Hatırlatan Sevgili
Geçmiş geleceğin rehberidir. Zamanı ağır işleyen ancak buna karşın duraksamaksızın görevini yerine getiren büyük bir öğütücüye benzetirim. Yaşadığımız onca olayın ruhumuza işlediği, hafızamıza kazıdığı acıyı, sevinci; mutluluğu, hüznü kısaca duygularımızı şekillendiren, hayatımızı yönlendiren ne varsa zaman durmaksızın öğütmektedir. Unutulmaz saydığımız ya da unutamayacağımızı düşündüğümüz her şey kocaman öğütücüde önce parçalanır, sonra ufalanır. Bize kalan ufalanmış birkaç parça bir şeydir. O ufalanmışlarda karşımıza durup dururken çıkmaz. Bir olay, bir resim, bir görüntü, bir konuşma kısaca hatırlatıcı bir not gereklidir. Tıpkı "Hatırla Sevgili"nin yaptığı gibi. Evet yanlışları, hataları olsa da zamanın bize armağanı olarak ufalanmış bir şekilde hafızamızın karanlık bir yerlerine gizlenmiş bir dönemi Hatırla Sevgili ile yeniden, daha dün gibi yaşadık. Yaşanan acıları, korkuları, ölümleri, ağıtları, kahpece gecenin karanlığını delen kurşun seslerini bize geri getirdi. O dönemde kaçımızın evine kah korku, kah hüzün, kah acı, kah ölüm çökmedi ki. Bugün kırkını geçmiş olanlardan kaç kişi öyle ya da böyle bunları yaşamadı. 70'li yılların özellikle son çeyreğinde yaşananları çabuk mu unuttuk yoksa unutmaya mı çabaladık bilinmez. Gerçek olan o günlerde nedensiz nedenlere dayanarak yüreklerindeki sıcaklığı ölümün soğukluğunu yenik düşen canlar. Başta da dediğim gibi öyle anlar olur ki siz unutmuş olsanız da veya unutmaya çabalasanız da zamanın ufaladıkları gelir sizi bulur. Ancak "Hatırla Sevgili" sadece hatırlatıcılık yapmadı. Aynı zamanda o günlerden bir habersizce bugünleri yaşayan bugünün gençliğine geçmişi gösterdi. Öyle bir gösterdi ki 68 kuşağını, Deniz Gezmiş'i, üç fidanı tanıtmakla kalmadı yurtseverin ne olduğunu, insanların hangi uğurda can verdiğini, kimlerin nasıl kullanıldığını, kendini milliyetçi sayanların farkında olmadan veya olarak nasıl uşakçı olduklarını sergiledi. Sadece bu kadar mı? Hayır. Malatya, Maraş, Çorum katliamları ile Alevilerin nasıl hunharca yok edilmeye çalışıldığını, bunu tezgahlayanların devletin içinde yuvalanmış olan ve belki bugün bile varlığını sürdüren karanlıklar olduğunu hatırlattı. Bütün bu hatırlatmalar, sergilemeler o günleri yaşayanlardan çok bugünlerin gençliği için önemli. Her şeyi güllük gülistanlık gören, apolitize olmaya mahkum edilmiş bir kuşağın arkasından gelen, biz değil ben diyen, marka düşkünü, sanal alem dışında alem bilmeden yetişmeye başlayan bir kuşağın önüne geçmişi getirdi. İşte bu yüzden hataları, yanlışları, eksikleri olsa da "Hatırla Sevgili" bize ve bugünün gençliğine "Hatırlatan Sevgili" oldu. Ali Polat |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder