28 Aralık 2010

Oya Başar: Kansere grip muamelesi yaptım

Oya Başar; Kansere, Grip muamelesi yaptım.


EvcioğluHaber-
Meme Kanserine yakalanan ve "Kansere Grip Muamelesi Yapıyorum" diyen Oya Başar, sol göğsünün yarısının ve lenflerinin alındığını belirterek, "Çok yakında kemoterapi ve radyoterapi tedavisine başlayacağım. Saçlarımın dökülmesi hiç önemli değil. Çocuklarımın, benim, sevdiklerimin sağlığı yerinde olsun, başka hiçbir şey umurumda değil" dedi.

Magazinhaberi.com'da 12.12.2007 tarihli habere göre; Meme kanseri teşhisiyle geçtiğimiz günlerde sol göğsünün yarısı alınan Oya Başar, sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Bugüne kadar kendine hiç dikkat etmediğini, sağlığını hep ihmal ettiğini belirten Başar, göğsündeki tümörün de iki yıl önce oluştuğunu belirtti. Göğüs kanseri teşhisinin 3'üncü derecedeyken konulduğunu belirten Başar,

"Düzenli olarak kontrole gitseydim her şey farklı olabilirdi. Şimdi radyoterapi ve kemoterapi görmek zorunda kalıyorum. Buradan tüm kadınlara çağrıda bulunuyorum. Erken teşhis çok önemli. Lüften doktora gidin, kontrollerini yaptırın"
dedi.
10 gün içinde üst üste iki ameliyat geçiren Başar, göğsününün tamamının değil, yarısının alındığını belirterek, şunları söyledi:

"Ben hayatım boyunca doktora giden, kontroller yaptıran bir kadın olmadım. Öyle göğsümü muayene etme alışkanlığım da yoktu. Tesadüfen sol göğsümde kitleyi hissedince doktora gittim. İlk teşhisi koyan doktorum Cihangir Karaaslan oldu. Ve tümörün iki yıl önce oluştuğunu, üçüncü derecede olduğunu, hemen ameliyat olmam gerektiği söyledi. Amerikan Hastanesi'nde 'Meme koruyucu cerrahisi' ile beni Meral Demirel ameliyat etti. Şimdi artık memenin tamamını almıyorlar. Kurtarabildikleri kadar memeyi kurtarmaya bakıyorlar. Ben de iki ameliyat oldum ve mememin yarısı ve koltuk altı temizlendi. Doktorlarım şimdilik iyice temizlendi diyor ama son tahlillerden sonra bu konuda kesin karar verecekler. Şu an psikolojim çok iyi. Bu hastalığı yeneceğim, düzeleceğim ve eski sağlığıma kavuşacağım. Allah bana bu hastalığın da iyisini verdi. Daha ne isteyeyim. O yüzden ona grip muamelesi yapıyorum."

Çok yakında radyoterapi ve kemoterapi tedavisine başlayacağını belirten Başar, tedavi süresince saçlarının döküleceğini bildiğini bundan da hiç mutsuz olmadığını söyledi: "Bakın bu hastalığı tetikleyen en büyük şey stres. Artık benim hayatımda üzüntü ve strese yer yok. Sağlığım çok önemli artık. Biliyorsunuz ben hiçbir zaman güzelliğine düşkün bir kadın olmadım. Tiyatro oyunlarında en çirkin hale defalarca büründüm. Dolayısıyla saçlarımın dökülmesi falan hiç önemli değil." dediği bildirildi..

12.12.2007

******
09 Mart 2010 tarihli
milliyetin haberine göre; ESKİŞEHİR Osmangazi Üniversitesinde düzenlenen ‘Meme ve Rahimağzı Kanserinde Erken Tanı’ konulu panele katılan oyuncu Oya Başar, kansere neden olan faktörler içerisinde stresin önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Hastalığa yakalandığı zaman kansere grip muamelesi yaptığını ifade eden Başar, konuşmasını şöyle konuştu:

“Eskiden verem hastalığından korkulurdu. Doktorların söylediğine göre kansere Çernobil’den sonra yiyecek ve içekler neden oluyormuş. Aslında kanserin nedeni yaşadığımız stres. Bunu aslında gözardı ediyoruz ama yaşam artık o kadar zorlaştı ki, o kadar zor koşullarda yaşıyor ve çalışıyoruz ki hergün sinirlenmeden bir iş yapmamız mümkün değil. Ben bu hastalığı yaşarken, kansere grip muamelesi yaptım. Onu çok fazla büyütmedim. Kanserin bir ceza olarak geldiğini hiçbir zaman düşünmedim. İlk bana gelmedi, son kişi de ben değilim. Ama hep sonuncu olmak isterdim. Beni tedavi eden doktorlarım da çok şaşırdı. Ben onlara umut veriyordum. ‘Nasıl hastasınız’ diye soruyorlardı. Burada en kötü şey, daha üzülerek kendinizi hasta etmek. Çünkü Tanrı'nın size verdiği yaşamdan fazlasını yaşayamazsınız. Bir yere kadar gidebiliyorsunuz. Ama ben gerekli olan tedavimi yaptım. Kemoterapi çok ağır, ben de çok ağır bir şekilde kemoterapi oldum. Çünkü 6.5 santimetrelik bir tümörüm vardı. Bir ay içerisinde 5 kez ameliyat oldum. Bu dönemlerimde bile çalışmak istedim.”
Çalışmanın hayata umutla bakmasını sağladığını belirten Başar, “Bu hastalıkta kesinlikle kendinizi cezalandırılmış hissetmeyin. Bu hastalık yenilebiliyor. Erken teşhis çok önemli. biz kadınlar herşeyimize özen gösteriyoruz. Ama bir tek sağlığımıza dikkat etmiyoruz: Öncelikle kendimize değer vereceğiz. Çünkü yangında ilk kurtarılacak eşya biziz. Biz iyi olursak ailemizde iyi olacak” diye konuştu.



EvcioğluHaber-28.12.2010

Hiç yorum yok: