28 Ocak 2009

Bolivya’da yeni dönem

Bolivya’da yeni dönem
27/01/2009

Evo Morales: Bugün Bolivya’nın yeniden kurulduğu, içeride ve dışarıda sömürünün bittiği gündür.
Ekvador’un ardından bir diğer Güney Amerika ülkesi olan Bolivya’da da halkçı anayasa taslağı kabul edildi. Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, yeni anayasayla ilgili referandumdan zaferle çıkması üzerine “Bugün Bolivya’nın yeniden kurulduğu gündür” ifadesini kullandı.
Ülkenin ilk yerli Devlet Başkanı olan Morales, başkent La Paz’daki Başkanlık Sarayı’nın balkonundan halka hitaben yaptığı konuşmada, “Bugün Bolivya’nın yeniden kurulduğu gündür, sömürge devletin sonudur, içeride ve dışarıda sömürünün bittiği gündür. Bolivya halkının bilinci sayesinde, büyük mülk sahiplerinin ve büyük mülkiyetlerin sonudur” dedi.

Yüzde 60 ‘evet’ dedi
Bolivya’da yerli halklara daha fazla hak veren, doğal kaynaklar üzerinde devletin denetimini artıran ve Katolikliğin resmi mezhep olmasını ortadan kaldıran yeni anayasa pazar günkü referandumda halkın yüzde 60’ının oyuyla kabul edildi.
ABD destekli oligarşik muhalefetin uzun süredir engellemeye çalıştığı referandum zaferi, aynı zamanda Evo Morales’in ve halkçı hükümetin meşruluğunun onaylanması anlamına geliyor. Referandumu izleyen uluslar arası gözlemciler, oy verme işleminin tamamen şeffaf ve demokratik bir ortamda yapıldığını rapor ederken, yeni başkan Barack Obama yönetimindeki ABD hükümetinin referandum kararına nasıl bir tepki geliştireceği merakla bekleniyor.
Anayasa’da neler var?
“Devlet başkanı iki dönemden fazla görev yapamaz” maddesini de içeren yeni Bolivya anayasası aynı zamanda eyaletlerin kendi idari ve ekonomik kararlarını almasında geniş bir özerklik alanı tanımlıyor. Ancak anayasa, muhalif eyalet valilerinin istedikleri, ülkeyi istikrarsızlaştırma amaçlı özerklik talebinden daha farklı bir düzenleme öngörüyor.

Yeraltı ve yerüstü kaynaklarının toplumsal yarar yönünde ve devlet kontrolünde bulunmasını düzenleyen anayasada, halkın devlet yönetimine katılımını kurumsallaştıracak eyalet ve mahalle meclislerinin varlığı, büyük toprak parçalarının tek elde toplanamaması, eğitim ve sağlığın her aşamada ve herkese ücretsiz sunulması, ülkedeki 36 ayrı yerli dilinin tanınması, bütün yerli topluluklara atalarının yaşadıkları toprakların tapusunun verilmesi ve özerkliklerinin güvence altına alınması da öngörülüyor.

Ülkenin doğal gaz, petrol ve madenler gibi stratejik kaynakları üzerinde tasarruf sahibi merkezi hükümet olarak düzenlenirken, eyalet valilikleri halkın katılımı, adil bölüşüm ve güvenlik gibi başlıklarda inisiyatif sahibi olacak.

İnsan haklarını ayrıntılı biçimde tanımlayan bir “haklar bildirgesi”ne de sahip olan anayasada, yerli halka kendi bölgelerindeki doğal kaynaklardan “öncelikli pay” sağlanırken, yerli dillerinin ve kültürlerinin varlığı devletin güvencesi altına alınıyor, anayasa farklı dillerde eğitim yapılmasını da düzenliyor. (DIŞ HABERLER)

Evrensel Gazetesi

Hiç yorum yok: