"Alevi mitingi ve Ahmedinecad'a çiçek veren çarşaflı küçük kızlar Hikmet Bilâ / Vatan Dün Kadıköy’de Alevilerin miting yaptığı saatlerde, İstanbul’a gelen İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’a havaalanında iki küçük kız çocuğu çiçek veriyordu. O küçük kızlar kara çarşafa büründürülmüştü. İki zıt anlayış İstanbul’da aynı anda sergileniyordu. Kadıköy meydanında toplanan yüz binler, adeta, “Aydınlığa gözünüzü kapatırsanız, havaalanındaki manzarayı görürsünüz” diyorlardı. Alevi-Bektaşi Federasyonu öncülüğünde düzenlenen miting görkemliydi. Alevilerin geçen yıl Ankara’da düzenlediği mitinge yaklaşık 150 bin kişi katılmıştı. Dünkü Kadıköy mitingi, bu sayıyı beşe-altıya katladı. *** Aleviler ne istiyor? “Ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık” hakkı istiyor. Bugün Alevilere eşit yurttaş gözüyle bakılıyor mu? Sünni yurttaşlar bakıyor ama Sünni devlet anlayışı bakmıyor. Federasyon Başkanı Ali Balkız’ın şu sözleri bu gerçeği ortaya koyuyor: “(Sünni yurttaşlarımız) bizi anlıyorlar. Biz onlarla çok sohbet ediyoruz, kapı komşusuyuz, hısım akrabayız, ancak taleplerimizi devlete anlatmakta zorlanıyoruz.” İşte Aleviler, devletin de kendilerine eşit yurttaşlar olarak bakmasını istiyor. Bu kadar basit. Diyanet’te mezhep ayrımcılığına son verilmesini istiyorlar. Zorunlu din derslerinin kaldırılmasını istiyorlar. Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulmasını istiyorlar. Mezhep ayrımcılığına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını istiyorlar. Ama iktidar Aleviler’in bu haklı taleplerini karşılamak yerine, onları oyalamayı, ağızlarına bir parmak bal çalmayı ya da sıradan gösterilerle, çalıştaylarla göz boyamayı tercih ediyor. Oysa Aleviler’in karnı bu tür oyalamalara, göz boyamalara, süslü sözlere yüzyıllardır o kadar tok ki... Laf değil sonuç istiyorlar. *** Alevilerin taleplerine, taleplerini dile getirmelerine, “Kürt açılımı”, “Ermeni açılımı”, bilmemne açılımı gözüyle bakıp, işi o tarafa çekmeye çalışanlar varsa, bilmeliler ki, Alevilerden yüz bulamazlar. Alevilerin lügatinde ayrımcılık yoktur, birlik vardır, bölücülük yoktur bütünlük vardır, düşmanlık yoktur dostluk vardır... Atatürkçülük vardır, laiklik vardır, çağdaşlık, uygarlık vardır, eşitlik vardır... Ve hepsinden önce “insan” vardır, “can” vardır. Bu yüzden, “Gelin canlar bir olalım” derler. Bu yüzden küçük kızları çarşafa sokmazlar. Meydanlarda çınlayan bu sese, bu çağrıya kulak verin. * Hikmet Bilâ*
hbila@gazetevatan.com
VATAN - 9 Kasım 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder