24 Haziran 2010

"Ortak akıl sağlanırsa terör çözülür"

"Ortak akıl sağlanırsa terör çözülür"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terörle mücadelede konusunda ortak akıl sağlanması durumunda büyük bir toplumsal uzlaşma sağlanacağını ve böylece terörün güvenlik boyutunun yanında ekonomik, sosyal ve psikolojik boyutlarının da görülebileceğini belirtti.

ANKA

Ankara - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AB Dönem Başkanı İspanya'nın ev sahipliğinde düzenlenen yemekte AB ülkelerinin Ankara'daki büyükelçileriyle bir araya geldi.

Toplantıya Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, CHP Bilim Kültür Yönetim Platformu Başkanı Sencer Ayata ve CHP Brüksel Temsilcisi Kader Sevinç de katıldı.

Yaklaşık 2 saat süren yemekli toplantının ardından gazetecilere bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, büyükelçilere AB üyeliği sürecinde CHP'nin kararlılığını samimi bir şekilde anlattıklarını, CHP'ye yönelik bugüne kadar yapılan eleştirileri ve CHP'nin AB konusundaki sanki olumsuz bir tutumu varmış gibi ortaya çıkan algının yanlış olduğunu ifade ettiklerini aktardı.

Bugüne kadar Meclis'e gelen AB ile uyum sürecini öngören yasal değişikliklere destek verdiklerini ve bu konudaki Anayasa değişikliklerini destek verdiklerini anımsatan Kılıçdaroğlu, büyükelçilere AB ile ilgili olarak CHP'nin görüşlerini öğrenmek istemeleri durumunda kapılarının sonuna kadar açık olduğunu, bu konudaki düşüncelerini her zaman aktarmaya hazır olduklarını söylediğini aktardı.

"AB sürecinin önü ek koşullarla kesilmeli"
AB sürecinde ahde vefanın önemini vurguladığını da belirten Kılıçdaroğlu, "Avrupa'nın etik değerlerinin de önemli olduğunu, Türkiye'ye üyelik süreci içinde diğer ülkelere gösterilmeyen ek koşulların sık sık getirildiğini, bunun da doğru olmadığını, ahde vefa önemliyse ve Avrupalı da ahde vefayı biliyorsa ek koşullarla Türkiye'ni AB sürecini önünü kesmemesini ifade ettik. Kendileri düşüncelerini ifade ettiler. AB'nin sadece Türkiye için değil, Türkiye'nin de AB için çok önemli bir ülke olduğunu ifade ettik. Genç, dinamik bir nüfus olduğunu, ekonomisinin büyük olduğunu, AB açısından Türkiye'nin kolay hazmedilebilir bir ülke olmadığının da biz farkında olduğumuzu ama bu süreçte bize, AB'ye üyelikte kolaylık gösterilmesi gerektiğini, ek koşullarla olayın zorlaştırılmaması gerektiğini ifade ettik" diye konuştu.

"CHP'nin yönü Batı'dır"

Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin "Toplantıda eksen tartışması konuşuldu mu?" sorusunu "CHP'nin yönünün Batı uygarlığı içinde yer aldığını, Orta Doğu'ya sırtımızı dönemeyeceğimizi, komşularımızla çok iyi ilişkiler kurmak istediğimizi, dış politikada temel hedefin cumhuriyetin kuruluşunda ifade edildiğini, yurtta barışın ve dünyada barışın ne kadar önemli olduğunu, nükleer silahın bu bölge için doğru olmadığını, onları da düşünce olarak ifade etik" sözleriyle yanıtladı.

"Terörün Batı'dan finans desteği kesilmeli"

Toplantıda terör konusunun da gündeme geldiğini, terörün dış desteklerine dikkat çektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Dışarıda özellikle teröre finans desteği sağlayan olayların Avrupalı dostlarımız tarafından çok iyi sorgulanması gerektiğini, uyuşturucunun teröre finans kaynağı sağladığını, Batı'da gençlerin çocukların uyuşturucu tuzağına düştüğünü ama bu konuda Batılı dostlarımızın daha dikkatli olmalarını ve teröre finans desteği sağlayan yasadışı olayların daha sağlıklı izlenmesi gerektiğini söyledik. Bu arada mayın kullanmanın artık bütün uygar ülkelerde suç olduğunu, Türkiye'nin de uluslararası anlaşmalara imza attığını ama terör örgütünün mayın kullandığını ve bu mayını sağlayan ülkelerin de kendilerini sorgulamaları gerektiğini ve sadece bizim sorgulamamız değil, Avrupalı dostlarımızın da bu konuda daha dikkatli bir politika izlemeleri gerektiğini ifade ettik."

"Ortak akıl sağlanırsa terörörün diğer boyutlarını göreceğiz"

Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin "Terörle mücadelede ortak akıl sağlanmalı' sözünüzle neyi kast ediyorsunuz" sorusu üzerine ise şunları söyledi:

"Terörle mücadele konusunda bir ulusal mutabakat sağlanması gerektiğini söyledim. Çünkü terör, bir siyasal iktidar döneminde çıkan veya sonlandırılan bir olay olmanın ötesinde uzun süredir devam eden bir olgu olarak karşımızda duruyor. O zaman yapmamız gereken, bütün siyasal partilerin, STK'ların bu konuda çaba harcayan devlet kurumlarının, üniversitelerin ortak görüş oluşturarak teröre karşı mücadele etmeleri gerektiğini söyledim. Eğer bu yöntem izlenebilirse büyük bir toplumsal uzlaşma sağlanacaktır. Böylece terörün sadece güvenlik boyutunu değil diğer boyutlarını da görmüş olacağız. Teröre finans desteği sağlayan kesimleri görmüş olacağız, terörün ekonomik boyutunu, sosyal, psikolojik boyutunu da sorgular hale geleceğiz. Daha sağlıklı çözümler üretebiliriz diye düşünüyorum. Aklı ve mantığı kullandığımız zaman, duyguları arınıp sağlıklı çözümlere yöneldiğimiz zaman Türkiye'nin terör olayını çözeceğine inanıyorum."


Hiç yorum yok: