19 Ekim 2010

Örümcek'lerin yaşamında, ilginç bir öykü

Örümcek'lerin yaşamında,
ilginç bir öykü..

EvcioğluHaber- Bir belgeselde izlemiştim.. Ne zaman izledim tam hatırımda değil ama; örümceklerin yaşamlarını anlatıyordu.. Şimdik, nereden çıktı bu da diyeceksiniz gibi geliyor bana.. Ama; emin olun sizlerde okuyunca, ne kadar enterasan bir bilgi olduğunu görecek ve iyi ki: burada yazarak okuyucularımla paylaşmış olmamdan belkide çok memnun olacaksınız...!

Örümcekler o kadar akıllı hayvanlarki: kendinden büyük avlarını bile avlayacak kabiliyete sahiptirler.. Aynı zamanda bazıları oldukca zehirlidirler.. O kadarki; bir canlıyı ısırdıklarında zehirleyerek öldürebiliyorlar ..
Tabiki: tamamı zehirli değil..

Avlanmak istediklerinde, kendilerine göre en uygun yere ağlarını örüyorlar.. Ağ örme işlemi bittikten sonra avlarının gelip ağa çarparak takılmalarını bekliyorlar.. Hemde öyleki; orada yokmuş gibi cansız bir şekilde.. Sadece bu davranış bile onların, ne kadar akıllı olduklarını göstermezmi?
Konumuz aslında bu da değil..
Örümceklerin hiç bilinmeyen yanlarını anlatacağım...

Konu şöyleydi..

"Dişi bir örümcek, çiftleşmek istediğinde; erkek örümceğin kendisini bulmasını sağlayan bir salgı salgılıyor.. Erkek örümcek bu mesajı alınca, aynı zamanda kendilerine yuvada olacak yerde, gidip dişi örümcekle çiftleşmeyi gerçekleştiriyorlar.. Çiftleşmeden sonra; erkek örümcek kendisini dişi örümceğin önüne canlı olduğu, halde cansız bir şekilde bırakıyor..
Dişi örümcek, çiftleşmeden sonra yavrulayıncaya kadar, erkek örümceği yiyerek hiç dışarı çıkmadan yuvada yaşamaya devam ediyor..
En sonunda erkek örümcek sadece ve sadece iskelet olarak kalıyor..

Bu arada da, yavrular yavaş, yavaş çıkmaya başlıyorlar..
Örümceğin yüzlerce yavrusu oluyor..
İşte tamda bu andan sonra, dişi örümcek yavrular büyüyüp, avlanabilecek büyüklüğe gelinceye dek, kendini yavruların yemesi için önlerine bırakıyor.. Yavrular anneyi canlı canlı yiyerek büyümeyi sağlıyorlar..
Yavrular büyüyüp avlanacak duruma gelince, annede iskelet haline gelmiş oluyordu..
Artık, güçlenmiş ve büyümüş olan yavrular, ağ örüp avlanmaya çıkıyorlardı.."

Döngüye bakarmısınız?
Böyle bir şeyin yaşanıyor olacağına ihtimal verirmiydiniz?
Hayır..!
Haklısınız..
Eğer bunu gözlemleme imkanım olmasaydı, bende böyle bir yaşamın olabileceğine ihtimal vermezdim..

Belgeseldeki anlatılan, Doğada yaşanan binlerce yaşam öykülerinden bir tanesiydi..
Bu konuyu tesadüfen hatırlayarak ( iyi ki de hatırladım) sizlerle paylaşma imkanı buldum..
İnanıyorumki; evrende o kadar farklı yaşamlar ama; sanıyoruzki sadece biz insanlar dan ibaret.. Oysa daha ne enteresan yaşam süren canlılar vardır dünyada.. Ama; yinede evrendeki canlılar, sadece yaşamak için yerken..! İnsanlar kendi bencilliklerini ve aç gözlülüklerini doyurabilmek için ne varsa yer altında ve üstündene varsa, her şeyi talan ediyor..
Aslında; kendi bindiği dalı kestiğinin farkında değiller.. Kendi nesline en büyük zararı vererek, yok eden de insan..
Doğayı da yaşanmaz hale getiren insan..!
Varın kararı siz verin..

EvcioğluHaber-19.10.2010

Hiç yorum yok: