20 Mart 2011

Nükleerde asıl amaç bomba üretmek


"Nükleerde asıl amaç bomba üretmek

- Kuzey Kore’nin nükleer silah denemelerini ve elinde nükleer silah bulunduran ülkelerin verdiği tepkiyi nasıl yorumluyorsunuz? Nükleer santralların asıl işlevi nedir?

- Diğer devletlerin bu tutumu Kuzey Kore’ye uygulanan çifte standarda giriyor. Asıl önemli olan, silahlanmaya karşı olmak. Nükleerlerin kuruluş amacı elektrik üretimi değildir. Asıl amaç, silahlanma ve plütonyum ayrıştırma gibi faaliyetlerdir. Elektrik ise santraldaki yan üründür. Zaten elektrik üretimi için enerjinin 3 katını tüketir bir santral. Ama silahlanmaya gelince ne kadar olursa olsun enerji harcamayı göze alıyorlar. Amaç bomba ve füze üretmektir. Bomba üretirken oluşan ısıdan da elektrik üretilir çünkü o enerji başka türlü yok edilemez.

“Rüzgar Atlası’nı hazırladığımız için iş akdim feshedildi”
- Türkiye’de enerji çoğunlukla fosil yakıtlardan üretiliyor. Türkiye’nin tüm komşularında petrol kaynakları mevcut. Ama Türkiye’ye baktığımızda petrol sadece birkaç yerden çıkarılıyor. Sizce bu durum neden kaynaklanıyor. Belli projelerin önü mü kapatılıyor?

Ben petrol, doğalgaz ve kömürün yakılmasının doğru olmadığını savunuyorum. Bu tüketim tüm çevreyi kirletiyor. Petrolün kullanılmasına tamamen karşıyım. Fakat olaya stratejik olarak bakınca bizim bu kaynaklarımızın olmadığını söylüyorlar. Var ya da yok; işin en önemli yanı, bunu kamudaki insanların dillendirmesi. Kaynakların düzgün kullanılmasından kamu sorumlu çünkü.
Rüzgâr için de yıllardır, 1980’den beri dünya ülkeleri rüzgâr kaynaklı enerjiye yönelmişken, ben ve arkadaşlarım
Türkiye’nin “Rüzgâr Atlası”nı yapmıştık. Türkiye’nin rüzgârından iki misli fazla elektrik üretilebileceğini bildirdik, ifade ettik, bunun için Başbakanlık TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nden (MAM) benim iş akdim feshedildi. Yani bu projeye karşı aldığımız ödül oydu.
Ben Türkiye’de rüzgâr vardır, rüzgârdan iki misli elektrik üretilebilir diyorum, kamudaki ilgili kişi TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nin yöneticisi de rüzgârla ilgili böyle bir şey söylediğimiz için iş akdimizi feshediyor. Yani kamudaki insanlar ‘ne güzel bir proje’ demeleri gerekirken yok etmişler projeyi. Belki tıpkı benim başıma gelen gibi “petrol bulundu” diyen insanların ‘petrol yokmuş’ demesini istediler ya da ‘vardır’ diyenlerin iş akdini feshettiler. Kaldı ki yine vurgulamak istiyorum; petrol, doğalgaz gibi kaynakların kullanılmasını kesinlikle doğru bulmuyorum. Milyonlarca kişi ölüyor petrol kullanıldığı için Irak’ta, Afrika’da. Kamu, rüzgâr gibi temiz enerji kaynaklarının kullanılmasını isteyen kişilere bunu söylememesini ihtar edip, önce dalga geçip sonra tehdit edip, sonra da iş akdinin feshedildiği bir durum var ortada. Şimdi de bir bakıyorsunuz kamu görevlileri ellerinde rüzgâr tribünü ile konuşmalar yapıyorlar.

- Peki hidrolik santralların, barajların çevreye etkisi nedir?

Enerji üretmek için baraj inşa ediliyor. O barajlarda su birikiyor. Belli bir zaman sonra barajın hacmi küçülmeye başlıyor. Akarsu orayı toprakla dolduruyor, bu sürdürülebilir değil. Barajlar doğanın önüne çekilen engel oluyor. Tabii doğa da o engeli görünce ona tepki veriyor. O bölgede iklim de değişiyor ve artık kar yağmayan bir bölge haline geliyor. Keban’ın bile 20 yılda dolacağı söyleniyor. Tarım alanları, orman alanları tahrip oluyor. Bölge halkı da bu durumdan çok ciddi maddi ve manevi zarar görüyor.

“Güneş Pilleri”nin iki elinden tutmak lazım”
- Türkiye için özellikle rüzgâr enerjisinin çok önemli olduğunu her defasında vurguluyorsunuz. Enerjiyi rüzgardan sağlamamız gerektiğini söylüyorsunuz. Bunun yayılması için neler yapılmalı?

- En ekonomik ve temiz enerji kaynağı rüzgar şu anda ama diğer enerji kaynakları da oldukça değerli.
Alternatif enerji kaynaklarının kamuca desteklenmesi gerekiyor en başta. Şu anda rüzgar, hükümetin az desteklediği bir enerji. Bunun yanında Güneş Pilleri var, henüz ticari gelişimde olduğu için ve teknolojisi ucuzlatılmaya çalışıldığı için Türkiye’de 50 kuruş desteklenmesi gerekiyor her kilovat saatinin. Jeotermal, Biokütle için de destek bekleyen ayrı birim fiyatları var. Nasıl bir bebeğe yardımcı olursunuz; yürüyene kadar elinden tutarsınız, aynen öyle. Rüzgârın ilerlemesi için birisinin tutmasına ihtiyacı yokken Biokütle ve Jeotermale için tek elinden de olsa tutulması gerekiyor. Güneş Pilleri’ni ise iki elinden tutup kaldırmak lazım. Türkiye bulunduğu konum olarak güneşli bir yerde. Kuzeyiyle güneyi arasında çok az fark var. Bir de bu güneş kolektörleri ve ondan elde edeceğiniz ısı ve elektrik, güneyden çok kuzeye gerekli. -5 derecede mesela Güneşten 70 derece sıcak su elde etmek İsveç’te daha anlamlı.
"

Prf.Dr. Tanay Sıtkı Uyar'ın Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmı bir röpötacından bölümdür..
22.09.2009

Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar

Hiç yorum yok: