8 Ağustos 2011

Ekonomik "depresyon"

Ekonomik "depresyon"

EvcioğluHaber- Kredi Değerlendirme kurulu ABD'nin kredi notunu düşürünce Amerika ve Avrupa borsalarını salladı.


İMKB'nı ise asıl kredi notu düşürülen ülkelerin borsasından daha fazla salladı. Borsa da işlem gören hisse senetleri bir günde -7.0 puandan fazla kayıpla günü kapattılar.



Nasıl bir ekonomik sistemdir ki; Amarikada soğuk oluyor, biz burada zatüre oluyoruz.?


İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) bir günde 1.5 yıl önceki endeks değerine düşmüş. Peki, çıkmış olduğu en yüksek değerine nasıl yükselmişti.?
Bu konu hiç telafüz edilmiyor.!
Üretimden uzak, dışarıdan daha çok faiz talebiyle gelen ve üretime dayalı olmayan sıcak para girişi bu suni yükselişe neden olmuş olacak ki; piyasadan paraların çekilmek istenmesiyle dolayısı ile tüm hisseler den satış verilince borsada beklenmedik düşüşler yaşandı.
Borsanın nikeliğinden kaynaklı, bulanık suda avlanan 'süpakülatör' ler vur kaç taktiği ile kısa günün karlılarını toplayıp kaçıyorlar.. En çok zarar görenler ise, küçük girişimciler oluyor.
Her türlü zarar küçük oyuncuların oluyor. Sermaye büyüklerin elinde tek elde toplanıyor.

Kapitalizmin, çeşitli dönemlerde yaşattığı ekonomik krizler, aslında piyasaların doyduğu, ihtiyaç dışı üretim gereğinden fazla üretildiği dönemlerde üretimin durdurulması ve çalışan emekçilerin işten atılmasını getirir..

Sadece tüketime endeksli daha çok tüket, daha çok kar hırsı doğayıda insanı da sömürmeye dahası kanını emmeye dayalı bir anlayışla yağmalama düzenidir. Bu sakat mantık her zaman kaza yapacaktır. Çünkü; Üretilen malın ekonomik ömrü bitmeden daha; eskin at yenisini verelim, kampanyaları hergün tv.lerden evimizin içinde bangır, bangır kulaklarımıza 10-15 dakika arayla bağırır. Artık gelinen nokta tamda ihtiyaç doğrultulu olmadan doyum noktasına gelmiştir. Fabrikaların depolarındaki stok tüketilmediği sürece yeni ve başka üretim malları üretilmez.. Üretim olmadığı için elindeki mallara yeni zamlar yüklenir. Piyasa da her türden mal ve hizmet zamlanır.. Hayat pahalılaşır. İşsizlikte aynı oranda artar. Yoksullukta..
Bir zaman kendine yeten insanlar, fakirleşir..?

Bu düzen deyim yerinde ise;
"Keriz silkeleme " düzeni ve daleveresidir..
Servet el değiştirir..!

Uluslararası sermaye şirketlerinin her daim zararları karşılanır, hemde ülkelerin hazinelerince karşılanır.. Olan küçük yatırımcılara ve tüketiciler olur. Bu kesimin kayıplarını kimse karşılamaz. Bu sesiz çoğunluk; örğütsüz oluncada yük dahada ağırlaşır, çekilmez hale gelir.. Bu yaşanan kapitalizmin krizleri, aileleri yıkar, toplum da sosyal patlamalar kaçınılmaz olur..

Tüketiciye ulaşan her türden mal ve hizmet pahalılaşır. Buna karşılık; ücretlerde artış olmak yerine piyasanın pahalılaşması kadar da düşüş yaşanır.
Dolayısıyle, halk fakirleştikçe, tekeller zenginliğine zenginlik katar ve yağ bağlar tüm banka patronları, oğuşturur ellerini para babaları....!
Yani; "birinin cebinden çıkan , diğerinin cebine girer." kuralı bozulmaz.. Ekonomide kural budur.! Hiç bir şey yok olmaz.! Sadece birinin cebinden çıkan, diğer kimin? cebine girer..?
Tabi ki; sermayeyi elinde tutan, karar sahibidir.!

Böyle durumlarda işşizlik artar, hayat pahallığı artar..
İşsizler işsizlik siğortasından üç kuruş alabilmek için günlerce çamur çığnattırılır..
Depresyon halidir yaşanan..!
Önemli nokta; Toplumsal psikolojiye dikkat etmek gerek..!
İyi dileklerimizi eksik etmiyoruz elbet..
Ama, soksulluk artmayada devam ediyor..
Sadece iyilik dileği ve dualarla düzelmiyor bu sistem..!

"............. Beliyoruz bakalım ne olacak?


08.08.2011ı-Pazartesi- EvcioğluHaber

Hiç yorum yok: