'Ne halleri varsın görsünler diyemem' T24- Deniz Baykal istifası üzerine gelen sorulara verdiği yanıtlarda CHP Genel Başkanlığı'na dönüp dönmeyeceği konusunda kamuoyunun kafasını karıştıran açıklamalar yapıyor. Baykal, partinin yeni bir başlangıç yapması ve genç bir kadronun yönetimi üstlenmesi gerektiğini belirtirken, başka bir açıklamasında CHP'ye geri dönmesini isteyen partililer için "Ne halleri varsa görsünler" diyemem sözleriyle dönüş sinyali verdi.
T24'ün yaptığı değerlemeye göre, Baykal'ın kamuoyunun kafasında soru işaretleri yaratan açıklamaları şöyle: Can DÜNDAR- NTV Baykal, "İstifamla partiyi bir arayışa davet ettim. Bir arkadaşımız gelsin partiyi yenilesin ben destek olmaya hazırım" ifadelerini kullandı. "Kimseyi caydırmak istemediğini" söyleyen Baykal, "Ancak ne halleri varsa görsünler de diyemem" dedi. Baykal, "Net olan bir şey var. Ben genel başkanlıktan istifa ettim. İstifam partiyi yeni bir arayışa davet etmektir. Ben bunun gereğinin yapılmasını, örgütün partinin harekete geçmesini bekliyorum. Yeni bir genel başkan seçimi yapılacak. Birileri çıksın, bir arkadaşımız gelsin, partiyi yenilesin, ben destek olmaya hazırım. Bu partinin bir mensubu olarak onunla omuz omuza, el ele referandum meydanlarına, seçim meydanlarına çıkmaya hazırım" dedi. "TABLODAN ETKİLENDİM" "Ancak şu anda, hepimizin tahminlerini, değerlendirmesini aşan bir manzara var. Şaşırtıcı bir tablo var. Duygusallıktan kaynaklanan, tahminleri aşan, hepimizi şaşırtan bir duyarlılık sergileniyor. Ne bekliyorduk, evet üzülenler olur, ama siyasetin bir gerçeğidir diyerek kabullenirler. Yeni isimler çıkar. Ama öyle olmadı. Ve her türlü tahmini aşan, yeni bir süreç başladı. 'Geri dön' çağrıları başladı ve giderek tırmandı. Ortaya çıkan duygusal tepkiler beni şaşırttı. Elbette bu tablodan etkilendim." "TORUNUM ÇIK DEDİ; ÇIKAMADIM" "Evimin önünde bir grev çadırı var. Çok acı bir manzara, içim parçalandı. İnsanlar çadırda şekerli su içerek 'inadına Baykal, inadına sol' diye bağırıyorlar. Bana telefon edip bunu yapacaklarını söylediler. 'Lütfen yapmayın, eyleme dökmeyin' dedim, engellemeye çalıştım. Cevap , 'Biz bu eylemi sizin için yapıyoruz ve ilk kez talimatınızı dinlemeyeceğiz' oldu. Şaşırtıcı bir meydan okuma kültürü, bir dayatma kültürü gelişti. Sonra site korumasını aşıp her nasılsa içeri girmişler, evin önüne yerleşmişler. Gece yarısı 'inadına Baykal' diye bağırıyorlar. Torunum 'dede bir çık selam ver' dedi. Çıkmadım ama yüreğim onlarla..." "KİMSEYİ ENGELLEMEK İSTEMİYORUM" "Benim elbette partiye karşı bir sorumluluğum var. Sahipsiz kalmasını, ayrışmasını istemem. Onun için birilerinin çıkıp aday olmasını, partiyi toparlamasını bekliyorum. Bunu beklerken, buna inanırken, yeniden aday olmayı değerlendirme noktasında olamam. Partimden bir yetkilendirme bekliyor durumunda da olamam. Partide yeni genel başkan adaylarının önünü açmışken, bunun olamayacağını varsayarak bir açıklama yapamam. Kimseyi engellemek, caydırmak istemiyorum. Yeni bir aday çıkma ihtimalini en azından şimdi ortadan kaldırmak istemiyorum. Ama ne halleri varsa görsünler de diyemem." Fikret BİLA- Milliyet Ankara Temsilcisi ‘Yeni kadronun önünü kapamam’ Baykal: Benim için önemli olan CHP’nin bütünlüğü, çizgisi ve politikalarıdır. Bunlara sahip çıkacak yeni bir kadronun ortaya çıkmasını mutlulukla karşılarım. Baykal’a göre, bu aşamadan sonra ideal çözüm “dinamik ve genç bir kadro”nun parti yönetimini üstlenmesi ve CHP’nin temel çizgisinde yürümesi. CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa ettikten sonra konuştuğum Deniz Baykal, Fethullah Gülen Hoca ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün bu işle bir ilgileri olmadığını söylemişti. Bu bilgileri dün yansıtmıştım. Baykal ne yapacak? Genç kadro ‘İsim zikretmem’
Erdoğan’dan ne bekliyor? Erdoğan: Delili neymiş? Murat YETKİN- Radikal Deniz Baykal, 10 Mayıs’ta istifa ettiği CHP’nin başına 22-23 Mayıs’taki Kurultay ile dönecek mi? Bazı CHP vekillerinin Kurultay’da adaylığını koyacak kişileri peşinen hain ilan ederek, örneğin Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘Aday değilim’ açıklaması yapmak zorunda bıraktığı, il başkanlarının televizyon canlı yayınlarında ‘Geri dön’ imzası toplama yarışına girdiği, Baykal’ın oturduğu Angora Evleri sitesi önünde partililerin ‘Geri dön’ çadırları kurduğu, hatta açlık grevi ilan ettiği bir ortamdan söz ediyoruz. Baykal’ın başına gelen görüntü darbesi ve dördüncü gün gelen istifa, CHP’nin vücut kimyasını bozmuş durumda. CHP Kurultay’a, Türkiye referanduma giderken ortaya çıkan bu travma, Baykal’ın ısrarlara dayanamayarak yeniden CHP’nin başına geçmesiyle atlatılabilecek mi? Yoksa Türkiye’yi yakından izleyen Batılı diplomatların sorduğu ‘CHP intihar eğilimine girdi’ kanısını haklı mı çıkaracak? Yalnızca Ankara ve İstanbul’da değil, Vaşington ve Brüksel’de de merak edilen bir soru CHP’nin ve Baykal’ın geleceği. * CHP içinde size ‘Geri dön’ kampanyaları açılıyor, sizi Kurultay’da yeniden başlarında görmek istiyorlar. Bu konuda yeni bir görüş oluşturdunuz mu? * Bir görüş oluşturdum ve istifa ettim. 22 Mayıs’ta CHP’nin Kurultay’ında da bulunmayacağım. Bu Kurultay’da parti kendi içinde yeni bir başlangıç oluşturmalı. Ben de Anayasa süreci olsun, referandum kampanyası olsun, seçim kampanyası olsun bu yeni başlangıçta etkin olarak yer almaya, üzerime düşen ne varsa yapmaya hazırım. Etkili bir mücadele sürecinde partime her türlü desteği vermeye hazırım. Görüşüm budur. * Sizin gıyabınızda aday gösterilip seçilmeniz mümkün. Bu durumda tutumunuz ne olacak? * Henüz ortada bir şey yok. Bakarsınız bir başka isim üzerinde bütünleşme sağlanır. Benim tercihim, arkadaşların parti içinden yeni bir isim üzerinde mutabık kalmaları. Arkadaşların Parti içinden bir başka ismin etrafında bütünleşmelerini tercih ediyor, bunu teşvik ediyorum. * Tercih ettiğiniz bir isim var mı? * Ben kimsenin ismini söylemek durumunda değilim. Bunu doğru da bulmuyorum. Ancak arkadaşlarımın içlerinden bir isim etrafında bütünleşmelerini tercih ettiğimi söylüyorum. * Peki sizi aday gösterirlerse bunu kabul edecek misiniz? * Yeniden aday olmak gibi bir planım yok. Yeniden aday olma gibi bir talebim de yok. Ortada şu anda böyle bir durum da yok. Ben partimin yeni bir başlangıç yapmasını istiyorum. Buna şans tanımak lazım. CHP’ye şans tanımak Baykal, görüldüğü gibi Kurultay’da CHP’nin başına yeniden geçme ihtimalini kesin bir dille reddetmiyor. Ancak CHP’nin başına yeni bir ismin geçmesini tercih ve teşvik ettiğini ‘Yeni başlangıca şans tanımak lazım’ Bunun için öngördüğü ölçüler aslında sözlerinin satır aralarında gizli.
1- ‘İçeriden’ yani mevcut yönetim kadroları içinden çıkmalı, Ali ÖZTUNÇ- Gazete Habertürk
‘GİZLİ BİR PROJEM YOK’ “İstifam, taze bir başlangıç şansı olmalı. Bunu parti sağlarsa ben de devrede olurum. Çıkar, gezer, dolaşırım. Emin olun, gizli projem yok. Her türlü katkıyı vermeye hazırım, kimseyle problemim yok.” ‘TEK DERDİM TÜRKİYE’ “Bu durum bana yeni görev veriyor. İstiyorum ki ben olmadan da parti yükselen konumunu sürdürsün. Tek derdim Türkiye; kişisel ve makam hırsım değil. Türkiye’yi bunlara bırakmamalıyız.” ‘YİNE GEREĞİNİ YAPARIM’ “Beni rahatsız edecek tek olay, partinin dağınıklığa girmesi. Sahipsizlik olursa, sorumluluğum devreye girer. Kimsenin gözyaşına bakmam, gereğini yaparım.” Sahipsiz görürsem gereğini yaparım Önceki gün genel başkanlık görevinden istifa eden Deniz Baykal, “Geri dön” baskılarına direneceğini ifade etti. HABERTÜRK’ün sorularını yanıtlayan Baykal, “Makam mevki peşinde değilim. Ben bunları aştım. Partideki yerim makamla sınırlı değil. Şu makama gelmişim, şu odada oturmuşum, imza yetkim olmuş, bunlar önemli değil. Tek derdim partinin yükselişini sürdürmesi için taze bir başlangıç yapmasıdır” dedi CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Deniz Baykal, “Geri dön” baskılarına direneceğini ifade etti. HABERTÜRK’ün sorularını yanıtlayan Baykal, “Partideki yerim makamla sınırlı değil. Şu makama gelmişim, şu odada oturmuşum, imza yetkim olmuş, bunlar önemli değil” dedi. Verdiği kararın arkasında durma niyetinde olduğunu ifade eden Baykal, “Parti bir iç gerginliğe sürüklenmemelidir. En büyük korkum bu. Ama böyle bir şey olursa benim partiye karşı sorumluluğum devreye girer ve gereğini yaparım. Kimsenin de gözünün yaşına bakmam” diye konuştu. Deniz Baykal şu görüşleri dile getirdi: GİZLİ BİR PROJEM YOK: Benim istifam, yeni bir taze başlangıç şansı olmalıdır. Bunu parti sağlamalıdır. Bu sağlanırsa ben de bütün gücümle devrede olurum. Çıkarım, gezerim, dolaşırım. Ben, bu kararımı sonuna kadar zorlama niyetindeyim. Emin olun gizli bir projem yok. Ne söylüyorsam o. MAKAMLA SINIRLI DEĞİL: Partime, kişilere, örgütüme bir kırgınlığım, küskünlüğümyok. Kimse ile bir problemimyok, her türlü katkıyı vermeye hazırım. Gördümki benimpartide bir yerimvar. Partideki yerim makamla sınırlı değil. Şu makama gelmişim, şu odada oturmuşum, imza yetkimolmuş, bunlar önemli değil. TEK DERDİM TÜRKİYE: Bu durum bana yeni görevler veriyor, biliyorum; farkındayım, gereğini yaparım. Ama istiyorum ki ben olmadan da parti, yükselen konumunu sürdürsün. Çünkü çok iyi bir noktadayız. Türkiye’yi bunlara bırakmamamız gerekiyor. Tek derdim Türkiye, kendi kişisel ve makam hırsım değil. Türkiye’yi bunlara bırakmamalıyız. SORUN DAĞINIKLIK: Partiyi sahiplenerek daha derli toplu bir çözümü parti içinde oluşturursak iyi olur. Ben de bu konuda katkı vermeye hazırım. Bu açıdan beni ilgilendiren bir durum oluşursa kaçmam. Mevki,makam hevesinde değilim. Artık bunları geride bıraktım. Ben, güzel bir çözüm istiyorum. Yeni, taze başlangıcı yapma noktasında olmalıyız. Beni rahatsız edecek tek olay, partinin bir dağınıklık içine girmesi, iç gerginliğe sürüklenmesidir. Bir sahipsizlik olmamalıdır. Buna izin vermem. Böyle bir şey görürsem, benim partiye karşı sorumluluğum devreye girer. Kimsenin de gözünün yaşına bakmam, gereğini yaparım. Deniz Baykal, eski CHP Genel Başkanı sıfatıyla uyandığı ilk günün sabahında “Referandum süreci başlarsa Anadolu’ya sanki ben partinin genel başkanıymışım gibi gene çıkarım. Arkadaşlarımla gezerim, dolaşırım. Ancak Kurultay’da aday değilim” açıklamasını yaptı. Baykal’ın Hürriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle: * Geri döneceğinize yönelik iddia ve beklentiler hakkında ne düşünüyorsunuz? * Partiye katkınız hangi düzeyde sürecek? * Açıklamalarınız CHP örgütüne yönelik “Baykal’sız bir gelecek mi?” mesajı mı? * İlk geceniz nasıl geçti? Rock konserlerine bile fırsatım olacak * Bu istifa uzun süredir yapmaya vakit bulamadığınız istekleriniz gerçekleştirme fırsatı verir mi? * Belki bir dönem sizin de bulunduğunuz Columbia Üniversitesi’ne kabul edilen torununuzu ABD gezisinde yalnız bırakmazsınız, okul kaydına birlikte gidersiniz... Köşe yazarlarından, Baykal dönsün mü dönmesin mi tartışması Kaset skandalının ardından Deniz Baykal'ın CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmesi bir çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Günlerdir kaseti kimin ya da kimlerin dolaşıma soktuğu, neyi hedeflediği gibi bir dizi tartışma yaşandı. Baykal'ın CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmesinin ardından da geri dönüp dönmeyeceği, CHP'nin ve Türkiye'nin geleceği üzerine birçok senaryo ortaya atıldı. Medyada da hemen hemen tüm gazetelerde köşe yazarları bu konudaki fikirlerini okuyucularıyla paylaştı. İşte konuya ilişkin köşe yazarlarının yazdıkları... Kurtarıcı olamaz Güngör Mengi / Vatan ...Yazıktır, iki haftadan çok zaman kaybedilmiştir. Hiç değilse Baykal’ın istifasının yarattığı fırsat doğru kullanılmalı ve gelecek kazanılmalıdır. Nedeni her neyse, istifaya mecbur olmuş bir lider kurtarıcı olamaz. Halbuki Türkiye, kurtarıcı özelliklere sahip liderlere muhtaç durumdadır. Dikkat!.. Tayin yoluyla geldiği görüntüsü veren bir yeni lider öyle bir misyonu taşıyamaz. Kimin hayali ve yüreği yetiyorsa, liderliğe talip olduğunu göstermeli, almak için de cesaretle ileri atılmalıdır. Çünkü şartlar ve gelecek, CHP dünyasından cesaret ve fazilet talep ediyor. Baykal geri dönemez Mustafa Mutlu / Vatan Kurgu ya da montaj; ne olursa olsun, o görüntülerdeki kişiler eğer gerçekten Deniz Baykal ve Nesrin Baytok’sa... Yandaşları değil 800, 800 bin imza toplasa nafile... Baykal geri dönmez! Bu rezaletin aylara, yıllara yayılmasına... Sadece kendisinin ve Nesrin Hanım’ın değil... İki ailenin ve koskoca bir partinin bu kadar yıpratılmasına izin vermez... Bu riski asla göze almaz! Önemli olan yenilenme olup olmayacağı Taha Akyol / Milliyet CHP’nin uzun vadeli geleceği açısından, Baykal’ın dönüp dönmemesinden daha önemli olan, bu partide 1970’lerdeki Ortanın Solu hareketi gibi bir açılım, bir yenilenme olup olmayacağıdır. 1970’lerde “Ortanın Solu” CHP’nin oylarını yüzde 33’ten yüzde 42’ye çıkarmış, demek ki sağdan da epey oy çekebilmişti. Değişeme dönük alternatif çıkması uzak ihtimal Hasan Cemal / Milliyet CHP’nin örgütsel yapısı, yani teşkilat düzeni, Baykal tarafından yıllar içinde öylesine oluşturulmuştur ki, oradan Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu ‘değişim’e dönük bir siyasal alternatif çıkması yakın ihtimal değildir. Türkiye’de demokrasi ve istikrar açısından büyük önem taşıyan ‘muhalefet boşluğu’ meselesi, büyük ihtimalle, 22 Mayıs’taki CHP kurultayı sonrasında da devam edecektir. AK Parti'yi rahatlatacak Mehmet Ali Birand / Posta Baykal’ın sahneden ayrılışı, Ak Parti’yi rahatlatacaktır. Kim ne derse desin, Ulusalcı kesim hiç değilse, CHP’nin toparlanması ve kendine yeni ve etkili bir lider bulmasına kadar ki sürede sahipsiz kalacaktır. Baykal gibi onları savunacak bir başka lider çıkana kadar da, bir bocalama döneminden geçilecektir. Referandumu kolayca atlattığı taktirde, Ak Parti iktidarının 2011 seçimlerini dahi erkene alması ve CHP tam toparlanamadan ülkeyi sandığa götürmesi, gözardı edilemeyecek bir olasılıktır. Silivri'ye gönderilemedi evine gönderildi Yılmaz Özdil / Hürriyet Mesele, Deniz Baykal’ın meselesi değildir... Silivri’ye gönderilemediği için evine gönderilen Baykal, bu “manevi suikast”la susturulursa, konuşacak kimse bulamazsınız bu memlekette. Sol, CHP ve Baykal ile olmayacak Hasan Bülent Kahraman / Sabah Kabul etmek gerekir ki bugün Ergenekon sonrası dönemi yaşıyoruz. Derin yapı bir ölçüde çözülmüştür. Mantık dışı bir ulusalcılık-Kemalizm odağında kutuplaştırılan Türkiye'nin üstündeki kapak atmıştır ve toplum şimdi yeni bir dünyaya gözünü açmaktadır. Bu, reel siyasetin dünyasıdır. Oysa 2002 sonrasında Soğuk Savaş döneminin 1970 modeli siyasetiyle devam ediliyordu. Yeni kavramların, ihtiyaçların biçimlendireceği yeni bir siyasal yapıya da söyleme de ertelenemez bir ihtiyacın duyulduğu şu dönemde bu işin CHP ve Baykal ile olmayacağı muhakkaktır dendi. Yani post-Ergenekon döneminin getirdiği siyasal dönüşümün ilk sinyalidir Baykal'ın gidişi. CHP, Kemalist bir parti mi olacak Mehmet Altan / Star Madem Baykal ve CHP konuşuyoruz, o zaman temel ve ciddi soruya dönelim. Gerçekten de temel soru, CHP “Kemalist bir parti mi olacak, yoksa sosyal demokrasiye doğru kanatlanmaya mı çalışacak?” Soru daha genişletilerek şöyle de formüle edilebilir: CHP Birinci Cumhuriyetçi olarak dünde mi kalacak, yoksa 2. Cumhuriyetçi bir anlayışla bugüne doğru mu kımıldayacak? Yeni Türkiye'nin, 'Erdoğan' ve 'Baykal'sız kurulma arzusu Şamil Tayyar / Star Kabul etmek gerekir, video operasyonu, sadece CHP’de lider değişikliğiyle muhalefeti yeniden dizayn etmeye yönelik sıradan bir girişim değildir. Operasyondaki nihai hedefin, daha büyük ölçekli kurgulandığı iddiası giderek ağırlık kazanıyor. Başka bir ifadeyle, yeni Türkiye’nin “Erdoğan” ve “Baykalsız” kurulması arzusu, güçlü bir şekilde hissediliyor. Dolayısıyla, operasyonun yatırım alanı, önümüzde genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimidir. Referandum sadece bir araçtır. Kuşkusuz, böyle bir projeyi sadece iç dinamiklerle izah etmeye çalışmak sağlıklı sonuç doğurmaz. Yerel ittifakın uluslararası koordinatları çok önemlidir. Baykal 'ağabey' konumunda kalmalı Oray Eğin / Akşam Samimi düşüncem, Baykal'ın bu kaset olayının iç yüzü ortaya çıkana kadar liderliği düşünmemesi, CHP'de sadece bir 'ağabey' konumunda kalması yönünde... Seçmenin de gönlünden geçen bu aşamada bu. Bununla beraber her fırsatta kaset komplosunun bir hükümet sorunu olduğunu tekrarlayıp her yerde hesabını sorması, bu komplonun çözülmesi için baskı yapması gerektiğine de inanıyorum. Asla peşini bırakmamalı, sesinin çıkabildiği en yüksek şekilde durmaksızın bu konuyu canlı tutmalı. Bu mücadelenin sonunda Baykal, birikimi ve desteğiyle Kılıçdaroğlu'nun CHP'sini iktidara taşıyacak en kuvvetli temel taşlarından da biri olacaktır kuşkusuz. Kuvvetli bir CHP hükümetinde Deniz Baykal'a düşecek görev de şimdiden bellidir: Türkiye'nin halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olmalıdır... |
12 Mayıs 2010
'Ne halleri varsın görsünler diyemem'
Etiketler:
Akşam,
CHP,
Cumhurbaşkanı,
Deniz Baykal,
dönüş sinyali,
hükümet,
kaset komplosu,
Milliyet,
SOL,
Star,
Türkiye
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder