4 Mayıs 2010

Parti kapatma maddesi düştü


Parti kapatma maddesi düştü

http://www.drtus.com/yeni/modules/News/images/haberler/43811tbmm1.jpg

04.05.2010
T24 - TBMM Genel Kurulu'nda, Anayasa değişikliği teklifinin siyasi partilerin kapatılmasını Meclis'te kurulacak komisyonun iznine bağlayan 8. maddesine 327 kabul oyu verildi. Madde, 330'un altında kabul oyu çıktığı için paketten düşerken AKP oylamada en az 8 fire verdi.

Devlet Bahçeli 8. maddenin paketten düşmesiyle ilgili olarak "Hayırlı oldu. İktidarın, bu gelişmeyi dikkate alarak, değişikliklerle ilgili tasarruflarını gözden geçirmesinde yarar var" ifadelerini kullandı. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay da düşen maddeyle ilgili olarak "Milletvekilleri vicdanlarının sesisini dinledi" derken, Başbakan Erdoğan teklifin geri çekilmesinin söz konusu olmadığını belirterek "Ben demoktratik parlamenter sistemin bir gereği olan bu neticeyi hayırlı buluyorum" dedi. Devam Anayasa değişikliği 2. tur görüşmelerinde teklifin 9. maddesi 69 ret oyuna karşı 340 oyla, 10. maddesi 73 ret oyuna karşı 335 oyla kabul edildi. Teklifin 9. maddesiyle Anayasa'nın ''Dilekçe Hakkı'' başlıklı 74. maddesinde değişiklik yapılıp TBMM'ye bağlı ''Kamu Denetçiliği Kurumu'' (ombudsmanlık) oluşturulurken, 10. maddesiyle de ''Milletvekilliğinin Düşmesi'' başlıklı 84. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılıyor. Bu düzenlemeyle de parti kapatmada milletvekilliğinin düşürülmesi uygulamasına son veriliyor.

TBMM Genel Kurulu’nda 2. tur görüşmeleri önceki gün başlayan anayasa değişikliği teklifi oylamalarında “8. madde depremi” yaşandı. İlk turda BDP’nin 5 kişilik desteği ile 337 oy alan ve siyasi partilerin TBMM izniyle kapatılmasını düzenleyen madde, 2. turda 327 kabul oyu alarak anayasa gereği paket dışında kaldı.


Paketin tartışmalı görülen üç maddesinden biri olan bu düzenlemenin oylamasında AKP, 8 ile 13 arasında fire verdi. Başbakan Erdoğan “yola devam” mesajı verdi, gözler şimdi diğer iki kritik maddeye çevrildi.

2. tur görüşmelerinin ikinci günü sakin başladı. Muhalefet grup önerisi vermeyerek görüşmelere hemen geçilmesini sağladı. Teklifin grev ve lokavt hakkını düzenleyen 7. maddesi, 71 ret oyuna karşı 337 oyla kabul edildi.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, madde üzerindeki önerge nedeniyle yaptığı konuşmada “Erdoğan’ın emir ve talimatları yerine, tıpkı 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi tüm baskılara direnerek oyunuzu kullanın” dedi.Teklifin en kritik maddelerinden parti kapatmayı Meclis iznine bağlayan 8. madde üzerindeki oylama, iktidar ve muhalefette gergin bekleyişe yol açtı.

İtiraz üzerine iki kez sayıldı

Kabul oylarının kritik eşikte kaldığının ortaya çıkması üzerine oy sayımı 2. kez yapıldı. İlk sayımın ardından CHP sıralarından basın locasına “327 oyla reddedildi” bilgisi iletildi. Başkanlık Divanı’nın AKP'li üyelerinin, “sayımda bir yanlış olmasın” demeleri üzerine oylar yeniden sayıldı. Sonuç değişmeyince önce Başkanlık Divanı’nın AKP'li üyeleri, ardından AKP grup yönetimi ve kabine üyeleri “şok” yaşadı. AKP'li divan üyeleri arasında da “Yandık. Galiba teklifi geri çekeceğiz” görüşü dile getirildi.

Sonucu iktidar kulisinin bahçesinde oturarak takip eden Başbakan Erdoğan’a kötü haberi verme görevi AKP Konya Milletvekili Özkan Öksüz’e düştü. Öksüz’ün, baş parmağını yere doğru çevirmesiyle morali bozulan Erdoğan, kendisine getirilen meyvayı da geri gönderdi.

Dün ayrıca ombudsmanlık kurumunu düzenleyen 9. madde 340 oyla, parti kapatmada milletvekilliğinin düşürülmesi uygulamasına son veren 10. madde 335 oyla, TBMM’nin Başkanlık Divanı’nın oluşumunu düzenleyen 11. madde 336 oyla, YAŞ kararlarına yargı yolunu açan 12. madde 338 oyla, memura toplu sözleşme hakkı veren 13. madde 339 oyla kabul edildi.


Erdoğan: Arkadaşlar iradelerini kullandı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Milletvekili arkadaşlar oylamalarda hakları olan iradelerini kullandılar. Biliyorsunuz, kulübelere kimin dikta ile tatbikat uyguladığı burada çok güzel ortaya çıkıyor” dedi. Erdoğan, sonucun açıklanmasının ardından ilk olarak AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, daha sonra sırasıyla Grup başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Suat Kılıç, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ile görüşmelere başladı. Yüzünün asıldığı dikkati çeken Erdoğan, Genel Kurul’a giderken, gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi:


Diktacılar ortada

“ Benim bu noktada arkadaşlarıma ne denli bir dikta uyguladığım ortada ama kendi milletvekillerine, grubuna inanmayanların, milletvekillerini kulübeye dahi göndermeyenlerin demokratik anlayışlarının da ne olduğu gayet güzel şekilde ortaya çıkıyor. Dolayısıyla demokratik, parlamenter sistemin bir gereği olan bu neticeyi hayırlı buluyorum. Fakat tabii gönlüm bundan yana değil. Çünkü, bu ülkede siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduğumuz için, ülkemizin kapatılmış siyasi partiler mezarlığı olmasını istemiyoruz. Böyle bir şeyi düşünmüyoruz. Siyaset yapanlar gayet rahat yapsın, demoklesin kılıcı devamlı başlarında sallanmasın. Sonuna kadar yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz.”

BDP tepkisi mi?

AKP kulislerinde 8. maddedeki firenin çok çıkmasının nedeni olarak milliyetçi kökenli milletvekillerinin BDP yakınlaşmasına tepki göstermesi dile getiriliyor. BDP’nin de kapatılmasının zorlaştırılacağını düşünen milliyetçi kökenli vekillerin buna tepki gösterdikleri kulislerde en çok konuştukları konu. Hatta kulislerde bu maddeye yönelik organize bir çalışmayla hareket edildiği ve bu sonuç alındığı iddiası da dile getiriliyor. Bu maddeden sonraki maddelerde çıkan oy sonucunun yüksekliği de vekillerin özellikle bu maddeye yönelik bir tepkisel tutum takındığı düşüncesinin öne çıkmasını sağlıyor.

Perde arkası

İkinci turda kontrol yok

Anayasa değişikliği teklifinin 1. tur gizli oylamalarına, AKP milletvekillerinin “kontrollü” olarak ve zaman zaman “göstere göstere” oy kullanmaları damgasını vururken, 2. tur oylamalarda kontrol sistemi açıkça uygulanamadı.

2. tur oylamalarında benzer tartışmalara yol açmamak için şu önlemler uygulandı:

- Oy kullanma kabinlerinin hemen yanıbaşındaki sıralarda oturan bakanlar yerlerini terketti. Aynı şekilde komisyon sıraları da boşaltıldı.

- Başkanlık Divanı katibi, milletvekillerinin isimlerini tek tek okudu. Yığılma ihtimali doğduğunda okumaya ara vererek kabinler önünde kalabalık oluşmasını engelledi.

- AKP yönetimi, milletvekillerini zarflarını dışarıda göstermemeleri ve birbirlerinin oy zarflarına bakmamaları için uyardı.

- 1. tur oylamanın aksine milletvekilleri tek tek geldikleri kabinlerde perdeleri örterek oyunu kullandı. Böylece daha kabinlere girmeden oy pullarını zarfa koyma uygulamasından vazgeçildi.

- Zarflarını kabin içinde kapatan milletvekilleri, arta kalan pulları kabindeki çöp sepetine attı. Bazı milletvekillerinin arta kalan oy pullarını açıkça görülecek şekilde kabin içindeki tahtanın üzerine koymaları ise dikkati çekti.

- Daha önce kabinlerin görüntüsüne yer vermeyen Meclis TV, bu kez milletvekillerinin oy kullanma kabinlerine giriş ve çıkışlarını yayınladı.

- Milletvekilleri oy kabinlerine giriş ve çıkışlarda birbirleriyle temas kurmamaya gayret ettiler.

- Vekillerin oy zarflarını kupalara attıktan sonra birbirleriyle şakalaştıkları gözlendi.

- Kavaslar oy kupalarını boşalttıktan sonra diplerini Başkanlık Divanı katiplerine gösterdi.


Jammer sistemi kapatıldı

Eylül 2007’de milletvekillerinin cep telefonlarıyla konuşmasını engellemek için sinyal bozucu jammer sistemi genel kurula kuruldu. Ancak bu sistem, o zamandan bu yana ilk kez, Anayasa paketinin ilk tur görüşmelerinden hemen önce kapatıldı. Böylece, hem milletvekillerinin işlerini Genel Kurul’dan telefonlarla takip etmeleri sağlanmış oldu, hem de oylamaya geç kalan veya oylamanın başladığından haberdar olmayan milletvekillerine telefonla kolayca ulaşılmasının önü açıldı. Bu önlem “AKP yönetiminin fireleri önlemesi açısından bir kolaylık” olarak da yorumlandı.


‘Kişilikli olan fikrini söylerdi’

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, anayasa değişikliği teklifinin 8. maddesinde AKP içinde yaşanan fireler için “Farklı düşüncelerde olsalardı bunu yapılan toplantılarda çok net olarak dile getirmeleri gerekirdi. Doğruluk, dürüstlük, kişilikli olmak bunu gerektirirdi” dedi. Yazıcı, TBMM’de gazetecilerin konuyla ilgili soruları üzerine şunları söyledi:

“İnsan bazen kazaya uğrar, bir yere çarpar, çarptıktan sonra kendisine gelir, tekrar bir empati yapar. Türkiye’nin çıkarına, ülkenin çıkarına dönük düşünüp bakar. Büyük bir ihtimalle bakacaklardır.”

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de, “8-10 arkadaşımızın demek ki kafasında karışıklık var, demek ki bir sıkıntı var. Bunların kim olduğunu da bilmiyoruz. Kim olduğunu bilsek gelse deseki ‘ben bu konuda tatmin olmadım’ bir daha, on daha konuşacaksınız” dedi.


Sakık: Bizi günah keçisi ilan etmeyin

BDP Muş Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Sırrı Sakık, siyasi parti kapatmalarıyla ilgili paketten düşen 8’inci maddeyle ilgili olarak AKP'lilere, “Bizi günah keçisi ilan etmeyin, kendi vekillerinizi ikna edemiyorsanız BDP’ye tek kelime söylemeye hakkınız yok” diye seslendi.

TBMM’de söz alan Sakık, AKP'lilere, “Bizim kalbimiz kötülük kuyularından su çekmez. Niye bu noktada olduğunuzu kendinize soracaksınız. Bizimle oturup tartıştınız mı niye bizi yok saydınız ötekileştirdiniz? Bir sözcünüz çıktı ‘Ergenekon’la birlikte hareket ettiler’ dedi. Ergenekon bizim katilimizdir. Hiçbir dönem katille mağdur yan yana olmaz” dedi.

http://www.t24.com.tr/haberdetay/76641.aspx


04.05.2010 Salı

Hiç yorum yok: