bove ve François Dufour ile yaptığı röportajlardan oluşmaktadır.Bu kitapta ,kar hırslarıyla dünyanın her köşesini, doğası ve insanlarıyla tüm kaynaklarını kullanan çok uluslu şirketlere karşı duruşu dile getiren Bove, özellikle canlıların doğasının değiştirilmesine tepkisini koymakta ve küresel kapitalizme karşı verilen mücadelelerden örnekler sunmaktadır.Bu kitap ,insani değerlere saldırarak derinleşen küresel kapitalizme karşı, ısrarlı bir çığlığın ve dirençli bir tavrın, Fransa’da başlayıp, Seattle’a uzanan küreselleşme karşıtı hareket içindeki yerini ortaya koyan yirmi yıllık hikayenin bir özetidir.
Hazırlayan: Ekoloji Kolektifi / 17 Temmuz 2007
Kaynak:ekolojistler.org
http://www.karasaban.net/jose-bove/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder