28 Eylül 2011

Hala İnsanların Mesebini soruyorlar


Hala İnsanların Mesebini soruyorlar

EvcioğluHaber- Bir televizyon proğramında, bir kadın gazete yazarı; "Senin mesebine yakın olduğu için Beşar Esadı savunuyorsun" dedi.

Evet ne yazık ki; bu sözleri 'hemde milyonlarca insanın izlediği canlı yayında bir Tv. açık oturumda' (Esad'a mesebinden ötürü yakınlık duyuyorsun) gibi sözü sarf eden arkadaşımız çeşitli gazete ve tv.lerde haber ve proğram yapıp yürütmüş bir gazeteci !
Belli ki; bir yerlere mesaj vermekte. Büyük abileri onun bu tutumuna pekiyi not verip; kısa zamanda bir yerlerin en üstünde yer alabilir pekala..
Çünkü; bu ülke de Alevilere hakaret etmek suç sayılmamakta ve sayılsabile cezası yok..
Hatta pirim de yapıyor..
Örnek; Sivas katliamı sanığı Erçakmak, Sivastaki evinde yaşarken ( hemde kırmızı bültenle arandığı bilindiği halde) geçen günlerde öldüğü bildirildi. Ceza bile verilemedi; çünkü, yakalanamadı.

Ne garip bir ülke de yaşıyoruz değilmi?

Ne yazıkki; bu ırkçı ve faşist düşünceye ve kendinin mesebinden olmayan başkalarının inanç ve düşüncelerine karşı hoşgörüden yoksun kişilerin sırtı sıvazlanıp; poh pohlanıyor.. Öyleki; demokratik bir kültürden de nasiplenmediği konuşma üslübundan ve tarzından da anlaşılan bu gazeteci arkadaşta bunları bilmiyor olamaz....
Bilindik bir gazete de siyasi haber ve yorumda yazıyormuş ve Erkek lisesi mezunuymuş..

Evet, ne söylenirse söylensin; "72 inanca bir nazar ile bak" diyen inanca ve "sevgi bizim dinimiz" diyen bir kültüre sahip olan Aleviler, doğanın tüm varlıklarıyla barışık yaşamışlardır. Tarihin hiç bir döneminde de zalimin makamı ve mevkisi ne olursa olsun ona itibar etmeyip; tam tersine karşı çıkmıştır..
Dünyanın hiç bir yerinde ne yaptıklarıyla ve de söylevlerinde savaş ve kin tohumları saçmamışlardı.. Onların olduğu yerde barış ve dostluk vardır. Kine ve düşmanlığa yer yoktur..
Bu konda konuşacak arkadaşlar biraz tarafsız olarak bu yanınada bakarlarsa gözlerindeki perdeyi aralamış olurlar..

Şunu herkes iyi bilir ki; Türkiyede yaşayan Alevi-Bektaşi toplumu tarihin hiç bir döneminde kanı kanla yumamışlar, aksine su ile yumayı savunmuşlardır. "İncinsende incitme" Hace Bektaş-ı Veli sözüdür. Yani; bir Emevi sözü değildir. Tarihin her döneminde katliamlara uğramışlar ama hiç bir canlının canına kıymamışlardır..

"Yaratılanı yaratandan ötürü sevin" şiarı ile tüm varlıkları öyle severler..


Ancak, yaşam öyle devam etmiyor.

İşte yakın tarihe bir bakın !
K.Maraş, Çorum katliamı ve Sivas Katliamı vardır.
Kendileri inanç ve düşüncelerinden ötürü aşağılanmışlar, zulümlere ve katliamlara uğramışlar, ancan hiçbir canlının canını dahi acıtmamışlardır..
Çünkü; tüm canlıların canını bir Alevi; kendi canı gibi bilir de ondan..

Türkiyenin her tarafından izlenen bir tv. tartışma proğramında, karşısındaki insanın konuşmalarına akıl süzgecinden geçirerek verecek bir cevabı olmayınca ancak mesebine saldırmamakla birilerine mesaj verecek. "Bak bu varya bu; Alevi" dimekle; o insanın konuşmalarından dolayı değil, mesebine hakaret ederek yandaş toplama gayretine çalışmaktadır.!

"Beşer Esad" gibi bir dikkatörü hemde Anadolunun binlerce yıllık tarihinden gelen Anadolu Aleviliği ile yanyana koymaya calışan zavalıların bu bilgi çağında, akıldan zorları olsa gerek diye düşünmemek elde değil..

Lütfen biraz araştırın.! Sadece size öğretilenlerle konuşmayın. Doğru, yanlış bir çok bilgi var.. Hangisinin doğru olduğuna, kendi özgür iradenizle siz karar verin..

Ünlü bir düşünür "Yanlış düşünün ama, kendi aklınızla düşünün" diyor.

Ama, çok yazık.. Kendilerine çocukluğundan kalma öğretileriyle düşünüp; ve pervasızca da ulu orta her yerde telafuz edenlerle birlikte yanyana yaşıyoruz.
Adalet ve hukuk susuyor.. Bizler ise savunmasız bir güvercin gibi aralarında dolaşmaya devam ediyoruz.
Her türden faşist tehlikenin ortasında, yutkunarak susuyoruz...

Evet, Nagahan Alçı..!
O ve daha başka benzer düşünceyi fütursuzca telafuz etmekten çekinmeyenleri, bir gün adaletin karşısında görmek bir nebze rahatlatır sanıyorum..
Nazileri cezalandıran Almanya gibi; "Nefret Şuçları" kanunu bir an önce ülkemizdede hayata geçmeli.. Türkiye'nin hoş görü ve demokrasinin beşiği olduğu zamanı görmek herkesin hakkıdır diye düşünmek insanı mutlu ediyor..
Herkesin Hukuk karşısında eşit ve adil yargılandığı bir yargılama düzeni hayata geçirmek için, ilk önce toplumsal bellekte değişikliğe uğramalı.. Yani; ilk önce Alçı gibi düşünen ve inanan herkes , Alçı'ya karşı çıkmalı 'Söyleyeceğin bir şey varsa, karşındaki insanın konuşmalarını çürüt.. Yoksa; onun inancına hakaret ederek akıl noksanlığı kinini gösterme..! Bu bizim inancımızı büyütmez' demelidir.
Evet, bakalım kimler ne söyleyecek bu konuda, bekliyoruz.!.


Anadolu Alevi'lerinde, Beşar Esad gibi halkına, hangi gerekçe ile ne olursa olsun; katliam ve zulum uygulayan bir diktatörü destekleyecek ve savunacak bir tek insan bulamazlar..
Çünkü; Aleviliğin özünde insana saygı ve sevgi vardır..

Alevilik, dünyada hiç bir inanca, başta; Nagehan Alçı'nın savunduğu mesebe benzemez..
Karşısındaki birine saldırıp, hakaret ederken biraz kendine bakmasını önermek yerinde olur sanırım.

Ama; her ne olursa olsun yazık oluyor bu ülkeye..

Ama; Nagehan hanım yanlız değil..

Mehmet Ali, Ümüt Güner ve daha büyük büyük adamlar var kendisi gibi algılayan ve düşündüğünü pervasızca hakaret ederek karşılarındakine püskürten..

Eğer hala o gazete o zatın işine devam etmesine izin veriyorsa bunada demokrasi ne yapalım herkes düşündüğünü söyler yalanıyla örtmeye çalışıyorsa? Pes doğrusu demekten başka çare yok ..

Öyle ise; ne yapalım demokrasi var diye, herkes karşısındaki faklı düşüncedeki insanlara hakaret edebilir.!!
Demokrasi, kendinden olmayan insanlara hakaret etmek ve dahada öte katletmek değildir. Böyle bir demokrasi henüz dünyanın hiç bir yerinde hayata geçmedi..
Olsa, olsa bu faşizimdir...

Gerçi, bu toplum katilleriyle birlikte yaşamaya alışmış iken hakaretin lafımı olur dersiniz.?

Peki sizin mesebiniz ne? Sormazlarmı?
Mesebiniz, 'Allahtan Vahi yoluylamı indi' Onun içinmi? kutsal.!
Ne cevap vereceksiniz? Siz kimi destekliyorsunuz, kimin yandaşısınız?
Bu böyle gitmez.. Biraz olsun artık yaratılanı yaratandan ötürü bari sevin...! Biraz insan olun, insana benzemek yetmez..
Bu düşmanlık niye?

EvcioğluHaber-28.09.2011-Çarşamba

Hiç yorum yok: