5 Nisan 2009

Demokrasinin kötülükleri

Demokrasinin kötülükleri

Ece TemelkuranKıyıdan

29 Mart Pazar 2009

Seni hiç tanımayan insanlar, bugün senin için karar verecek. Hiç sevmediğin insanlar, tiksindiklerin, uzaktan bile görmeye katlanamadığın insanlar, “Keşke onlar olmasalardı, bu ülke ne güzel olurdu ” dediklerin.

Sabah yataklarından kalkacaklar, kafalarında senin hiç beğenmediğin düşünceler olacak. Birbirlerine “Tamam mı? ” diyecekler, senin nefret ettiğin o partiye oy vermek için sözleşecekler. Üşenmeyip yollara düşecekler.
Sen bu ülkenin başının onların seçtiği parti yüzünden beladan kurtulmadığına kesin gözüyle bakarken onlar arabalarına, dolmuşlara, otobüslere, taksilere binecekler. Sırf senin dünyan kararsın diye sanki, öyle bi hınçla, vapurları yakalayacaklar son anda.

Geçersiz oy duası
Durmayacaklar, ellerinde kimlikleri oy atacakları yerleri bulacaklar, sınıfları, sandıkları, listelerdeki adlarını ve bekleyecekler. Bir üşenseler senin hayatın kurtulacak, memleketin geleceği korunmuş olacak, ama hayır, onlar hiç üşenmeyecekler. İdmanlılar ve inatçı, illa ki o oyu kullanacaklar.
Sıra onlara gelecek. Karmakarışık bir süreç, zarflar, renkli kağıtlar, mühürler. Diyeceksin ki içinden “Keşke yanlış yere bari bassalar da oyları geçersiz olsa ”.
Oysa onlar iyice bakacaklar kağıtlara, bütün zamanlarını kullanacaklar. Uzun uzadıya inceledikten sonra senin hiç haz etmediğin o parti amblemini, senin yüzünü görmek istemediğin o adayların isimlerini bulacaklar. İyice bir bastıracaklar mührü, tereddüte yer bırakmayacak netlikte çıkacak damga. Böylece kesinkes nefret ettiğin parti bir oy daha almış olacak. Sonra bir oy daha, sonra bir tane daha, sonra...

Resmi olmayan sonuçlar
Akşam olacak. Televizyonlarının başına geçecekler. Senin hiç yaşamadığın, bilmediğin evlerde yaşıyorlar onlar. Mahallelerine bir kez uğramamışsın, öyle yabancısınız. Ama aynı gerginlikle duyacaksınız ‘şu an itibariyle açılan sandık sayısı... ’ dediğini spikerlerin. Televizyonların yaptıkları grafiklerde boşluklar dolacak, şeritler ilerleyecek, kolonlar yükselecek, son teknoloji ile basit sayılar verecek ekranlar. Velhasıl son sandığa kadar bekleyeceksiniz.
“Resmi olmayan sonuçlara göre” diyince spiker şu il için sen “Oh! Canıma değsin ” diyeceksin ötekine, öteki öbür ilde “Ah ah! İçimin yağları eridi ” diyecek senin için, çatır çatır bir hırs içinde. “Bu seçim çok önemli” diyeceksin sen, o kendi evinde dönüp birilerine “Bu seçim çok önemli” diyecek. İkiniz için de ölüm kalım meselesi bu. Memleket ya kurtulacak ya batacak, bıçak sırtı yani durum.

Gıcık demokrasi
Sabahtan akşama kadar yani bugün, sen birinden nefret edeceksin. O birileri, sana bıçak bileyecek. Sen onun için karar vereceksin, o senin için. Birbirinden nefret eden insanlar olarak, beş yıl daha hanginizin hanginize bela olacağına karar vereceksiniz. Sabahtan akşama kadar ve akşamın da ertesinde birbirinizden nefret edecek ve hep birbirinize yabancı duracaksınız. Sonra buna “demokrasi şöleni ” diyecekler.
Ne aynı sofradan yiyeceksiniz ne aynı şarkıyı söyleyeceksiniz.
Ama yine de birileri çıkıp işte, buna ‘şölen ’ diyecek.
Bütün bunlara siz, biz, hepimiz, daha iyi bir yol olmadığı için, kötü yönetimler içinde en iyi şey yine de demokrasi olduğu için katlanacağız. Sinir ola ola bugün yine bir seçim yapacağız.

Milliyet

Hiç yorum yok: