Kemal Kılıçdaroğlu, Dersim çıkışını unutmamalı. |
“Bizim kadar siz de biliyorsunuz” ****************
Hozat Belediye Başkanı'ndan Kemal Kılıçdaroğlu'na mektup *****************************************
Sizinle aynı topraklarda dünyaya gelmiş ve bu toprakların acılı tarihiyle büyümüş toplumumuzun bir ferdi olarak, söylenecek ilk sözün biz Dersimlilere ait olduğunu düşündüğüm için bu yazıyı kaleme alıyorum.
Siyaset teorisinde tarihin, kendini yenileyen bir gerçeklik olduğunu düşünenlerden ziyade, soğuk yenilen bir intikam yemeği olduğuna kanaat getiren zatım, CHP Genel Başkanı olmanıza ramak kalan şu günlerde büyük bir fırsatı yakaladığınıza içtenlikle seviniyor. Öyle ki bu yeni kimliğiniz, sizlerden beklentileri olan farklı toplumsal kesimleri ilk defa aynı umut ortaklığı içerisinde buluşturuyor. Tam da bu noktada, farklı politik atmosferlerin tesiri altında olan insanlara birleşik bir umut olarak sunulmanızı, intikam yemeği olan tarihin bilinçli bir tercihi olarak değerlendiriyorum. Neden derseniz, CHP siyasetinin mevcut paradigması dışında bugüne değin yaptığınız muhtelif açıklamaların liderlik sultasının ezici gücü altında susturulduğu herkesin malumudur. Bugün içinde bulunduğunuz konjonktürel durum sizi bir lider olma aşamasına yükselttiği gibi, aynı zamanda düşündüklerinizi doğrudan ve sansürsüz dile getirmenizi de sağlıyor. Fakat dile getirmiş olduğum durumun tersine ikircikli tavrınıza devam ettiğiniz takdirde, bugüne değin sizlere umut bağlayan halkın büyük çoğunluğunun gözünde, susturulmanıza yorumlanan haklılığınızın asılsız olduğu, gün yüzüne çıkacaktır. Tekrar başa dönecek olursak, bundan dolayıdır ki tarih, kullanmasını bilenlerin elinde güçlü bir silah olduğu gibi, tersi durumlarda eline düşenleri kepazeye çeviren bir intikam meleği işlevi görür.
Gönderilmiş mesih AKP hükümetine karşı ulusalcı hissiyatlarla hareket eden bir CHP kitlesi için siz, iktidar olma yolunda önemli bir fırsat olarak görülüyorsunuz. AKP’nin gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği politikalara karşı Baykalvari bir kronik muhaliflikle değil de mütevazı kişiliğinizle karşı koyacağınız muhakkak. Statükosunun sarsılacağını düşünen üst kesimin dinci fobisi ile korkularından başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir kısım alt kesiminin ortak paydası olan CHP siyasetinin dümenine geçmek, belki de bu yeni dönem açısından pek fazla bir şey ifade etmeyecektir. Özcesi, artık istemeyerek de olsa Baykal’lı CHP’ye oy veren bir seçmen kitlesi olmayacak önümüzdeki seçimlerde. Siz şu anda zaten var olan CHP tabanı ve onun küskünleri için “binbir hile ve dolap ile kandırılan aziz halkımızı doğru yola getirmek adına gönderilmiş bir mesih olarak görülüyorsunuz”. Bizlerin temsil ettiği diğer kanada gelecek olursak, içimizde bir burukluk olduğunu istemeyerek de olsa ifade etmek gerek. Yıllardan beridir etnik, dini ve sınıfsal kimliğinden dolayı ezilen Türkiye’nin lanetlileri arasından, bir Obama misali sıyrılmanızı nasıl tarif edeceğimizi bilemiyoruz. Üstelik de Obama’nın yapamadıkları ortada iken! Sizin CHP Genel Başkanı olmanızın, bu ülkenin yüreği hâlâ kanayan ve kimbilir belki de mezarları hiç bulunmayacak çocuklarının olmasını istemeyen her annesi için bir umut olduğunu düşünüyorum. Bu ülkenin çocuklarının kanlarına batırarak siyaset yapanların, her gün bir ailenin ocağına düşen ateşin sorumluları olduğu gün gibi ortadayken, önyargılardan arındırılmış bir toplumun oluşmasında size büyük sorumluluklar düşüyor.
Çünkü Türkiye’de hiçbir anne oğlunu artık asker doğuracak kadar cesur değil Kemal bey! Tüm bunların yanı sıra CHP’nin başında bir Dersimlinin olması, tarihin ironisi olsa gerek. Bundan dolayı şaşkınız. Nasıl şaşırmayalım ki, Dersim 38’den kurtulmuş birini, yaşadıklarının hiç olmadığına inandırmaya benziyor, CHP’nin başında Dersimli birini görmek. Tüm bunlara rağmen devletin başındaki siyasal aşiret olan CHP’nin başkanı olmanızın, gerek yukarıda dile getirmiş olduğum beklentiler çerçevesinde gerekse de her defasında kanatılan çıban yarası Dersim insanı açısından yabana atılmayacak kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Sizden beklentimiz Türkiye’de yaşayan farklı milletlerden ve inançlardan her türlü insanın hiçbir ayrıma maruz kalmayacağı bir politik dille bütünleşmeniz. CHP’nin klasik ulusalcı söyleminden sıyrılarak, bir zamanlar partinizden tasfiye edilen Kürt ve Alevi halkın kendilerini özgür ve hür bir şekilde ifade edebileceği parti içi demokrasiyi inşa etmeniz gerek. Tarihlerinde büyük acılar ve katliamlar yaşayan toplumların, gerçeklikle olan temasları her ne pahasına olursa olsun, diğer topluluklara nazaran daha canlı ve diridir. Zira bu toplumların inşa ettikleri kimlik, canlı bir sözlü tarih anlatısı olarak geçmişini sürekli işlevsel kılar. Bizler Dersim halkı olarak, yüzyıllar boyunca yaşadığımız menfur olaylardan dolayı, gerek bu tarihimize gerekse de onunla ilintili olarak yapılan her açıklamaya dikkat kesilmiş bir toplumuz. Bundan dolayı unutmadık Kemal bey, dün kadar yakındır Dersim’den ve Kürt sorununun çözümü karşısındaki görüşlerinizden geri adım attığınız. Tevatür odur ki, partinizde analarımızı ağlatanların mirasına sahip çıkan monşerlerin sesiymiş sizi bastıran. En az bizim kadar siz de biliyorsunuz Dersim’i. Aynı göğün altındaki topraklarda can verdi atalarımız. Süngülenerek atılanlarımızın kanıyla kırmızıya boyanan aynı Munzur suyuydu. O Munzur ki, eğilerek içtiğimiz suyuyla kan kardeş yaptı bizi, ölülerimiz ve tarihimizle. Tüm bunları sizden halkım adına, bir zamanlar -şimdi sizin de içinde bulunduğunuz- o mecliste milletvekili iken, 1925 yılında İttihat ve Terakki anlayışı tarafından astırılan dedem Hasan Hayri Bey adına istiyorum.
Şimdi ölülerimiz yattıkları yerden size sesleniyor: Ne olur bir daha geri adım atma evlat ve gereğini yap artık!
CEVDET KONAK: Dersim, Hozat Belediye Başkanı " http://www.radikal.com.tr/ " |
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder