19 Eylül 2010

PSAKD; ZORUNLU DİN DERSİNE KARŞI OTURMA EYLEMİYAPTI


PSAKD; ZORUNLU DİN DERSİNE KARŞI OTURMA EYLEMİYAPTI

EvcioğluHaber- Ankara'da bu gün (18.09.2010 cumartesi) bazı Demokratik Kitle Örgütleri taleplerini anlatmak için çeşitli eylemler düzenledi.
.

Bu eyleden birisi;
"Eşit Yurttaşlık Hakkı" ve Bilimsel bir eğitim için "Zorunlu Din Dersi " uygulamasından vaz geçilmesini isteyen; Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyelerine, destek veren kişiler ve kurumlara bağlı yöneticilerinde destek verdiği gözlenen grup; "zorunlu din dersine karşı" Güvenpark'ın önünde oturma eylemi yaptı.
Grup adına açıklama yapan, Derneğin Genel Başkan Yardımcısı Kemal Bülbül,
"zorunlu din dersi uygulamasına" son verilmesi gerektiğini, Alevi örgütlerinin bu konuda yıllardır mücadele ettiğini belirten Bülbül; "Her türlü hümanist düşünce ve inanç serbestçe örgütlenmeli ve İnancın gerekleri yerine getirilmelidir. Artık tekçi anlayış ve uygulamalar vaz geçilmelidir" dedi.

Daha sonra Grup adına basın açıklamasını PSAKD. Genel Başkanı Sn; Av. Fevzi Gümüş Yaptı..

"Tek tip insan yaratmayı hedefleyen darbeciler, faşist zihniyetlerinin ürünü olarak Anayasa’nın 24. maddesiyle Alevileri asimile etmek için din derslerini zorunlu hale getirmişlerdir. Bu devletin genetik kodlarında sadece Türk ve Sünni olmak vardır." diyen Gümüş, şöyle devam etti..

BASIN VE KAMUOYUNA

12 Eylül Askeri Darbesi’ni gerçekleştiren askeri yönetim, ülkemizde yaşamın her alanını, kendi bakış açısına göre düzenledi. Hemen hemen müdahale etmediği ve değiştirmediği yasa kalmadığı gibi, darbe mantığı ile de bir çok yeni yasa yaptı ve yürürlüğe koydu. Tek tip insan yaratmayı hedefleyen darbeciler, faşist zihniyetlerinin ürünü olarak Anayasa’nın 24. maddesiyle Alevileri asimile etmek için din derslerini zorunlu hale getirmişlerdir. Bu devletin genetik kodlarında sadece Türk ve Sünni olmak vardır. Aleviler, Kürtler, gayri Müslimler yoktur. Bu cumhuriyet Sünni bir cumhuriyettir, bu cumhuriyet Türk’tür.

Anayasa metnini irdelediğimizde; anayasanın yine 24. maddesi herkesin din ve vicdan özgürlüğüne sahip olduğunu belirtmektedir. Böyle bir özgürlük varsa herkes dini inanç özgürlüğüne sahipse ve hiç kimse dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanıp suçlanmayacak ise, din kültürü adı altına yapılan din eğitimi, neden ilköğretim okullarında ve ortaöğretim okullarında zorunludur? Anlamak olanaklı değildir. Sahte bir laiklik anlayışı ile gözler boyanmak istenmektedir.

Laiklik ilkesinin Anayasa'nın korumasında olmasına rağmen, yine Anayasa'nın 24. maddesi ile din kültürü adı altında konulmuş olan zorunlu din dersleri ile, Anayasa'nın 2. ve 4. maddelerine aykırı davranılmaktadır.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği on yılı aşkın süredir, din kültürü adı altında yapılan zorunlu din eğitiminin kaldırılması için mücadele yürütmektedir.

Din kültürü dersinde, dinler hakkında bir genel kültür verilmemektedir. Din kültürü adı altında İslam dininin eğitimi ve öğretimi yapılmaktadır. Bu eğitim üstelik, 10 yaşındaki çocuğa zorla verilmektedir. Çünkü Anayasa'nın 24. maddesi din kültürü eğitimini zorunlu dersler arasında saymaktadır. Yine AKP hükümetinin göz boyamak ve kendisini AB’ye karşı savunabilmek için din derslerinin sayfalarının arasına serpiştirdiği sözde Alevilik bilgileri de Alevileri ve Aleviliği asimile etme amacına dönük şekilde yazılmıştır. Bizler, Aleviliğin de zorla devlet eliyle okutulmasına karşıyız.

Din kültürü adı altında, zorla yaptırılan bir inancın öğretilmesi, ülkemizde nüfusu 20-25 milyonu bulan Alevi-Bektaşileri asimile etmeye yönelik bir uygulamadır.

Ayrıca, zorunlu din dersinde yapılan eğitim ile, çocuklarımıza biat etmeleri öğretilmekte, 10 yaşından itibaren biat eden, tartışmayan, sorgulamayan evet efendimci bir nesil yetiştirilmektedir.

Bizler, AKP’nin mayasında özgürlükler olmadığını biliyoruz. Nitekim son anayasa değişikliği paketinde zorunlu din derslerine dokunmamış, darbecilerle hesaplaşacağı yalanını söylerken o darbeci zihniyetin hazırladığı anayasanın 24. maddesini değiştirmemiştir.

Üstelik, AİHM zorunlu din derslerinin insan hak ve özgürlüklerine aykırı bulduğu halde bundan kaçınılmıştır.

Hükümetin yapması gereken şey, AİHM kararlarının gereğini yapıp iç hukukta gerekli düzenlemeyi gerçekleştirmesidir.

Tam tersine hükümet, sahte Alevi açılımları ile Alevileri Sünnileştirme yolunda daha sinsi politikalar geliştirmekte, zorunlu din derslerini fiili olarak fazlalaştıracak adımlar atmakta, yine laikliğe aykırı olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nı lağvetmek yerine daha da güçlendirmekte ve Alevileri Diyanet’in içine sokmanın yollarını aramaktadır.

Sanılmasın ki, AKP’nin sahte özgürlük laflarına inanıyoruz.

AKP’nin hayal ettiği bir toplum, ancak ve ancak Türkçü ve İslamcı olabilir. AKP’nin yolsuzluk ve rant ilişkilerinden güç alan yapısı, özelleştirmecidir, vahşi liberaldir, sömürüden yanadır. AKP’nin demokrasisi taşeron demokrasisidir.

Bu ülkenin aydınlık yüzleri olarak şu gerçeklerin farkındayız;

Geçen yıl ekim ayında yapılan 4. Din Şurası’nda alınan kararlarla toplum ve devlet düzeninde dini referansların güçlendirilmek istendiğini biliyoruz.

Türkiye’de ilk kez İstanbul Selimpaşa’da bir düz lisenin kapatılarak imam hatip lisesine dönüştürüldüğünün farkındayız. Bu örnek bile AKP’nin vahim zihniyetini gözler önüne sermektedir. AKP, Selimpaşa’nın tek lisesini kapatarak çocukları imam hatip lisesine kayıt yaptırmaya zorlarken, hangi özgürlükten bahsetmektedir.

5 ilde sessiz sedasız mahalle imamlığı uygulaması başlattığınızın da farkındayız. Biliniz ki, o imamlarınız bizlerin mahallelerine giremeyecektir.

Bizler, şimdi de 7 tane Dini Yüksek İhtisas Merkezi kurma kararı alındığını biliyoruz.

Bu örnekler, sadece son 5-6 ayın gelişmeleridir ve gelecek adına ne kadar kaygılanmamız gerektiğini bizlere bir kez daha anımsatmaktadır.

Alevi örgütlüğünün dirençli ve uyanık gücü Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, AKP’nin iki yüzlü ve baskıcı yönetim niyet ve planlarını bilmektedir.

AKP’nin toplumu ve devleti daha fazla dindarlaştırma planlarını boşa çıkarmak üzere mücadele çıtasını daha da yükselteceğimizi tüm demokrat kamuoyuna duyurur, hepinize saygılarımızı sunarız.

Fevzi Gümüş
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı "

Basın açıklamasının ardından grup, bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra dağıldı.

**********************

Bir küçük not: Bu eylemi izleyen basın ise; bir televizyon kamerası ve birkaç tane fotomuhabiri... Bunların bazılarıda internet site yöneticisi.. Oysa; bu gruptan sonra bir basın açıklaması da Kürt Gruplarından geldi: Ana Dilde eğitim talebiyle yapılan basın açıklamasını onlarca kamera ve fotomuhabiri izliyordu..! .

-*********************--
18.09.2010-Cuma

"
































































""

fotoğraf; EvcioğluHaber
18.09.2010- Cumartesi

1 yorum:

H.A dedi ki...

18 eylül Cumartesi günü Ankara'da "Eşit Yurttaşlık Hakkı" ve Bilimsel bir eğitim için "Zorunlu Din Dersi " uygulamasından vaz geçilmesi gerektiği"ni vurgulayan bir oturma eylemi yapıldı.. Tamda Okulların açılacağı güne rastlayan eylemin önemli birde mesajı vardı.. Bir hafta önce 12 Eylülde Referandum yapıldı.. Ülke özgürleşecek, demokrasi gelecek.. Çocuk tacizleri ortadan kalkacak...! vesaire, vesaire,, Büyük, büyük naralar atılıyordu... Buyurun; İşte size yaşadığın ülkenden insan manzaraları.. AKP demokratlılığının güzel bir örneği... 7 gün sonra...! Eşit Yurttaşlık isteyen insanlar Çocuklarımız beynine çöp atmaktan vaz geçin diye yine sokaklardaydi..
Buyrun demokrasi şölenine...!

H.A