29.04.2010-perşembe
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sn; Av. Özdemir ÖZOK için, Türkiye Barolar Birliği önünde tören yapıldı. Çok kalabalık basın grubunun izlediği , Törenin ardından Kocatepe camiinde, Demirel, Baykal ve Bahçeli gibi eski ve yeni bir çok siyesetçinin ve yoğun bir halk, sevenleri ve dostlarının katılımıyla cenaze namazı kılındı. Cenaze namazından sonra toprağa verileceği, Cebeci Asri Mezarlığına doğru götürülmek üzere cenaze aracına kondu. Cenaze aracıyla birlikte kocatepeden Tuna caddesine kadar yürüyerek eşlik eden binlerce dostları ve sevenleri; zaman zaman alkışlarla duygularını dile getirdiler.. Aralıklarla sürdürülen alkışlar, aynı zamanda çaresizliğe karşıda bir protosto gibiydi.. Tuna caddesine gelindiğinde, orada bekleyen otobüslere binilerek, Cebeci Asri Mezarlığına doğru yola çıkıldı. Mezarlıkta; toprağa verilirken orada bulunan bir çok insanın göz yaşlarını tutamayarak agladıkları gözlendi.. Defin sırasında , büyük bir sukunet ve tarifi imkansız bir üzüntü vardı..
Zamansız bir ayrılıktı bu..
Belki bir çok insan tarafından beklenen ama, istenmeyen bir sondu..
Yine her ölüm gibi, erken ölümdü...
En kötüsüde, bir daha konuşamamaktı..
Ölümün en kötü yanıda, bu yanı olsa gerek..!
Yoksa ; Şairin birisi tarafından söylenen sözdür;
" Ölüm gelmiş, başım üstüne.. /
Hani; gönül ister ya, ara sıra../
Sohbet etmek, konuşabilmek dostlarla../
En kötüsüde bu işte, konuşamak dostlarla../
Ben ölümden değil, sesizlikten korkuyorum.,/ "
derken ölümün amansızlığını ve tarif edilemezliğini anlatmaktadır..
Aslında insanın yanlızlığını tarif etmekte olduğunu düşünüyorum.. Aksine; çaresiz razı olunamaz böyle bir olguya..!
******
Sn; Özdemir ÖZOK; Bu dünyada yaşarken; Tüm bu ülkeyi yönetenlere, bir dersde vermişti. " Yargıtay Üyeliğine atandığı zaman; Ben bir partinin üyesiyim, olmaz.. Yargıya siyaset bulaşmaması gerekir.. Bu nedenle kabul edemem.. Aksine; Yargıtay Üyeliği benim için bir onurdur " Demiş ve kabul etmemişti. Ancak; aradan 7-8 yıl geçmedi ülkenin durumuna bakarmısınız..? HSYK, Anayasa ve yüksek yargı üyelerini siyasetçilerden atanabilsin diye yasalar yapılmaktadır...
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok; Aramızdan ayrıldın ebediyete kadar; Sen ölmedin, Hakka yürüdün bizce.. Sen, orada ışıklar içinde yat...
Haber ve fotoğraf; Evcioğlu
Zamansız bir ayrılıktı bu..
Belki bir çok insan tarafından beklenen ama, istenmeyen bir sondu..
Yine her ölüm gibi, erken ölümdü...
En kötüsüde, bir daha konuşamamaktı..
Ölümün en kötü yanıda, bu yanı olsa gerek..!
Yoksa ; Şairin birisi tarafından söylenen sözdür;
" Ölüm gelmiş, başım üstüne.. /
Hani; gönül ister ya, ara sıra../
Sohbet etmek, konuşabilmek dostlarla../
En kötüsüde bu işte, konuşamak dostlarla../
Ben ölümden değil, sesizlikten korkuyorum.,/ "
derken ölümün amansızlığını ve tarif edilemezliğini anlatmaktadır..
Aslında insanın yanlızlığını tarif etmekte olduğunu düşünüyorum.. Aksine; çaresiz razı olunamaz böyle bir olguya..!
******
Sn; Özdemir ÖZOK; Bu dünyada yaşarken; Tüm bu ülkeyi yönetenlere, bir dersde vermişti. " Yargıtay Üyeliğine atandığı zaman; Ben bir partinin üyesiyim, olmaz.. Yargıya siyaset bulaşmaması gerekir.. Bu nedenle kabul edemem.. Aksine; Yargıtay Üyeliği benim için bir onurdur " Demiş ve kabul etmemişti. Ancak; aradan 7-8 yıl geçmedi ülkenin durumuna bakarmısınız..? HSYK, Anayasa ve yüksek yargı üyelerini siyasetçilerden atanabilsin diye yasalar yapılmaktadır...
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok; Aramızdan ayrıldın ebediyete kadar; Sen ölmedin, Hakka yürüdün bizce.. Sen, orada ışıklar içinde yat...
Haber ve fotoğraf; Evcioğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder