24 Temmuz 2010

NÜKLEER SANTRALLER GERÇEKTE ENERJİ DEĞİL NÜKLEER SİLAH MALZEMESİ ÜRETMEKTEDİRLER.

NÜKLEER SANTRALLER GERÇEKTE ENERJİ DEĞİL NÜKLEER SİLAH MALZEMESİ ÜRETMEKTEDİRLER.


[5R.jpg]

EvcioğluHaber- Türkiye'nin Rusya ile yaptığı Nükleer Santral antlaşması ile ilgili;Kamuoyuna;

* NÜKLEER SANTRAL ADIYLA NÜKLEER SİLAH MALZEMESİ ÜRETİM TESİSLERİNİN KURULMASINA HAYIR !

* ÜLKENİN NÜKLEER ATIK ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE HAYIR !

* NÜKLEER SİLAH ÜRETİMİNE HAYIR !

* ENERJİNİN ETKİN KULLANIMINA VE TEMİZ YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA EVET !

* KOMŞULARIMIZLA İYİ İLİŞKİLERE, BÖLGEMİZDE VE TÜM EVRENDE BARIŞ İÇERİSİNDE BİR

YAŞAMA EVET !
diyen,TÜRKİYE ÇEVRE PLATFORMU (TÜRÇEP) adına yapılan açıklama aşağıdaki doğrultudadır..

24.07.2010-Cumartesi

NÜKLEER SANTRAL ANTLAŞMASI BİR İMTİYAZ VE ÜLKEYİ NÜKLEER ÇÖPLÜK YAPMA ANTLAŞMASIDIR.

30 yıldır ülkemizin her bir yanından yükselen seslere, dünyadaki tersi gelişmelere karşın nükleer silah malzemesi üretim tesisinin toplumsal bedellerinin hemen herkes tarafından görülebilir olduğu bir dönemde Akkuyu’da yapılmasına ilişkin Ruslarla yapılan ikili anlaşma çok az bir oy farkı ile de olsa TBMM de onaylanmıştır.

Bu oylama bir kez daha göstermiştir ki;TBMM’ne egemen olan irade, toplumun beklenti ve taleplerini hiçe sayarak, sadece kendilerinin planladığı ve bildiği tehlikeli yolculuğa gözü kara devam ediyor.

Teknolojik olarak ülkenin elektrik gereksinimini karşılama adına atık ısısından elektrik enerjisi üretilen, gerçekte nükleer silah malzemesi üretim tesisi olan bir yatırıma onay verilmiştir.

“Nükleer Santraller”in elektrik üretimi amacıyla kurulmadığı, ürettiğinden 3 misli fazlasını bizzat kendisinin tükettiği herkes tarafından bilinmektedir.

“Nükleer Santraller”in dünyanın dört bir yanında, öncü ülkeleri tarafından bile terk edildiği, kurulmadığı, kurulma kararlarının iptal edildiği de herkes tarafından biliniyor.

Kurulu bulunan “Nükleer Santraller”in tasfiyesinin son derece ciddi maliyetler ve riskler taşıdığı, bu nedenle de yeni nükleer çöplük alanlarının yaratılması için yoğun çabalar harcandığı artık saklanamaz durumda.

Bütün bunlara karşın;

Anadolu topraklarında yaşayan duyarlı yurttaşların ve çok sayıda kurum ve kuruluşun şiddetle karşı çıkmasına ve birkaç kez kurulmasından vazgeçilmesine karşın;

AKP Hükümetinin sayısal çoğunluğuna güvenerek geliştirdiği uluslararası özel anlaşma ne yazık ki TBMM’ de onaylanmıştır.

Akkuyu’da yapılacak “nükleer silah malzemesi üretim tesisi” için Ruslarla yapılan bu antlaşmayı onaylayanlar, sadece nükleer santral yapılmasını onaylamadılar,

-Ülkemizin bir nükleer çöplük haline dönüştürülmesine evet dediler.

-Anadolu topraklarında uluslararası güçlerin kullanımı ve emrine yeni imtiyazlı alanların açılmasına evet dediler.

-Orta doğuda süren kirli yeniden yapılanma sürecine bir başka alanda da dahil olmaya evet dediler.

-Anadolu topraklarının, nükleer silah yapımına, nükleer silah çatışmalarına açılmasına evet dediler.

-Küresel sermayenin çıkarları uğruna, ülke topraklarının ve bu topraklarda yaşamını sürdürenlerin yaşam haklarının, hiçe sayılarak pazarlanabileceğine yönelik iradelerini açıkça ortaya koymuş oldular.

Ve şimdi de Sinop’ta “nükleer silah malzemesi üretim tesisi” nin yapımına ilişkin adımlar atmaya kalkacaklardır.

İnanıyoruz ki; Anadolu topraklarının bugüne erişen, sabırla, inatla ve inançla yoğrulmuş zengin yaşam kültürü, bu santrallerin kurulmasına engel olacaktır.

Bu antlaşma tarihteki yerini bir ibret antlaşması olarak alacaktır.

Ve bu antlaşmaya evet diyenler bu antlaşmanın kiri ile yaşamlarını sürdürmek zorunda kalacaklardır.

Atılan her adıma ve onaylanan bu antlaşmaya karşın işin sonuna henüz gelinmemiştir.

Bu santrallerin temellerini bile atsalar bunu kuramayacaklardır.

Bunu aslında onlar da çok iyi bilmektedirler.

Sonuç olarak santralden öteye bu topraklar nükleer atık çöplüğüne dönüştürülecektir.

Endüstrileşmiş ülkelerde artık bu tesislerin kurulmamasının temel nedeni ortaya çıkan atıkların güvenli bir biçimde depolanamamasıdır.

Şimdi, hızla Akkuyu ve çevresini yasal bir nükleer atık deposu haline dönüştürmek isteyeceklerdir.

Bunun farkında olmak ve bunu mutlaka önlemek gerekmektedir.

Nükleer Santral’e olduğu kadar Akkuyu topraklarına nükleer atık taşınmasına ve depolanmasına da karşı çıkılmalıdır.

Ülke sokaklarında, meydanlarda, kapalı salon toplantılarında ve TBMM Genel Kurul Salonu’nda “Nükleer Santral Yapımına Hayır” diyen dostlarımız bu adımlara ilişkin olarak da uyanık, duyarlı ve kararlı olmalıdırlar. Ve bugün dünden daha etkin, bilinçli ve kararlı bir bilgilendirme süreci organize edilmelidir.

Asıl amacı Nükleer Silah Malzemesi Üretimi olan ve atık ısısı ile kurulduğu ülkede elektrik üretir gibi yapan “Nükleer Santraller” e karşı çıkış sürdürülmelidir.

Bu mücadele bugün, dünden daha olanaklıdır.

Bugün Akkuyu nükleer santraline evet diyenlerin karşısında TBMM’nde hiç azımsanmayacak sayıda bir siyasal irade oluşmuştur. TBMM de, Anadolu’nun dört bir yanından yükselen bu seslere kulak veren, bu doğrultuda bu antlaşmaya hayır diyen milletvekillerini ve vekillerin bu tavrının oluşmasına katkı sunan sesleri, yürekleri kutluyoruz.

Bu oylamada nükleer silah malzemesi üretim tesisinin kurulmasına HAYIR diyenler bu oylarına bundan sonraki süreçte de sahip çıkacaklar ve

ülkenin dört bir yanından yükselen yaşam hakkı sesleri meclisteki bu sesle buluşarak; binlerce yıllık medeniyetler müzesi ve doğa harikası Anadolu topraklarının nükleer çöplük olmasını engelleyecektir.

Ülkemiz, elektrik enerjisi gereksinimini karşılayacak düzeyde alternatif, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına sahiptir.

* NÜKLEER SANTRAL ADIYLA NÜKLEER SİLAH MALZEMESİ ÜRETİM TESİSLERİNİN

KURULMASINA HAYIR !

* ÜLKENİN NÜKLEER ATIK ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE HAYIR !

* NÜKLEER SİLAH ÜRETİMİNE HAYIR !

* ENERJİNİN ETKİN KULLANIMINA VE TEMİZ YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA EVET !

* KOMŞULARIMIZLA İYİ İLİŞKİLERE, BÖLGEMİZDE VE TÜM EVRENDE BARIŞ İÇERİSİNDE BİR

YAŞAMA EVET !

TÜRKİYE ÇEVRE PLATFORMU (TÜRÇEP)

İLETİŞİM :Tanay Sıdkı Uyar – Koordinatör – 0532.774 45 25
A. Oktay Demirkan – Dönem Sekreteri – 0536.460 03 41


EvcioğluHaber- MSN-Derleme


Hiç yorum yok: