Sempozyum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sempozyum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ocak 2011

Türkiye, Diyarbakır Cezaevi Gerçeği ile Yüzleşiyor

Türkiye, Diyarbakır Cezaevi Gerçeği ile Yüzleşiyor

EvcioğluHaber- 78’liler Derneği tarafından oluşturalan "Diyarbakır Cezaevi Gerçekleri Araştırma ve Adalet Komisyonu'ca" ikincisi 22 Ocak 2011 tarihinde Ankara da düzenlenen; "Türkiye, Diyarbakır Cezaevi Gerçeği ile Yüzleşiyor" başlıklı Sempozyum, akşam saat; 18:30 a kadar sürmüştür..
Sempozyumun; Yazar Sn; Yaşar Kemal'in açılış konuşması ile başlayacağı duyurulmuştu.. İstanbulda yaşadığından, doktorunun yolculuğa sağlığının el vermeyeceği gerekçesiyle izin vermediği belirtilerek panel başladı..






Radikal gazetesinden alınan açıklamaya göre;
Komisyon bugüne kadar Urfa’da 97, Mardin’de 64 kişi ile görüştü. 500 kişiyle görüşmeyi hedefliyor. Celalettin Can, “Urfa’da kimle görüştüysem ağızlarında takma diş vardı” diyor. Diyarbakır Cezaevi’nde insan dışkısı yedirilen tutukluların birçoğu, çıkar çıkmaz bu korkunç anıyı silebilmek için bütün dişlerini çektirmiş.
Komisyon’un açıklama metninden bölümler okuyalım.

Araştırma ve adalet
“Ö.Türkiye’de de 12 eylül 1980 askeri cuntası ile daha da yoğunlaşan karanlık bir süreçten geçilmiş, yaşanan travmalarla yüzleşememenin, dolayısıyla yas sürecinin tamamlanmamasının toplumsal benlik algısında oluşturduğu kırılmalar, halen yaşanmakta olan insan hakları ihlalleri, savaş ve baskılarla yeterince güçle başa çıkılmasının önünde ciddi bir engel oluşturmuştur.

Toplumun yaralarını iyileştirme ve işlevselliğini yeniden kazandırmada önemli etkisi olan bu yapılanmanın bir örneğini oluşturmak üzere, 78’liler Girişimi olarak yapılan çağrı ile bir araya gelen katılımcılar, Diyarbakır Cezaevi ile ilgili Gerçekleri Araştırma ve Adalet Komisyonu’nu kurmuştur. Diyarbakır Cezaevi ile başlanmasında temel amaç 12 Eylül sürecinin en kanlı cezaevi olmasının yanı sıra, ağırlıklı olarak Kürtlerin kaldığı bu cezaevinde Kürtlerin ötekileştirilmesi ve kimliklerinin imhası amacıyla yöneltilen şiddetin, geleceğin kurulması önünde ciddi bir engel oluşturmasıdır.....

...Diyarbakır Cezaevi Gerçekleri Araştırma ve Adalet Komisyonu, bir sivil toplum hareketidir, hiçbir siyasi parti ile bağlantısı yoktur. Asla bir yargı organı değildir. Dünyada darbelerin yaşandığı ülkelerde, çeşitli adlar altında kurulmuştur. Amacı öç almak değildir, ama gerçeklerin ortaya çıkarılmasını sağlayarak, hukukun amacının gerçekleştirilmesi, adaletin sağlanması talebidir ve bu süreçte yaratılan travmanın sağaltılması ile toplumsal barışa giden yolun temel taşlarından birisi olacaktır. Travma dilsizleştirir; komisyonumuz mağdurların dillenmeleri ve sözlerini yeniden kurmaları için bir ortam oluşturmayı hedeflemektedir.

Tanımlanan amaçların gerçekleştirilebilmesi için hedeflenen çalışma yöntemleri arasında ilk adım olarak 12 Eylül öncesi ve sonrasında, Diyarbakır Cezaevinde yatan, işkence gören, yakınları kaybolanların tanıklığa davet edilmesi yer almaktadır. Gerçek komisyonlarının işlevsel olabilmesi ve adaletin sağlanabilmesi, bu adaletin sağaltıcı nitelik taşıyabilmesi için ön koşul yeniden-örselenme olasılığını ortadan kaldırabilmektir. Güvenlik duygusunun tüm mağdurlarda oluşabilmesi bu çalışmanın 12 Eylül öncesi ve sonrasında, hukukun üstünlüğü üzerine and içen tüm hukukçuların; avukat, savcı, yargıç ve öğretim üyelerinin, 12 Eylül öncesi ve sonrasında, hukuk devleti üzerine and içen tüm vekillerimizin hukuk devleti kurumlarını işletmesi gerekmektedir.

Tüm tanıklıkların tamamlanabilmesi için, işkence ve faili meçhullerin emir- komuta zincirlerinin içinde olan ve hâlâ vicdanıyla hesaplaşması bitmeyenler de bu çalışmada tanıklığa davet edilecektir. Şiddete maruz kalan kadar, şiddeti uygulayanın da o şiddetin kurbanı olduğu gerçeğinden hareketle, toplumsal benlik algısının onarılabilmesi için uygulayıcı tanıklıklarının da derlenmesi gerekmektedir.

Gerçekleri Araştırma ve Adalet Komisyonu’na tanıklık etmek isteyenler başvuracaklardır. Komisyon başvuranları davet edecek ve dinleyecektir. Kimler işkence yaptı, kimlerle kaldılar, kimler öldürüldü? Bildikleri ”GERÇEK”leri anlatacaklar, belge ve bilgilerini komisyona ulaştıracaklardır.

Başvuru çağrısı

“Diyarbakır Cezaevi’ne 1980 ile 1984 Mayıs arasında girmiş olanların tümünün başvurusunu bekliyoruz. Çocuk ve Kadın koğuşlarında kalmış olanların başvuruları çok önemli... Ayrıca tanıklık etmek isteyen ve o dönemde Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi’nde çalışmış olan görevlilerin, gardiyanların, doktorların, mahkeme heyetinde görev yapmış olanların, Adli Tıp’ta görev yapanların başvurusunu bekliyoruz.”

Başvuru adresi: İstiklal Caddesi, Alyon Geçidi, Merkez Apt. No: 4, Kat: 2Beyoğlu, İstanbul.
Tel: 0212 244 48 02 begin_of_the_skype_highlighting 0212 244 48 02 end_of_the_skype_highlighting Fax: 0212 251 69 45 Eposta:
www.gercekveadalet@gmail.com

Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
Fotoğraflar; EvcioğluHaber
22.01.201Cumartesi

Bu karıkatörler de gördüğünüz, insan olanın kanını donduran vahşet görüntüleri ise Diyarbakır cezaevinde uygulanan işkencenin görüntüleridir.. Aynı gün sempozyum ile birlikte sergilenmiş olup; Sergiden alınmış fotoğraflardır.











EvcioğluHaber

EvcioğluHaber-23.01.2011- Perşembe

5 Aralık 2010

Alevileri özgür bırakın

Alevileri özgür bırakın

[M12.jpg]
2009 1 Mayıs Kutlamalarından fotoğraf

EvcioğluHaber-
Alevilerin sorunları ve çözüm önerileri başlığıyla, 04 Aralık cumartesi günü düzenleneceği daha önce duyurulan senpozyum; EDP Genel Başkanı Sn; Ziya HALİS'ın açılış konuşmasıyla yapıldı..
Çok sayıda konuk, konuşmacı ve çeşitli Alevi örgütlerinden bir çok yönetici ve temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirililen sempozyum sonuç bildirisiyle sona erdi..
05.12.2010

4 Aralık’ta Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda ALEVİLERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİtartışıldı.

Konuklar arasında İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, TTB Genel Başkanı Gencay Gürsoy, Emekli Büyükelçi Akın Özer, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, BDP MYK Üyesi Ömer Ağın, Babamansur Ocağı’ndan Ali Yıldırım, PSAKD GYK Üyesi İshak Kocabıyık, Alevi Bektaşi Federasyonu GYK Üyesi Oktay Kandemir, Prof. Dr. Murat Güvenç, HAKPAR İl Başkanı M. Ali Erdoğan, Sosyal-İş Genel Başkanı Metin Ebetürk, Hubyar Eğitim Vakfı Genel Sekreteri Halil Bakan, Koçgiri Platformu Sözcüleri Ferhat Aktaş ve Musa Kegin, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Okmeydanı Cemevi’nden Kamil Aykanat, Eski KESK Genel Başkanı Sami Evren ve Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Gölpunar, Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, Tarihçi Yazar Faik Bulut da yer aldı.

Yoğun ve ilgili bir topluluğun takip ettiği sempozyum EDP Genel Başkanı Ziya Halis'in konuşmasıyla açıldı.

ALEVİLER BİRİKMİŞ KORKULARINDAN KURTULMALIDIR

Açılış konuşmasında sempozyum düzenleyicisi olarak konukları selamlayan EDP Genel Başkanı Ziya Halis, “Aleviler, bütün katliam ve asimilasyoncu politikalara rağmen, direnerek bugüne kadar gelmeyi başarabilmişlerdir. Bütün mesele bundan sonraki süreci doğru değerlendirip mücadelelerini doğru yönetmeleridir. Artık dünya 500 yıl önceki dünya değildir. Sorunları yüzyıllar önce yaşanan olayların korkuları ile yaşayarak bunları çözmemiz olanaklı değildir. Kanaatimce Aleviler birikmiş korkularından kurtulmalıdır. Özgüvenle ülkenin siyasal ve sosyal yaşamına müdahale etmeyi göze almalıdırlar. Dünyanın, Türkiye’nin daha doğrusu herkesin ve her şeyin değiştiğini ve değişebileceğini düşünmeli ve hesaba katmalıdırlar.” dedi.

Halis, “Diyanet kurumunu devletin asimilasyon aygıtı olarak kuranları, zorunlu din derslerini yaptıkları Anayasalara koyanları ve Alevilerin tüm bunlara haklı itirazlarına karşı sesiz kalanları Alevilerin dostu olarak düşünmek tam bir ham hayaldir.” vurgusunu yaptı.

“MAHALLE İMAMLIĞI” DİNİN TOPLUMSAL HAYATA MÜDAHALESİDİR

Diyanet İşleri Kurumu tarafından yeni uygulamaya başlanan “Mahalle İmamlığı” kararı AKP iktidarının niyetini gösterdiğini söyleyen Ziya Halis, “Mahalle İmamlığı’ uygulamasına dinin doğrudan toplumsal hayata müdahalesi olarak değerlendirmekte ve karşı çıkmaktayız.” dedi.

TİCARETİN DE POLİTİKANIN DA YAPILACAĞI YERLER VE ADRESLER BELLİDİR

“Alevi dernek, vakıf ve kuruluşlarının yöneticilerine ve kanaat önderlerine de bu vesile ile seslenmek istiyorum” diyen Ziya Halis, “Birçok değerli dernek ve vakıf yöneticilerini tenzih ederek ifade etmek istiyorum ki; Alevilere iyilik etmek istiyorsanız, onları özgür bırakınız ve onları demokratik ve gerçekten laik bir cumhuriyet için mücadele etmeleri konusunda teşvik ediniz. Birçok önemli inanç önderi ve şahsiyetleri adına kurulan ve temel hedefleri onların felsefelerinin toplumumuzca anlaşılması için faaliyet göstermek olan bu platformların, ticari ve politik çıkarlara alet edilmesine müsaade etmeyiniz. Alevi kitlesinin bu konularda ne kadar hassas ve rahatsız olduğunu unutmayız. Ticaretin de politikanın da yapılacağı yerler ve adresler bellidir. Bu konuda dikkatli olmayanların bunun bedelini ödemeye mahkum olacaklarından hiçbir şekilde kuşku duymuyorum.” dedi.

DENİZE DÜŞEN YILANA SARILMASIN

Ziya Halis, “Diğer inanç grupları ile barışık ve diyalog içinde olmadan Alevi toplumunun sorunlarına demokratik çözümler bulamazsınız. Denize düşen yılana sarılır anlayışı bizim için kurtuluş olamaz.” dedi.

DİĞER MAĞDUR VE DIŞLANAN KESİMLERLE BİRLİKTE MÜCADELE ETMEDİKÇE ÖZGÜRLEŞME MÜMKÜN OLMAZ

“Sevgili Canlar”, diyerek Aleviler’e seslenen Ziya Halis, “Sizler gerçek bir demokrasinin inşasında, demokratik ve laik bir cumhuriyetin yaratılmasında en önemli toplumsal dinamiklerden birisiniz. Kendi inancınızla bu ülkede 1. sınıf vatandaş olarak yaşamak sizin en doğal hakkınızdır. Bu hakkı elde etmeniz için bütün mağdur ve dışlanan kesimlerle birlikte mücadele etmek gerektiğini unutmayınız. Eşit yurttaşlık taleplerinizin ve özgürlük sorununuzun aslında bir sistem sorunu olduğunu; dolayısıyla sistemin diğer mağdur ve dışlanan kesimleriyle birlikte mücadele etmedikçe gerçek bir Alevi özgürleşmesinin mümkün olmadığını unutmayınız." diyerek sözlerini tamamladı.

Sempozyum, program çerçevesinde sunulan tebliğler ve konuşmalarla devam etti. Düzenlenen dört oturum akşam 19.00'da sona erdi. Dokuz saat boyunca Alevilerin Sorunları tüm yönleriyle ele alındı ve katılımcılar salondan memnuniyetle ayrıldı.

edp.org.tr

EDP; ALEVİLERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SEMPOZYUMU

EvcioğluHaber-05.12.2010