21 Nisan 2011

GIDA GÜVENLİĞİ SORUNLARI

GIDA GÜVENLİĞİ SORUNLARI


Prof. Dr. Necmettin ÇEPEL
Celal ERGÜN

Ekolojik dengeleri bozan birçok doğal ve sosyal süreçlerin cereyan ettiği bir çağı yaşamaktayız.Abbas Naaseri - İran 2 (Finalist)

Nüfus artışı, hızlı ekonomik büyüme, sanayileşme, küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği, su rezervlerinin azalması, toprak erozyonu ve çölleşme bu süreçlerin en önemlileri olarak nitelenebilir. Bütün bu ekolojik ve sosyolojik olaylar, çeşitli olumsuz etkileri yanında, dünya gıda güvenliğini de ters yönde etkilemektedir.

“Gıda Güvenliği” denince genellikle, temel gıda maddelerinden olan tahıl ürünlerinin gelecek için güvence altına alınması anlaşılmaktadır. Bu yazıda, gıda güvenliğini tehdit eden ve adları yukarıda açıklanmış bulunan ekolojik sosyolojik süreçlerin gıda güvenliği üzerindeki olumsuz etki şekilleri özet olarak açıklanmaya çalışılacaktır.

Nüfus Artışı: Bu süreç, beslenmek zorunda olan insan sayısının her yıl çoğalması demektir. O nedenle ülkemizde çiftçiler 1990–2000 yılları arasında her yıl ortalama 1,13 milyon daha çok insanı beslemek sorunu ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu miktar dünya
çiftçileri için her yıl 70 milyondur. Gıda arzı sürekli artamayacağına göre bu, gelecekte milyonlarca insanın açlıkla karşı karşıya kalacağı anlamı taşımaktadır.

Toprak Erozyonu, Çölleşme ve Su Rezervlerinin Azalması: Sayılan bu olaylar ekili alanların daralmasına ve ürün veriminin düşmesine neden olmaktadır. Ülkemizde erozyonla tarım alanlarından her yıl 500 milyon ton toprağın alınıp götürülmesi, dünyada 900 milyon hektar arazinin su ve rüzgâr erozyonundan etkilenmesi, birçok akarsuyun denize varamadan kaybolup gitmesi, yeraltı su düzeylerinin her yıl metrelerce derinliğe doğru inmesi, gıda güvenliği için gerçekten büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Küresel Isınma: Uluslararası araştırma kuruluşları, ürünlerin gelişim devresinde meydana gelecek 1 °C’lik sıcaklık artışının özellikle tahıl ürünlerinde % 10 oranında ürün azalışı meydana getirdiğini bildirmektedirler. 2003 yılında meydana gelen aşırı sıcaklar nedeniyle, dünya tahıl üretiminin 94 milyon ton azalması, küresel ısınmanın gıda güvencesi için ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu göstermektedir.

Hızlı Ekonomik Büyüme ve Sanayileşmenin Olumsuz Sonuçları: Bu sosyolojik süreçler, bir yandan beslenme şekillerini etkileyerek tahıl ürünlerini tüketen insan sayısını arttırmakta, öte yandan özellikle sanayileşmeye koşut olarak ekili alanlar hızla daralmaktadır.

Ekonomi büyüdükçe, çok çeşitli talepler, gezegenimizin taşıma kapasitesini aşacak derecede artmaktadır.

Bunu somut olarak yaşamımızda açık bir şekilde görmekteyiz.

Genetik Islah ve Tarım Teknolojisi: Bu iki uygulama yöntemi ile ürün arttırabilme kapasitesinin tavanına ulaşıldığı ifade edilmektedir.Bu da gıda güvencesinin sağlanması bakımından bir çıkmaza girildiğini göstermektedir. O nedenle, ürün arttırıcı yeni teknolojik yöntemlerin araştırılıp bulunması zorunludur.
1 Prof. Dr. Necmettin ÇEPEL- İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi
2 Celal ERGÜN – TEMA Vakfı Eğitim Bölümü Başkanı
Gıda Güvenliği Sağlanmasının Çareleri: Gıda güvenliğini tehdit eden ve yukarıda açıklanan süreçlere ait etkilerin tersine çevrilmesi en mantıklı yol olarak görünüyorsa da bunun çok zor olduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle içinde bulunulan durum şu şekilde özetlenebilir: Girdiğimiz çağın doğasını anlamadıkça ve dünyanın doğal sınırlarını tanıyan yeni politikalar ve öncelikler oluşturmadıkça, dünya gıda güvenliği kötüleşme yolunda gelişebilir.

YARARLANILAN KAYNAKLAR
Brown, L.R. (Çeviren: M.Fehmi İmre), “Dünyayı Nasıl Tükettik?” Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları – TEMA Vakfı Genel Müdürlüğü- Yaylacık Matbaacılık, İstanbul, 2006.
Gürbüz, M., “Türkiye İçin Tarım, Durum, Sorun, Çözüm Arayışları.” TEMA Vakfı Yayın
No:47, İstanbul, 2005.



EvcioğluHaber-15.04.2011-Cuma

Hiç yorum yok: