ADALETSİZLİK KARŞISINDA ADALET,
EŞİTSİZLİK KARŞISINDA EŞİTLİK İÇİN YOLA ÇIKIYORUZ !
1. Türkiye bir rejim bunalımı yaşıyor. Hükümet yönetemiyor. Muhalefet güven vermiyor. Sorunlar çözülemiyor, birikiyor.
Değişime direnenler, eski zihniyeti sürdürmek isteyenler, liderleriyle, örgütleriyle can çekişiyor.
Türkiye toplumsal bölünmeye doğru sürükleniyor. Bu sonucu yaratanların ve bu sonucu hazırlayanların, iktidarıyla, muhalefetiyle artık çekip gitmesi gerekiyor.
2. Ülkemizde halkın aklını ve gönlünü kazanacak, iktidar alternatifi eşitlikçi ve demokratik bir siyasal harekete ihtiyaç vardır.
Türkiye’de siyasal yelpazenin solu boştur! Yelpazenin solunda, barışçı, özgürlükçü, eşitlikçi, kalkınmacı ve demokrat, güçlü ve kitlesel bir parti yoktur. Bunun için yola çıktık!
3. Türkiye’nin politik ortamını değiştirmek, halkımızın yaşamını iyileştirmek için birleşiyor ve demokratik iktidar yürüyüşünü başlatıyoruz!
Bunun için yeni bir heyecan, yeni bir enerji, yeni bir yol gerekiyor!
Bu yol; sol değerleri merkeze alan bir yoldur!
Bu yol; barışa, toplumsal adalete, vicdana, eşitliğe, özgürlüğe, kalkınmaya ve refaha açılan bir yoldur!
Bizler, direnmek ya da teslim olmak için değil, değişim sürecini yönetmek, Türkiye’nin politik ortamını değiştirmek, halkımızın yaşamını iyileştirmek, halkla birlikte daha özgür, daha eşitlikçi ve daha iyi bir yaşamı kurmak için yola çıktık.
4. Yaşanan politik ve ekonomik kargaşaya rağmen, Türkiye halkı, herkese insanca bir yaşamı sağlayacak yeni bir atılımı başlatma potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin hayata geçmesi, çağımızın dinamiklerini kavramış bir siyasal hareketin halkı seferber etmesine bağlıdır.
Bu nedenle herkesi, özgürlük, adalet ve eşitlik bayrağını birlikte yükseltmeye ve insanların refah içinde yaşamını sürdürdüğü bir Türkiye’yi kurma yürüyüşüne davet ediyoruz!
Bu yürüyüşün, yeni bir umut, yeni bir değişim yürüyüşü olduğuna inanıyoruz. Başlattığımız bu yürüyüşle halkın rızasını alıp itidara geleceğiz ve daha özgür, daha adil, daha zengin, daha demokratik bir Türkiye’yi kuracağız…
DEVLETİ DEMOKRATİKLEŞTİRECEĞİZ!
5. Devleti demokratikleştirmenin ilk adımı olarak, 12 Eylül Anayasası’nı değiştireceğiz. Türkiye’nin demokrasi, özgürlük ve eşitlik konusundaki sorunlarını çözeceğiz. Türkiye’nin ilk sivil anayasasını yapmak için kolları sıvayacağız. Bunun için herkesi işbirliğine çağıracağız.
6. Yeni anayasayı, herhangi bir kişi, kurum ya da değere kutsallık atfetmeyen, toplumu özgürlük ve eşitlik temelinde birleştiren ve bütünleştiren, askeri veya bürokratik vesayet yöntemlerini bütünüyle reddeden bir toplum sözleşmesi niteliğinde hazırlayacağız.
7. Özgürlükçü, demokratik ve sosyal bir anayasayı, hiçbir toplumsal kesime, hiçbir sınıf ve zümreye, hiçbir milliyete, hiçbir dinsel inanca ya da yaşam tercihine atıf yapmayan, buna karşılık, çocukların, kadınların, gençlerin, güçsüzlerin, engellilerin ve dışlananların pozitif ayrımcılıkla korunmasını güvence altına bir anlayışla ve “değişmez” hükümleri olmayan bir biçimde hazırlayacağız.
8. Güçler ayrılığı ilkesinin işleyebilmesi için, yasamanın yürütmeden özerk çalışmasını ve yürütmeyi denetlemesini amaçlayan önlemler alacağız. Yürütmenin yasama üzerinde, denetimi zayıflatacak bir baskı kurmasını önleyecek; buna karşılık, Meclis’teki çoğunluğun, evrensel insan hak ve özgürlüklerini zedelemesini önleyecek kuralları netliğe kavuşturacağız.
9. Temel hak ve özgürlükleri ve eşitlik ilkesini güvence altına alan, bu çerçevede evrensel olarak kabul edilmiş insan hakları ve uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınmış bireysel hakları çekincesiz içeren; örneğin Paris Şartı, AGİT İlke ve Kararları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Helsinki Nihai Senedi, ILO Standartları ve Avrupa Konseyi vb. ilke ve kararları ile elde edilmiş olan demokratik ve sosyal kazanımları asgari standart kabul eden bir içerikle hazırlayacağız.
10. Siyasi Partiler, Seçim, Dernekler ve Sendika Yasalarını; toplantı ve gösteri yürüyüşü, örgütlenme, basın ve yayınla ilgili bütün yasaları yeniden özgürlükçü bir temelde düzenleyeceğiz.
11. Mevzuatta yer alan ırkçı-milliyetçi ve ayrımcı tüm ifade ve önlemleri kaldıracağız.
12. Siyasal yaşamın asli kurumları olan siyasal partilere ilişkin mevzuatı demokratik esaslara uygun hale getirecek şekilde yeniden ele alacağız; en başta da demokratik siyasal faaliyetleri kısıtlayan, siyasal partileri tek tipleştiren ve bürokratlaştıran yasak ve kısıtlamaları, Siyasi Partiler Yasası’nın 81. Maddesi’nde yer alan yasakları kaldıracağız.
13. Parlamentonun gerçekten bütün seçmenlerin iradelerinin yansıdığı, siyasal meşruiyetin tartışmasız asli mekânı olabilmesi için yüzde 10 barajını kaldıracağız, siyasi ittifaklara imkân tanıyacak, Hazine yardımı esaslarını ‘adil yararlanma’ ilkesine göre düzenleyeceğiz.
14. Milli Güvenlik Kurulu gibi vesayet rejimi kalıntısı kuruluşların lağvedilmesini, Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasını, orduya iç güvenlikle ilgili herhangi bir görev verilmemesini sağlayacağız.
15. Askerlik hizmetlerinin yerine getirilmesinde ahlaki ve vicdani normların gözetecek, askerlik hizmetinin sosyal hizmet biçiminde yapılabilmesine hukuksal statü kazandıracağız.
16. Askeri harcamalar başta olmak üzere, tüm kamu harcamaları üzerinde Sayıştay denetiminin etkin biçimde gerçekleşmesini, bu amaçla denetimde toplumsal katılımın gerçekleştirilmesi için gerekli önlemleri alacağız.
17. Hukuk sisteminde köklü bir reform yaparak, yargının bağımsız ve tarafsız olması için gerekli şartları oluşturacağız. Yargıç tarafsızlığı ve güvencesini, bağımsız ve tarafsız yargıyı ve savunma hakkını güçlendireceğiz. Yargılama öncesi, yargılama sırası ve yargılama sonrası yargıyı olumsuz etkileyen öğeleri tasfiye edeceğiz. Yargının kamusal denetimini mümkün kılacak, böylece yargıyı topluma hesap verebilir hale getirecek demokratik yöntem ve mekanizmaları oluşturacağız. Yargıç, savcı, avukatlar arası eşitsizliğe son vereceğiz. Adli polis kuracağız.
18. Askeri ve sivil yargı ikiliğinin ortadan kaldırılmasını, askeri mahkemelerin disiplin suçlarına ilişkin kararlarının temyiz merciinin Yargıtay ve Danıştay olmasını sağlayacağız
19. Devlet içindeki örtülü, yasama denetimi dışına kaydırılmış olan tüm birimlerin lağvedilmesini; MİT ve benzeri birimlerin Meclis denetimine açılmasını, örtülü ödeneğin denetlenmesini sağlayacağız.
20. Kamu yönetimini, dayatmacılıktan hukuka, ben bilirimcilikten katılımcılığa, dokunulmazlıktan denetlenebilirliğe, buyurganlıktan hizmet sunuculuğa, ezen devletten saydam ve halka yakın, adil devlete, başka bir deyişle, baskı mekanizmasından hizmet örgütüne dönüştüreceğiz.
21. Çok yetki, çok denetim ilkesini hayata geçireceğiz. Kamu yönetiminde saydamlık, hesap sorulabilirlik, erişilebilirlik ve denetimde toplumsal katılımı gerçekleştireceğiz.
22. Kadınlar lehine pozitif ayrımcılık ilkesine Anayasa, siyasi partiler ve ilgili tüm yasalarda yer vereceğiz. Yasalardaki cinsiyetçi bakış açısını ve cezalandırma mantığını değiştireceğiz; değişen yasaların uygulanmasını denetleyecek bağımsız mekanizmalar kuracağız.
23. Demokratik parlamenter rejimi lağvetmeye veya askıya almaya yönelik tüm darbeci teşebbüslerin, sorumluları kim olursa olsun cezalandırılması doğrultusunda kararlılıkla davranacağız. Bu çerçevede görülen tüm davalarda, adil yargılama ilkelerine titizlikle riayet edilmesini sağlayacağız.
EKONOMİDE ÇOKÇA ÜRETECEĞİZ, HAKÇA BÖLÜŞECEĞİZ!
24. Çokça üretim hakça bölüşüm anlayışına dayalı, insani kalkınma, çevre ve sosyal adaleti bütünleştiren bir ekonomi politikası uygulayacağız.
25. Ekonomide, “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” dönemine son vereceğiz. Ekonomiyi toplum tarafından denetlenebilir hale getireceğiz.
26. Toplumun geleceğini ilgilendiren önemli stratejik yatırım kararlarının alınmasına, toplumun katılabilmesini sağlayacak mekanizmalar oluşturacağız.
27. Belirli büyüklüğün üzerindeki özel ve kamu şirketlerinin yönetimlerinde, bu şirketlerin çalışanları olduğu kadar, tüketicilerin de temsil edilebildiği ve kararlara katılabildiği düzenlemeler yapacağız.
28. Kamu malı ya da hizmeti niteliğinde üretim yapan özel kesimin, kurumsal yapıları daha “demokratik” ve daha “katılımcı” bir biçimde belirlenmiş “düzenleyici kurullar” aracılığıyla çalışmasını sağlayacağız.
29. Dar gelirli kesimler için, “varlığın” etkisinin olmadığı ya da en az olduğu bazı hizmetlerin (ulaşım, sağlık, eğitsel ve kültürel faaliyetler gibi) piyasa yerine kamu tarafından sağlandığı, bir başka deyişle “para”nın geçmediği ya da etkili olmadığı “kamu alanlarının” yaratılması ve çoğaltılmasıyla piyasa alanının daraltılmasını sağlayacağız.
30. Askeri harcamaları kısıtlayacak ve bu kaynakları aktif bir eğitim, sağlık, bilim, kültür ve sanat politikası için kullanacağız.
31. Vergi sayısını birkaç kaleme indirecek ve vergi sistemini yalnızca devlete gelir sağlamak amacıyla değil, aynı zamanda gelir dağılımını düzeltmek amacıyla da reformdan geçireceğiz. 21. Yüzyıl’a, bilişim uygarlığına uygun bir vergi sistemine geçeceğiz; çifte vergilemeyi kaldıracak, ücretten gelir vergisi almayacağız. Ekonomiye dinamizm kazandırmak amacıyla küçük ve orta ölçekli firmaların üzerindeki sosyal güvenlik ve vergi yükünü azaltacağız.
32. Küçük ve orta ölçekli üreticilerin haklarını korumak, ürünlerini değerlendirmek ve üretimlerini artırmak için kooperatif biçiminde örgütlenmeleri dahil, tüm yeniden yapılanma ihtiyaçlarını teşvik edeceğiz.
33. Kırsal yerleşim alanlarını ekonomik, toplumsal ve fiziksel olarak geliştireceğiz; tarımda, hayvancılıkta ve balıkçılıkta üretimi teşvik edeceğiz ve bu alanlarda bilişim teknolojilerinin uygulanmasını ve yaygınlaşmasını sağlayacağız.
34. “Kalkınma ajanslarını”, bugünkü gibi devletin temsil edildiği organizasyonlar olmaktan çıkarıp, bölge insanlarının bölgenin kalkınması için kararlar alabildiği ve uygulayabildiği kurumsal yapılara dönüştüreceğiz.
35. Nüfusumuzun yüzde biri açlık sınırının altında, yüzde yirmisine yakın bir bölümü de yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Bu çerçevede bir yurttaş hakkı olarak asgari gelir güvencesi uygulamasını en kısa zamanda hayata geçireceğiz. Belli bir seviyenin altında gelire sahip bütün hanelerin koşulsuz sahip olacakları ve vergi gelirleriyle finanse edilecek bir “yurttaşlık geliri” hakkını yürürlüğe sokacağız ve bu uygulamayı yurttaşlar arasında dayanışmanın simgesi yapacağız. İşsizlerin ve yoksulların tümünün, gerekli yasal koşullar çerçevesinde ve yurttaşlık hakkı kapsamında, ‘sosyal yardım' ve ‘işsizlik yardımı’ almalarını sağlayacağız.
36. Emekçilerin, çalışanların bedensel ve ruhsal bütünlüğünü tahrip eden güvencesiz, kuralsız ve insani olmayan çalışma biçimlerine karşı üretim sürecini insanileştirecek, herkesin bir iş edinme hakkını hedefleyeceğiz.
TARIM REFORMU YAPACAĞIZ!
37. Tarımda bir yandan güçlü, arazisi bütün, örgütlü, pazar koşulları içinde rekabet edebilen işletmelerin oluşmasını sağlayacak, bir yandan da güçlü bir kooperatifleşme hareketini destekleyeceğiz.
38. Çiftçileri, sübvansiyonlu dünya fiyatları karşısında koruyacak ve destekleyeceğiz.
39. Yerel tarıma dayalı sanayi girişimlerine proje ve yatırım kredi teşvikleri sağlayacağız.
İNSANİ VE SOSYAL BİR ÇALIŞMA YAŞAMI OLUŞTURACAĞIZ!
40. Sendikalaşma hakkını yalnızca işçileri değil, kamu görevlilerini, emeklileri, işsizleri, çiftçileri ve öğrencileri de kapsayacak bir biçimde tanımlayacağız. Bu çerçevede çalışanların haklarını arayabilmeleri ve alabilmeleri için sendikalar, toplusözleşme ve grev mevzuatını demokratikleştireceğiz.
41. Toplu pazarlık hakkının çok düzeyli ve çoğulcu bir biçimde kullanılmasını sağlayacak, toplu pazarlığın düzeyini ve içeriğini sınırlayan yasal düzenlemelerin yapılmasını engelleyecek ve lokavt uygulamasına son verecek düzenlemeler yapacağız.
42. Sendikal hakların kullanımında başta Uluslararası Çalışma Örgütü’nün ürettiği kurallar olmak üzere, uluslararası çalışma hukukunun demokratik esaslarını, kararlarını ve sözleşmelerini kabul edip uygulayacağız, bunlara aykırı yasal ve idari düzenlemeleri ilga edeceğiz. Türkiye’nin onayladığı sendikal hakları da içeren uluslararası insan hakları sözleşmelerini Anayasa’nın 90. maddesi gereğince doğrudan uygulayacağız.
43. Etkin bir işgüvencesi sistemi oluşturacağız. Sendikal nedenli işten çıkarmalarda etkin ve hızlı bir yargılama ve işe iade sistemi oluşturacağız. Sendika karşıtlığını ve sendikasızlaştırmayı temel bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık olarak kabul edeceğiz ve bu konuda caydırıcı önlemler alacağız.
44. Sendikalaşma hakkının güvenceye alınması için referandumu temel bir hak haline getirecek, sendikaların kuruluş esaslarında, örgütlenme biçimlerinde ve çalışmalarında serbestliği eksiksiz bir biçimde sağlayacak ve sendika içi demokrasiyi güvence altına alacak düzenlemeler yapacağız.
45. Toplumda her yurttaşın sosyal güvenceye sahip olmasını ve insanca barınma hakkını hedefleyen sosyal politikaları hak temelli ve ihtiyaç odaklı yaklaşımlarla ele alacağız. Sosyal hakları tanımlarken, sadece gelir seviyesi değil, cinsiyet, engellilik vb. gibi ayrımcılığın tüm biçimlerini ve bölgesel gelişme seviyesini de dikkate alacağız.
İNANÇLARA EŞİT MESAFEDE DURACAĞIZ!
46. Din, inanç ve ibadet özgürlüğü temel bir insanlık hakkıdır. İnanç özgürlüğü olmadan demokrasi olmaz. Bugün Türkiye’de devlet ‘’laik’’ değildir. Türkiye’de devleti laik yapacağız. Yurttaşlarımızı “din devletinin veya devlet dininin kıskacı”ndan kurtaracağız. Bugünkü durumu değiştirecek, devletin dini örgütlemesine son verecek, bütün inançlara tam ve eşit hak ve özgürlük getireceğiz. Devleti, bütün dinler, mezhepler ve inançlardan kendisini ayırarak, hepsiyle eşit uzaklıkta duracağı bir anlayışla yöneteceğiz.
47. Özgürlükçü bir laiklik anlayışı çerçevesinde, evrensel insan haklarına aykırı olmayacak her tür inanç ve vicdan özgürlüğünü kayıtsız şartsız güvence altına alacağız.
48. Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerini zorunluluk olmaktan çıkaracağız; katılımın isteğe bağlı olduğu, içeriğinin bağımsız uzmanlar tarafından, ilgili dini ve felsefi inanç gruplarının katılımıyla, nesnel ve çoğulculuk esasları çerçevesinde oluşturulduğu, not sisteminin dışında yürütülen, genel içerikli bir ders haline getireceğiz.
49. Kamu hizmeti sunanların, inanç ve kültürel kimliklerini kamu hizmeti alanlar karşısında bir baskı aracı olarak kullanamayacakları, kamusal alanda hizmet alan yurttaşların kılık kıyafetlerinden ötürü ayrımcılığa uğramayacakları bir anlayışı benimseyeceğiz.
50. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, devlet örgütlenmesinin dışına çıkaracak ve süreç içerisinde tasfiye edeceğiz.
51. Ayrımsız tüm ibadet mekanlarına eşit hukuki güvence sağlayacak, bir yerin ibadet mekanı olup olmadığını, herhangi bir siyasal veya dinsel makamın değil, o inanç grubu mensuplarının kararıyla belirleneceğini ilke olarak kabul edeceğiz.
52. Dinsel azınlıklara mensup yurttaşlarımıza yönelik ırkçı duyguların körüklenmesine karşı çıkacak, farklı kültür ve dini inanç taşıyan insanlarla bir arada yaşama kültürünü geliştireceğiz. Yazılı ve görsel yayınlarda, farklı toplumsal gruplar arasında diyalog ve birlikte yaşama kültürünün oluşturulmasını amaç edinen bir dil ve yayın anlayışını hakim kılacağız.
53. Herhangi bir alanda azınlıkta olan din, inanç ve kültür gruplarına karşı toplumsal hayatta ortaya çıkabilecek bastırma, sindirme ve dışlama faaliyetlerine karşı kamusal güvenceler oluşturacağız.
54. Yazılı ve görsel medyada, farklı dini ve felsefi inanç ve görüşlere sahip topluluklara karşı her türlü aşağılayıcı, ayırımcı, dışlayıcı ifadelerin kullanımını yasaklayacak, bu tür eylemleri nefret suçları kapsamında düzenleyeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder