Savaş koşullarında "Atatürk"; Okumanın gücüne ilişkin

Savaş koşullarında "Atatürk" Okumanın gücüne ilişkin “Birinci Dünya Savaşı devam ederken; gündüz savaşan askerlerin gece yaralarını sarıp; biraz dinlenirken yarınki kanlı cephede yaşanacak savaşa, o günün koşullarında hiç kimsenin aklından bile geçiremeyeceği bir olay yaşanır.. Bu konuyu, o dönemde osmanlıya destek veren ve osmanlı ordularına da komutanlık eden bir Alman subayın anısında geçer.. Konu şöyledir. -Bir çephede geçen kanlı bir savaşın ardından akşam olur. Yüzlerce insan ölmüş yüzlerceside yaralı ve çığlıkların altında bir gece daha sabaha doğru ilerlemektedir.. -Atatürk çadırında uyumamış, elinde okuyup bitirmeye çalışmaktadır.. -Bunu gören Alman komutan, Atatürk'e sorar; ne okuyorsun? Okuduğu kitabı gösterir ve yine okumaya devam eder.. -Alman komutan; 'Okumanı bitirince bana da ver bende okumak istiyorum' der.. -Atatürk, Alman komutana döner ve derki; "Ben bu gece bunu okuyup bitireceğim.. Okuyup bitirdikten sonra, İsmet'e vereceğim, oda okuyup bitirecek. " der.. Evet, Hangi koşullar altında olursak olalım yaşam devam ettiği sürece okumaya ve bilgimizi artımaya ihtiyacımız vardır.. Zaman ise heraan bir yerinden kesile bilir.. Zaman çok uzun değil..! Cephede olan bir komutan, yarın hayatta kalıp, kalmayacağı belli değil; ama, o geleceğe ilişkin bilgi ve tecrübelerini artırmaya devam ediyor.. Bu konu, bir Alman komutanın anılarının içine girmiş bir Türk komutanın şavaş koşullarında bile neler yaptığına güzel bir örnektir.. Türkiye Cumhuriyetinin kurulabileceği ta o tarihlerde anlaşılmıştır.. ” Sizde içinde bulunduğunuz koşullar ne olursa olsun; geleceğe ilişkin planlarınızı yapmaktan geriye kalmayın.. Cephede, kitap okumak gibi...! EvcioğluHaber-