26 Kasım 2009

HÜKÜMETE-BÜROKRASİYE GREV EĞİTİMİ ŞART!

HÜKÜMETE-BÜROKRASİYE GREV EĞİTİMİ ŞART!
azizcelik@birgun.net / 15:18 26 Kasım 2009
Kamu çalışanlarının dün gerçekleştirdiği bir günlük uyarı grevi öncesinde Başbakan Erdoğan grevin yasadışı olduğunu ilan etti. Başbakan “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devleti içerisinde memur da, işçi de hukuki olan haklarını rahatlıkla kullanabilirler. Yasal olmayan bir hak olamaz. Yapılacak iş de yasal bir iş değildir. O zaman da neticesine katlanırlar” sözleriyle kamu çalışanlarına gözdağı vermek istedi.
Anlaşılan sayın Başbakanın “demokratlığı” ve açılımları emeği kapsamıyor. Sendikal haklar söz konusu olduğunda başbakanın tahammülsüzlüğü yeni bir vaka değil. Ancak, başbakanın sözleri bu konularda kendisinin iyi bilgilendirilmediği ve konudan habersiz olduğunu gösteriyor.
Başbakan kamu çalışanlarının eyleminin yasal olmadığı, hukuki olmadığını söylüyor. Biz buradan kendisine gönüllü danışmanlık yapalım ve kamu görevlilerinin barışçı iş bırakma eylemlerinin neden hukuka uygun olduğunu ve yasal olduğunu anlatalım.
Sayın başbakan sizin hükümetiniz döneminde değiştirilen Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasına göre usulüne göre onaylanmış uluslararası insan hakları sözleşmeleri kanun hükmündedir. Bu sözleşme ve antlaşmalar ile iç hukuk arasında uyumsuzluk söz konusu olursa uluslararası sözleşmeler uygulanır.
Sayın başbakan, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri ve BM İkiz Sözleşmeleri TBMM tarafından onaylanmış sözleşmelerdir ve bu sözleşmeler kamu çalışanların toplu sözleşme ve grev hakkını güvence altına almıştır. Bu sözleşmelerin hükümleri 657’den de 4688’den de üstündür.
Dahası sayın Başbakan, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) Türkiye’den bir kamu görevlisi tarafından açılan davada (Satılmış ve Diğerleri Davası) Boğaz köprüsünde bir gişe görevlisinin çalışma koşullarını protesto için yaptığı iş bırakma eylemi nedeniyle idare tarafından verilen cezayı sendika hakkına müdahale olarak görmüş ve idareyi mahkum etmiştir. Yine İHAM, bir başka kamu görevlisine KESK tarafında düzenlenen toplu eyleme katılmasından dolayı verilen cezayı İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin sendika hakkını güvence altına alan 11.maddesinin ihlali olarak görmüştür (Karaçay Davası).
Sayın Başbakan kamu görevlilerinin grev hakkının hukuksuz olduğunu söylemeden önce lütfen İHAM’ın bu kararlarını danışmanlarınızdan istetip okuyunuz.

İHAM kararlarına göre kamu görevlilerinin hak aramak amacıyla barışçı biçimde işi bırakması ve toplu eylem yapması İHAS’ın güvencesi hakkındadır. İHAS Türkiye’nin onayladığı bir sözleşmedir ve İHAM kararları bağlayıcıdır. Kamu çalışanın eylemi hukuksuzdur diyen hukuksuzluk yapmış olur.
Sayın başbakan size bir başka örnek daha: Türkiye’nin üyesi olduğu ILO’nun 87 sayılı sözleşmesi gereği kamu çalışanının grev ve toplu sözleşme hakkı vardır. Yine lütfen danışmanlarınızdan istetip ILO Sendika Özgürlüğü Komitesi kararlarını inceleyiniz lütfen. (ILO, Freedom of Association, Fifth (revised) edition, paragraf 572-580). Göreceksiniz ki devlet adına otorite kullanan kamu görevlileri hariç diğer bütün kamu görevlileri grev hakkına sahiptir. Evet genel müdürlerin, müsteşarların, üst düzey bürokratların grev hakkı sınırlanabilir ama diğer kamu görevlilerinin grev dahil toplu eylem hakkı vardır sayın başbakan.
Sayın başbakan, kamu görevlisinin bir günlük grevine yasa dışı demişsiniz. Keşke danışmanlarınızdan bu konudaki ulusal yargı kararlarını isteseydiniz.
*Danıştay 12. Dairesinin 2001/4415 sayılı kararını okuyunuz lütfen.
*Danıştay 8. Dairesinin 1999/2668 sayılı kararını okuyunuz. *Danıştay 12. Dairesinin 2005/313 sayılı kararını okuyunuz. Göreceksiniz ki Danıştay’ın istikrar kazanmış görüşüne göre kamu görevlisinin sendikanın aldığı karar doğrultusunda işe gelmemesi, işini bırakması hukuka uygun bulunmuştur. Danıştay, sendikanın aldığı karar nedeniyle işe gelmeyen kamu görevlisinin 657 sayılı yasaya göre aylıktan kesme ile cezalandırılmasını iptal etmiş ve sendikal kararla işe gelmemeyi geçerli bir mazeret saymıştır.
Kamu çalışanlarının grev hakkı ve iş bırakma hakkı konusunda hukuksal bir tartışma yoktur. Bu konudaki tartışma gerek ulusal gerekse uluslararası yargı organı kararlarıyla açıklığa kavuşmuştur.
Mesele başta sayın başbakan olmak üzere, İstanbul valisi ve bürokrasinin bu kararlardan habersiz olması veya habersiz gibi davranmasıdır. Biz görevimizi yaptık sayın başbakanın bilgi eksikliğini gidermeye çalıştık ama idarenin bir bütün olarak bu konuda eğitime ihtiyacı var.
Bir önerimiz var: Hükümetin ve bürokrasinin, kamu çalışanlarının grev ve toplu pazarlık hakları konusundaki bilgisizliği ve ilgisizliği gidermek için Profesör Mesut Gülmez Hocanın eserleri hükümet üyelerine ve üst düzey kamu görevlilerine bayram hediyesi olarak dağıtılsın ve bayramda okunsun.

http://www.birgun.net/
*******************

Hiç yorum yok: