15 Nisan 2010

‘Üzerine yorganı çeken bir kısım mahluklar’


‘Üzerine yorganı çeken bir kısım mahluklar’

Başbakan Yardımcısı Çiçek, 27 Nisan ‘muhtırasında’ “başlarını yorganın altına sokup uyumakla” suçladığı bazı siyasilere ‘mahluk ve hödük’ diye tepki gösterdi

‘Üzerine yorganı çeken bir kısım mahluklar’

ANKARA Milliyet

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Genelkurmay Başkanlığı bildirisinin yayımlandığı 27 Nisan’da “başlarını yorganın altına sokup uyumak” ile suçladığı bazı siyasiler için “bir kısım mahluklar” ve “hödük” ifadelerini kullandı.
Bugün TV’de yayınlanan “Temsilciler Meclisi” programına katılarak gazeteci Mustafa Ünal, Şamil Tayyar ve Adem Yavuz’un sorularını yanıtlayan Çiçek’e, “Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten men edildiği HSYK toplantısına Adelet Bakanı olarak katılmayarak ihraç edilmesinin önünün açılmasına neden sebep olduğu” soruldu.
Çiçek, Şemdinli Savcısı’yla ilgili Genelkurmay’ın dört sayfalık ayrıntılı ve ince işlenmiş bir şikâyet dilekçesi olduğunu, Adalet Bakanlığı olarak bu dilekçeyle ilgili işlem yapmak durumunda kaldıklarını söyledi. Sarıkaya’nın görevden alınmasını bu dilekçeye bağlayan Çiçek, Adelet Bakanı olarak bu dilekçenin ve Sarıkaya’nın ihracının gündeme alındığı kurul toplantısına katılmayarak ihracın önünü açmasına ilişkin soruyu yanıtlamadı.

Sinirlendiren soru
Tayyar’ın “Benzer bütün müdahalelerde hep Çiçek’in adının bazı çevrelerce hep gündeme getirildiğini” söylemesi üzerine sinirlenen Çiçek, şunları söyledi:

“Bir şey diyeceğim ama televizyon müsaade etmiyor. Ben millet adına görev yaparım. Yapacağım bir şey varsa çözümün parçası olarak yaparım. Bu ülkenin idaresinin çok kolay olmadığını herkesin bilmesi gerekir. Bugün bir kısım şeyler yazılıyorsa, konuşuluyorsa, rahatlıkla tartışılıyorsa, benim de içinde bulunduğum ama kazmacı gibi hamallığını yaptığım bir dönemin getirdiği özgürlükler sayesinde yapılıyor. Bu, bir.


Hödük adamlar
İkincisi, bir kısım adamların özgürlükçülüğü, demokratlığı kendinden menkul. Ben bu tür hödük adamlara derim ki, kimse bunlar, daha ötesine sizin televizyonunuz ve benim terbiyem müsait değil, 27 Nisan gecesi neredeydiniz? Ayakta olan ben ve benim gibi birkaç adam vardı. Geri kalanlar yorganını kafasına çekmiş, ‘Sabah ola hayrola’ deyip, horul horul kış uykusuna yatan bir kısım mahlukların ileri geri laf etmiş olmalarının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Ben ülkem için yapılması gereken bir şey yaparım ve karşılığını da beklemem. Milletimin takdiri, duası yeter. Söylediğim laflarımın arkasında hayatım var.”

27 Nisan’da ne olmuştu?
Türk Silahlı Kuvvetleri adına Genelkurmay Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla 27 Nisan 2007 gecesi saat 23.20’de yaptığı laiklikle ilgili açıklama, bazı siyasetçi ve gazeteciler tarafından “muhtıra” olarak tanımlanmış, internet aracılığıyla verildiği için “e-muhtıra” olarak adlandırılmıştı. 27 Nisan’da, Milli Savunma Bakanı ile bazı Ak Partililerin ortadan kaybolduğu konuşulmuştu.

http://www.milliyet.com.tr/-uzerine-yorgani-ceken-bir-kisim-mahluklar-/

1 yorum:

H.A dedi ki...

Sn. Başkan sizin söylediğinizin tam karşılığı malisef ülkemizde çok. 12 Eylül faşist darbesi ve 12 Mart muhturası başta olmak üzere tüm ihtilal ve darbelere seyirci kalınarak, kendilerince tehlike geçtikten sonra ortaya çıkıp bu ülkeyi en iyi kendilerinin yöneteceğini söyleyenler; enaz halka zulmün her türlüsünü ve hem de vatan için yaptıklarını utanmadan söyleyeynler kadar suçludurlar. Enaz darbeciler kadar yargılanmayı gerektirirler..
Agzınıza sağlık. Onları başka bir tarifle anlatamazdınız sanırım..
Onlarki; darbecilerin güçlü olduüu zaman darbeci olurlar. Halkın güçlü olduüu dönemlerde, halk dalkavukculuğu yaparlar..Velhasıl her dönem de yerlerini alırlar..
Yazık oluyor ülkemize....