19/10/2009
On binler sağlık hakı için yürüdü
“Sağlıkta masal bitti” adıyla Kadıköy’de yapılan mitinge yaklaşık 30 bin kişi katıldı. Hükümetin uygulamalarına tepki gösteren emekçiler, mücadele çağrısında bulundular.
Sağlık örgütleri ve sendikaların ortak olarak düzenlediği miting coşkulu bir şeklide yapıldı. Tepe Natlius ve Haydarpaşa Numune Hastanesi’den hareket eden onbinlerce emekçi Kadıköy İskele Meydanı’nı doldurdu. Sağlık meslek örgütlerinin ve sağlık iş kolundaki sendikaların mitinge oldukça kitlesel katılırken, işçi sendikalarının az olması dikkat çekti. TBB ve SES Marmara Bölge şubelerini mitingde toplamıştı.
SES, TTB, Dev Sağlık-İş’in çağrısı ile Kadıköy’de toplanan on binlerce emekçi, bir yılı geride bırakan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasasını protesto etti.
Mitinge Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel, KESK Genel Başkanı Sami Evren, TTB Başkanı Gençay Gürsoy, Petrol-İş Genel başkanı Mustafa Öztaşkın, Deri-İş Genel başkanı Musa Servi, Birleşik Metal-İş Genel Adnan Serdaroğlu, SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, TKP Genel Başkanı Erkan Baş’da katıldı. Sağlık örgütleri Kadıköy İskele Meydanı’na sığmadı.
TEKELLER KAZANIYOR
İskele Meydanı’nda sağlık örgütleri adına ortak açıklamayı yapan İTO Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen, herkese için, ulaşılabilir, eşit, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti isteyen vatandaşlar olarak alanlarda toplandıklarını ifade etti. Hükümetin sağlıkta açığın büyüdüğünü, 3 milyar dolar tasarruf yapılması gerektiğini söylediğini hatırlatan Demirdizen, “Program ortada, niyet açık, sağlık pazarı büyüsün, sağlık harcaması artsın ancak iktidarın sağlık harcaması küçülsün, SGK tasarrufa gitsin fark vatandaşın cebinden ve çalışanın emeğinden alınsın, tekeller kazansın. Görüyoruz vatandaşamızın ve Türkiye’nin sağlığı kötüye gidiyor susmayacağız” diye konuştu. Konuşmasında sık sık Başbakan’ın sözlerini hatırlatan Demirdizen, “Türkiye’de yoksulluğu bitirdik” diyen Başbakana şöyle yanıt verdi; “Milyonlarca insanımızı bir paket makarnaya, bir kilo pirince, bir torba kömüre muhtaç hale getiren ve giderek artan yoksulluğu mu, çalışabilir durumdaki her üç kişiden birinin işsiz, çalışanların yüzde 45’nin kayıtdışı olduğu, işsizlerin üçte birinin iş bulma umudunu yitirdiği işsizliği mi, taşeronlara ve özel kiralık işçi bürolarına teslim edilen çalışma hayatı ve sosyal güvenliği mi, özel okullara ve dershanelere teslim edilen eğitimi mi, sosyal ve toplumsal sağlığı tehdit eden yolsuzluğu, eşitsizliği, adaletsizliği mi? Giderek daha pahalı ve paralı hale getirilen sağlığı mı? Masal bitti. Takke düştü kel göründü. GSS’nin mumu yatsıya kadar bile yanmadı. Bir yılda söndü.”
PARAN YOKSA...
AKP’nin sağlık hizmetinden yararlanmak için nüfus cüzdanının yeterli olacağı vaadinde bulunduğunu hatırlatan Demirdizen, “Hükümet diyor ki kriz var. Daha daha çok muayene ücreti, daha çok katkı payı, daha az hizmet. Kriz bahane, esas olan daha fazla kar için daha fazla katkı. Sağlık ocaklarında 2, devlet hastanelerinde 8, özel hastanelerde 15 lira katkı payı alınmasını istiyorlar. Para yoksa muayene yapılmasın demektir bu” diye konuştu.
AKP’nin sözde tasarruf tedbirleri ile vatandaşın cebinden çıkan parayı artırdığını, başta eczacılar olmak üzere sağlık çalışanlarının mağdur edildiğini, ancak diğer taraftan ilaç ve tıbbi teknoloji şirketleri ile sağlık patronlarının zengin edildiğini belirten Demirdizen, ilaç tekelleri için eczana zincirlerinin yşolu açılırken, eczaneler kapanma, eczacılarında işsiz kalma tahlikesi ile yüz yüze olduğunu kaydetti.
SAĞLIKÇILARIN TALEPLERİ
Demirdizen sağlık örgütlerinin taleplerini şöyle sıraladı; “İflas eden ve sağlığa zarar veren Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan vazgeçilerek, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası iptal edilmelidir. Sağlık işletmelerini ve piyasaya ucuz iş gücü teminini düzenleyen ve Mecliste bekleyen ‘Kamu Hastane Birlikleri ve Tam Gün’ torba yasa tasarısı geri çekilmelidir, bütün vatandaşların ilaç dahil sağlık harcamaları genel bütçeden karşılanmalı, katkı payı, ilave ücret, fark ücreti ve benzeri bütün ek ödemeler kaldırılmaladır, sağlıktaki bütün fark uygulamalarına son verilmeli, nüfus cüzdanı olan her vatandaş her türlü sağlık hizmetinden eşit ve ücretsiz olarak yararlanmalıdır, koruyucu sağlık hizmeti öncelenmeli ve sevk sistemi hayata geçirilmelidir.
Aile Hekimliği uygulamasına son verilerek sağlık ocakları insan gücü ve araç gerek yönünden güçlendirilmelidir, tüm sağlık emekçileri kadroya geçirilerek, iş güvencesi sağlanmalıdır, ücretlerimiz kalıcı ve güvenceli olarak iyileştirilmeli, emekliliğimize yansıtılmalıdır.”
Sağlık örgütleri ve sendikaların ortak olarak düzenlediği miting coşkulu bir şeklide yapıldı. Tepe Natlius ve Haydarpaşa Numune Hastanesi’den hareket eden onbinlerce emekçi Kadıköy İskele Meydanı’nı doldurdu. Sağlık meslek örgütlerinin ve sağlık iş kolundaki sendikaların mitinge oldukça kitlesel katılırken, işçi sendikalarının az olması dikkat çekti. TBB ve SES Marmara Bölge şubelerini mitingde toplamıştı.
SES, TTB, Dev Sağlık-İş’in çağrısı ile Kadıköy’de toplanan on binlerce emekçi, bir yılı geride bırakan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasasını protesto etti.
Mitinge Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel, KESK Genel Başkanı Sami Evren, TTB Başkanı Gençay Gürsoy, Petrol-İş Genel başkanı Mustafa Öztaşkın, Deri-İş Genel başkanı Musa Servi, Birleşik Metal-İş Genel Adnan Serdaroğlu, SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, TKP Genel Başkanı Erkan Baş’da katıldı. Sağlık örgütleri Kadıköy İskele Meydanı’na sığmadı.
TEKELLER KAZANIYOR
İskele Meydanı’nda sağlık örgütleri adına ortak açıklamayı yapan İTO Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen, herkese için, ulaşılabilir, eşit, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti isteyen vatandaşlar olarak alanlarda toplandıklarını ifade etti. Hükümetin sağlıkta açığın büyüdüğünü, 3 milyar dolar tasarruf yapılması gerektiğini söylediğini hatırlatan Demirdizen, “Program ortada, niyet açık, sağlık pazarı büyüsün, sağlık harcaması artsın ancak iktidarın sağlık harcaması küçülsün, SGK tasarrufa gitsin fark vatandaşın cebinden ve çalışanın emeğinden alınsın, tekeller kazansın. Görüyoruz vatandaşamızın ve Türkiye’nin sağlığı kötüye gidiyor susmayacağız” diye konuştu. Konuşmasında sık sık Başbakan’ın sözlerini hatırlatan Demirdizen, “Türkiye’de yoksulluğu bitirdik” diyen Başbakana şöyle yanıt verdi; “Milyonlarca insanımızı bir paket makarnaya, bir kilo pirince, bir torba kömüre muhtaç hale getiren ve giderek artan yoksulluğu mu, çalışabilir durumdaki her üç kişiden birinin işsiz, çalışanların yüzde 45’nin kayıtdışı olduğu, işsizlerin üçte birinin iş bulma umudunu yitirdiği işsizliği mi, taşeronlara ve özel kiralık işçi bürolarına teslim edilen çalışma hayatı ve sosyal güvenliği mi, özel okullara ve dershanelere teslim edilen eğitimi mi, sosyal ve toplumsal sağlığı tehdit eden yolsuzluğu, eşitsizliği, adaletsizliği mi? Giderek daha pahalı ve paralı hale getirilen sağlığı mı? Masal bitti. Takke düştü kel göründü. GSS’nin mumu yatsıya kadar bile yanmadı. Bir yılda söndü.”
PARAN YOKSA...
AKP’nin sağlık hizmetinden yararlanmak için nüfus cüzdanının yeterli olacağı vaadinde bulunduğunu hatırlatan Demirdizen, “Hükümet diyor ki kriz var. Daha daha çok muayene ücreti, daha çok katkı payı, daha az hizmet. Kriz bahane, esas olan daha fazla kar için daha fazla katkı. Sağlık ocaklarında 2, devlet hastanelerinde 8, özel hastanelerde 15 lira katkı payı alınmasını istiyorlar. Para yoksa muayene yapılmasın demektir bu” diye konuştu.
AKP’nin sözde tasarruf tedbirleri ile vatandaşın cebinden çıkan parayı artırdığını, başta eczacılar olmak üzere sağlık çalışanlarının mağdur edildiğini, ancak diğer taraftan ilaç ve tıbbi teknoloji şirketleri ile sağlık patronlarının zengin edildiğini belirten Demirdizen, ilaç tekelleri için eczana zincirlerinin yşolu açılırken, eczaneler kapanma, eczacılarında işsiz kalma tahlikesi ile yüz yüze olduğunu kaydetti.
SAĞLIKÇILARIN TALEPLERİ
Demirdizen sağlık örgütlerinin taleplerini şöyle sıraladı; “İflas eden ve sağlığa zarar veren Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan vazgeçilerek, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası iptal edilmelidir. Sağlık işletmelerini ve piyasaya ucuz iş gücü teminini düzenleyen ve Mecliste bekleyen ‘Kamu Hastane Birlikleri ve Tam Gün’ torba yasa tasarısı geri çekilmelidir, bütün vatandaşların ilaç dahil sağlık harcamaları genel bütçeden karşılanmalı, katkı payı, ilave ücret, fark ücreti ve benzeri bütün ek ödemeler kaldırılmaladır, sağlıktaki bütün fark uygulamalarına son verilmeli, nüfus cüzdanı olan her vatandaş her türlü sağlık hizmetinden eşit ve ücretsiz olarak yararlanmalıdır, koruyucu sağlık hizmeti öncelenmeli ve sevk sistemi hayata geçirilmelidir.
Aile Hekimliği uygulamasına son verilerek sağlık ocakları insan gücü ve araç gerek yönünden güçlendirilmelidir, tüm sağlık emekçileri kadroya geçirilerek, iş güvencesi sağlanmalıdır, ücretlerimiz kalıcı ve güvenceli olarak iyileştirilmeli, emekliliğimize yansıtılmalıdır.”
DÖNÜŞÜM ÇOCUKLARI ÖLDÜRDÜ
Mitingde konuşan SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun, “Temel insan hakkı olan sağlık ticarileştirildi, tüccar ve müşteri yaratıldı. AKP’nin Sağlıkta Dönüşümü işte budur. Sağlıkta dönüşüm oldu çocuklar öldü, Bursa’da hastane yandı, kuş gribi, kırım Kongo, işte sağlıkta dönüşüm böyle oldu” diye konuştu. KESK ve Kamu-Sen’in 25 Kasım’da yapacağı bir günlük uyarı grevini hatırlatan Yorgun, parasız eğitim, parasız sağlık talebi için AKP Hükümeti’ni grevle uyaracaklarını ifade ederek, greve katılım çağrısı yaptı.
İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör de Hükümeti’n halkı bir masal ile uyuttuğunu, bu masal ile birlikte sağlık hakkının parası olan için ulaşılabilir bir noktaya geldiğini, artık masalın bittiğini herkesin gerçekleri gördüğünü söyledi.
“İnsanlar ilaç farklarını ödeyemezse ölüme terk ediliyor. Biz eczacılar olarak herkese parasız sağlık istiyoruz” diyen Güngör, eczacılar olarak hastalardan para toplayanlar olarak gözükmek istemediklerini kaydetti.
Kızılay’da, Okmeydanı’nda anayasal hakları olan sendika hakkını istedikleri için işten atılan taşeron sağlık işçilerinin olduğunu belirten Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise AKP’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın işçilerin örgütlenme hakkını ellerinden aldığını dile getirdi.
Diş Hekimleri Odası Başkanı Mustafa Düvencioğlu, “Ağız ve diş sağlığı deyince tasarruf diyen hükümet milyonlarca doları füzelere yatırıyor. Diş Hekimleri iş güvenliğinden yoksun çalıştırılmaktadır. Sağlığın talan edilmesine karşı AKP’nin Sağlıkta Sağlıksızlık yaratan politikalarına karşı Diş Hekimleri olarak mücadele ediyoruz” diye konuştu.
Mitingde konuşan SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun, “Temel insan hakkı olan sağlık ticarileştirildi, tüccar ve müşteri yaratıldı. AKP’nin Sağlıkta Dönüşümü işte budur. Sağlıkta dönüşüm oldu çocuklar öldü, Bursa’da hastane yandı, kuş gribi, kırım Kongo, işte sağlıkta dönüşüm böyle oldu” diye konuştu. KESK ve Kamu-Sen’in 25 Kasım’da yapacağı bir günlük uyarı grevini hatırlatan Yorgun, parasız eğitim, parasız sağlık talebi için AKP Hükümeti’ni grevle uyaracaklarını ifade ederek, greve katılım çağrısı yaptı.
İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör de Hükümeti’n halkı bir masal ile uyuttuğunu, bu masal ile birlikte sağlık hakkının parası olan için ulaşılabilir bir noktaya geldiğini, artık masalın bittiğini herkesin gerçekleri gördüğünü söyledi.
“İnsanlar ilaç farklarını ödeyemezse ölüme terk ediliyor. Biz eczacılar olarak herkese parasız sağlık istiyoruz” diyen Güngör, eczacılar olarak hastalardan para toplayanlar olarak gözükmek istemediklerini kaydetti.
Kızılay’da, Okmeydanı’nda anayasal hakları olan sendika hakkını istedikleri için işten atılan taşeron sağlık işçilerinin olduğunu belirten Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise AKP’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın işçilerin örgütlenme hakkını ellerinden aldığını dile getirdi.
Diş Hekimleri Odası Başkanı Mustafa Düvencioğlu, “Ağız ve diş sağlığı deyince tasarruf diyen hükümet milyonlarca doları füzelere yatırıyor. Diş Hekimleri iş güvenliğinden yoksun çalıştırılmaktadır. Sağlığın talan edilmesine karşı AKP’nin Sağlıkta Sağlıksızlık yaratan politikalarına karşı Diş Hekimleri olarak mücadele ediyoruz” diye konuştu.
MİTİNGDEN NOTLAR
*Mitinge TTB, Eczacılar Odası, Dev Sağlık-İş Türkiye genelinden katılım sağlarken, SES üyeleri ise çevre illerden gelerek mitinge katıldılar.
*İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri, mitinge kendi pankartlarıyla katılırken, açtıkları döviz ve pankartlar ve attıkları sloganlarla mitinge renk kattılar.
*Tıp Fakültesi öğrencileri de “Tıp Öğrenci Komisyonu” pankartı arkasında bir araya gelerek mitinge katıldılar.
*TTB’ye bağlı çalışan komisyonlar da kendi pankartlarıyla mitinge katıldılar.
*Zeynep Kamil Hastanesi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi çalışanları, kendi pankartları ve talepleriyle mitinge katıldılar.
*Diyetisyenler Derneği, Psikologlar Derneği, Jinekolog ve Obstetrik Derneği üyeleri de kendi pankartları ve talepleriyle mitingdeki yerlerini aldılar.
*KESK’e bağlı sendikalar, KESK Şubeler Platformu pankartıyla mitinge katıldılar.
*“Parasız eğitim, sağlık, konut, yurttaşlık hakkıdır” pankartıyla mitinge katılan EMEP üyeleri, kitlesellikleriyle dikkat çektiler.
*Mitingin en kitlesel kortejini ise eczacılar oluşturdu.
*Direnişte olan Okmeydanı Hastanesi işçileri, Esenyurt Belediyesi işçileri ile Sinter Metal işçileri de mitinge katıldılar.
*Mitinge katılanlar, kendi hazırladıkları pankartlar ve dövizlerde özellikle katkı paylarının artırılmasına, AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdiler.
*Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu üyeleri de pankartla katıldılar.
*Mitinge TTB, Eczacılar Odası, Dev Sağlık-İş Türkiye genelinden katılım sağlarken, SES üyeleri ise çevre illerden gelerek mitinge katıldılar.
*İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencileri, mitinge kendi pankartlarıyla katılırken, açtıkları döviz ve pankartlar ve attıkları sloganlarla mitinge renk kattılar.
*Tıp Fakültesi öğrencileri de “Tıp Öğrenci Komisyonu” pankartı arkasında bir araya gelerek mitinge katıldılar.
*TTB’ye bağlı çalışan komisyonlar da kendi pankartlarıyla mitinge katıldılar.
*Zeynep Kamil Hastanesi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi çalışanları, kendi pankartları ve talepleriyle mitinge katıldılar.
*Diyetisyenler Derneği, Psikologlar Derneği, Jinekolog ve Obstetrik Derneği üyeleri de kendi pankartları ve talepleriyle mitingdeki yerlerini aldılar.
*KESK’e bağlı sendikalar, KESK Şubeler Platformu pankartıyla mitinge katıldılar.
*“Parasız eğitim, sağlık, konut, yurttaşlık hakkıdır” pankartıyla mitinge katılan EMEP üyeleri, kitlesellikleriyle dikkat çektiler.
*Mitingin en kitlesel kortejini ise eczacılar oluşturdu.
*Direnişte olan Okmeydanı Hastanesi işçileri, Esenyurt Belediyesi işçileri ile Sinter Metal işçileri de mitinge katıldılar.
*Mitinge katılanlar, kendi hazırladıkları pankartlar ve dövizlerde özellikle katkı paylarının artırılmasına, AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdiler.
*Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu üyeleri de pankartla katıldılar.
İNSANCA YAŞAMAK İÇİN...
İsmail Kurugöz (Emekli 65 yaşında): Hastanelerde sağlık ocaklarında karşılaştığım sıkıntılardan dolayı buraya geldim. Hastaneye gittim ilaç yazdılar. Eczaneye gittim bir sürü para istediler. Daha önce gittiğim zamanların da parasını istediler. Bu yasalar çıkarken her şey daha güzel olacak diyordu Hükümet ama şimdi hepsinin yalan olduğunu görüyorum. Emekliye 5 lira zam veriyorlar karşılığında cebimizden daha fazlasını alıyorlar artık bunlara dur demek zorundayız. Bu yasaların geri çekilmesini istiyorum.
Eyüp Dalboy (Kocaeli Üniversitesi-Taşeron işçi): Yaşadığımız sorunları haykırmak için buraya geldik. Köle gibi çalıştırılıyoruz emeğimizin karşılığını alamıyoruz. AKP sağlığı bitirmek istiyor, biz ise insanca yaşamak istiyoruz. Sağlık en önemli hakkımız ama onu da elimizden almak için her şeyi yapıyorlar. Biz de buna izin vermemek için buraya geldik. Artık her şeyimizi alıyorlar. Galiba yakında evlerimize girip oturup kalkmamıza karışacaklar, birlik olmak zorundayız.
Alişan Abalay (Esenyurt Belediyesi’nde direnişte olan işçi): Bizi ölüme terk ettiler. Bu yetmezmiş gibi sağlık hakkımızı da elimizden alıyorlar. Zengine veriyorlar fakire öl diyorlar. Paran yoksa hastanelere gelmeyin diyorlar. Yasaları çıkarırken herkes her hastanede muayene olacak dediler. Ama hastanelere gidince elimizi cebimizden çıkaramaz hale geldik. Hem direnişimizi anlatmak hem de sağlık hakkımıza sahip çıkmak için buradayız.
Yeşim Sarı (Eczacı): Sürekli hükümetin eczacıların sorunlarını çözmesini bekledik. Görüşerek çözülecek dedik ama sorunlarımız arttıkça arttı. Artık beklemek değil eylemleri durdurma zamanı. Bugün burada olan on binlerce insanın yapması gereken mitingden sonra da sorunlarımıza sahip çıkmak ve yasalar çöpe atılana kadar mücadeleyi sürdürmek.
(İstanbul/EVRENSEL)
İsmail Kurugöz (Emekli 65 yaşında): Hastanelerde sağlık ocaklarında karşılaştığım sıkıntılardan dolayı buraya geldim. Hastaneye gittim ilaç yazdılar. Eczaneye gittim bir sürü para istediler. Daha önce gittiğim zamanların da parasını istediler. Bu yasalar çıkarken her şey daha güzel olacak diyordu Hükümet ama şimdi hepsinin yalan olduğunu görüyorum. Emekliye 5 lira zam veriyorlar karşılığında cebimizden daha fazlasını alıyorlar artık bunlara dur demek zorundayız. Bu yasaların geri çekilmesini istiyorum.
Eyüp Dalboy (Kocaeli Üniversitesi-Taşeron işçi): Yaşadığımız sorunları haykırmak için buraya geldik. Köle gibi çalıştırılıyoruz emeğimizin karşılığını alamıyoruz. AKP sağlığı bitirmek istiyor, biz ise insanca yaşamak istiyoruz. Sağlık en önemli hakkımız ama onu da elimizden almak için her şeyi yapıyorlar. Biz de buna izin vermemek için buraya geldik. Artık her şeyimizi alıyorlar. Galiba yakında evlerimize girip oturup kalkmamıza karışacaklar, birlik olmak zorundayız.
Alişan Abalay (Esenyurt Belediyesi’nde direnişte olan işçi): Bizi ölüme terk ettiler. Bu yetmezmiş gibi sağlık hakkımızı da elimizden alıyorlar. Zengine veriyorlar fakire öl diyorlar. Paran yoksa hastanelere gelmeyin diyorlar. Yasaları çıkarırken herkes her hastanede muayene olacak dediler. Ama hastanelere gidince elimizi cebimizden çıkaramaz hale geldik. Hem direnişimizi anlatmak hem de sağlık hakkımıza sahip çıkmak için buradayız.
Yeşim Sarı (Eczacı): Sürekli hükümetin eczacıların sorunlarını çözmesini bekledik. Görüşerek çözülecek dedik ama sorunlarımız arttıkça arttı. Artık beklemek değil eylemleri durdurma zamanı. Bugün burada olan on binlerce insanın yapması gereken mitingden sonra da sorunlarımıza sahip çıkmak ve yasalar çöpe atılana kadar mücadeleyi sürdürmek.
(İstanbul/EVRENSEL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder